tılara katılamamak kararıyla Meeclis- ten dışarı çıkarıldı. Ama mesele ve sual hâlâ ortadaydı. 13 Temyiz Üye- sinin, başkanları da dahil, tekalide sevkedilmesine gelince, İktidarın başı bu husustaki “vicdan! kanaat'ın se- beblerini açıklıyordu: Bir “mecbun- yeti elime” karşısında kalmıştı. hâkimin “görülen lüzum Üzerine” e- mekliye sevkedilmesi Üzerine Temyiz, bir “miting salonu” haline gelmişti. Adeta hilkümete karsı ayaklanmıştı. Başbakanın vicdanından bu hâdise böyle görülmüştü. Meseleyi daha a0- g—ukkanlılıkla göronler Temyl7 Üye'e- rinin sadece, an sadece “mesleki haysiyet' lenm korumaya çalıştıkla- rını biliyorlardı. Temyiz, sadece hâ- kimlerin hissiyatına tercüman olmuş- tü. Fakat. ne çare ki “icranın kanun' tasarrufları”nı ifa etmek evkıınde olanlara hâdiseler çok daha başka türlü görünüyordu Adalet Bakanı ve Başbakan bir tek noktada haklıydılar. Adalet Ba- kanı hakikaten kanuna uygun harc- ket etmişti. Bir dekanı vazifesinden uzaklaştıran | Milli Eğitim Bakanı du POLİTİKA leri btitüin tecavüzlere ve her türlü keyfiliklere karşı himaye ettiği gibi kendisi avnı zamanda bu haklar ve htirriyetler üzerinde — tanarruf icra eder: Bir tevkif kararıyla vatanda- gen hirrivetini, bir haciz kararıyle malları üzerindeki tanarrufunu ka!- lan mfwkeıılm— girip araştırma yu- par. Vereceği hesap iİse pek azdır. Buna muk.ıbll bu hakları let ihtiyacında olaunların garantisi nerededir ? Bunların garantisi hâkimin nüfuz ve hkuvvete İtaat arz etmekten, eği- lip bükülmekten masun olan vicda- nındadır. Anayasalar bu maksatla Biyasi kuvvete karşı. y _'an fera kuv- vetine ve teşri kuvvetine karşı hâ- kimlerin — istiklâlini temln etmeği düşünmüşlerdir; bu hâ- kimlerin mevkilerinden azledileme- inelerini kalmaması için hukumetten aırıoa ücretli bir İş almaması esasını kov- muşlardır. Daha yeni anayasalar ise daha da ileri ııriderek azledilec- moıllğln hayali olmaması kimlerin tâvinlerini ve büsbütün kurtarıp teşrii statillere bağlamışlardır. Bütün bu esaslar, hâkimin vicda- . mesleki endişelerle insani ola- rak, kuvvetin tesir ve cazibesinden, siyasi kuvvete tabaiyet ve inkiyat hissiyatı içinde vazife görmek mey- line düşmekten kurtarmak hedefine mitteveccihtir. her zaman haklı ve hakka- niyetli midir? — İstiklâlin hiç mi mahzuru yoktur? Cevap şudur: “Az haksızlık ada- Teti mahküm etmekten evlâdır!” * âkimlerin istiklâli mutlak idare- erde ve sonra büyük Itlbıt nl- malarda ciddi tehllk_lere uğra: adır. Hususiyle diktatörlük ıkvır- lerinden sonra ikâyvetler şahlanı- yor. Çünkü totaliter iklimlerin tesi- rinden hâkimıler de kendilerini kolay kurtaranııyorlar. AKİS, 18 MAYIS 1957 Fuik Ahmet BARUTÇU Bizde ise hâkim istiklâli, gerçi, hiç bir devirde tam ve mükemniıc! olma'nıştır. Her devirde adli huzur- suzluktan zaman zaman şikâyetler olmuştur. Ancak totaliter metotla- rmn yarattığı muhitlerin tesirinden hâkimlerimiz kendilerini. bazan vv yüksek tecellütlerle. kurturdık!un için adalet cihazı bizde hiç bir de virde sert sevki tabiilere hedpf ol- mamıştır Şimdi ise bu cihazın. norınal de- mokratik inkişaf devrinde, asıl is- tiklâlini ve teminat şartlarını ger- çnkleullrmek yerine vumuşuk ihlâl- leri yavns yavaş kalde haline geti- ren daha clddl tehlikelerle karşılay- ması huzin bir tezut oluyor ve re- jimin simasını demokrasinin € hakların ve şahsi hürriyetlerin «e- Jâmette olmasıdır. Bu ise tamamiy- le müstakil ve herkes İçin müsavi tarafsız bir adaletle temln edilir. Demokrasinin bu esaslı kaldesi- nin yanında, bizim için ayrıca bir d2, aadllt sistemin himayesinde selâme- te çıkarıldığına inandığımız #eçim emniyetiyle — seçim hürriyetinin korunması gibi icranın nüfuz vası- talarının üstünde, yani azledileml- yen. azil nevinden tekalide sevk e- dilemiyen teminatlı ve tamamiyle hür ve milstakil bir kazg camiasının kefaletine muhtaç, senelerce müva- delesi yapılmış rejimin mukaddes sa- yılan bir dâvasıda mevcuttur. Her şeyden evvel hususiyle bu dâva üze- nde manevi litik mülâhazal dır. Acele fiili ;enılere ıhthqç var- dır. Blitün mesele vatandaşın kendi müesseseleri hakkındakl emniyetini |: tehlikeye koymamuktır. Bütlüin me- sele en iyi adaleti ve en İyi politi- kayı seçmektir. .ahar mlljdmlna rağmen bir ra hatsızlık rüzgüârı hâlâ şlddetle esmektedir. Vapur _solunu değiştir- memiştir. Ruhlar endişesiz değildir. Acaba kaptanlar ve tayfalar ne ile d meşguldürler ? OLUP BİTENLER YURTTA B( hçot Ka)aalp Şamarcı AMA hakim istiklâlini hayali kılan, hâkim- leri “görülen lüzum Üzerine” emekli- kanunun gölgesine sıfınmıştı. ye sevketme Sselâhiyeti, hükümetin değiştireceğini programında ifade et- tiği meşhur kanun maddelerinden bi- riydi. Fakat hâkim teminatını “hâkim- lerin pâk vicdanlarında” buldukta sonra bu maddenin kaldı rıımasıım Nüvit Yetkin Buzağı arayıcısı!.