İ YURTTA OLUP BİTENLER Ce fkP Kılıçlar bileniyor ( ; eçen haftanın sonunda Cumar'te- si günü İstanbulda C.H.P. nin genç, partisinin yüksek kademeleri tarafından gö:tll- mek istenmiyen bazı hakikatları bil- tün çıplaklığı ile ortaya düktü. Te- oman Zıngıl -kürsildeki gonç partılı— nin adı buydu - diyordu “Hâk' Teminatı çiğneniyor, Sendi ka bır)u.— leri kapanıyor. Her toplantıda ner- kesten önce konuşup bizleri dinleme- daşların fazla olduğu ve yeni kurulan fikir partilerine meyledenlerin coğui- dığı İstanbu de iyi durumda değiliz”. Hakıkaten CIİLP. nin his nda olmadıfı doğruy( Z. .H.P. ye arız olan , bütün ümitlerin belki de her zamankinden çok daha fazla olarak bu eski partiye bağlı bulunduğu bir sırada cidden hayal kırıcı, cidden Ü- züntü vericiydi. teşkilâtın da sizlik içinde oturimaları, her şeyde ve her meselede İnönünün gözünün ıçı- ne bakmaları, her hareketin bizzat liderden gelmesini beklemeleri C.H.P. nin genç mensupları arasında sabır- sızlık uyandırıyordu. Parti Meelisi ma C.H.P. nin en yüksek kadem2le rini senelerden beri işgal edenler, bu sabırsızlıkları farketmemiş g.bi davranıyorlar; mektense şu baha: çalışıp harekete geç- r havası içinde ilk Akan Sular afer Zafere hücum etti! A- * ma 1957 Zaferi 1950 Zafe- . Oklar “resmi şahsivetle- rin hususi hayatı olamıyaca- ğı'nı gayet doğru olarak söy- leyen bit dn(,enm imüteveccih- ti: Sahir Rrer Seyv, 1950 'I.Mı-ı'l aynı aörzle- ri hemen kelimesi kelimesine Mecliste söyleyen Demaokrat- hatip Sıtkı Yırcalıyı bundun sadece yedi sene evvel pek zi- yede hararetle öğmüştü de.. An- laşılan o tarihte Zafer içinden NlAâve ediyordu: ”Iktld rda biz olmadığımız zaman melodileri bizzat Genel Başkan İnö- nü tarafından teganni edilen “bahur ninnisi”nin melodilerini — dinlemekle gün dolduruyorlardı. Bereket yüksek kademedeki C.H.P. Jilerin hepsi bu halde değildi. Bir kaç kişi teşkilâttan gelen seslere kulak veriyor. partinin genç unsurlarının sabırsızlığının hak- H sebeblerini anlıyorlardı. Ama lar ekalliyetteydiler ve bir barutlarını tam yerinde sarfetmezler- se hareketlerim'n_ parti içinde kenui- lerini harcamaktan *başka bir netice vormıyebılecegım düşünüyorlardı K H R uya zümresi koz- larını oynamak içln en müs Za- manın önümüzdeki hafta Cuııa günü olduğuna inanıyorlardı. O gün . P. Meclisi Bayındır sokağııı- d kı ıkı katlı, 335 numaralı yeni genel merkez binasında toplana- caktı. C. H. P. Meclisinin yeni bı- yetli toplantısı olacağa nun olmıyan C.H. Jiler Parti Meclisine hazırlıklı ve her türlü silânla mücçehhez olarak gel- mek niyetindeydiler. Evlerde ve avt- kat yazıhanelerinde toplantılar yapı- hyor, takip edilecek hattı hareket en ince teferruatına kadar hesaplanıyo:- du. Bayındır sokağındaki yeni Genel Merkezin birinci katındaki gemş sa- lisine yazdıklarından değişik fikirler- le gitmesi için hiç bir sebeb mevcut değildi. Eğer “'bahar havası”ndan sessiz sedasız oturmak kastediliyor- sa, Cemil Sait Barlas ve arkadaşları bahar havasının aleyhindeydiler. C. H.P. bir muhalefet partisi olarak her şeyden önce muhalefet vazifesini 'd- yıkıyla verine getirmeliydi. Parti Meclısmm önümüzdeki top- Jantısında ihtimal “bahar havası”n dan daha hararetlı münakaşalara yol açacak bir diğer mesele de seçimle:in öne alınması mevzuuydu. C.H.P. birçok cevreleri İktidarın seçimleri zamanından evvel yapmakla C.H.P. Yi hnz.ırhksız yakalıyacağı kanaatını ord eçimlerle alâkalı bir 1- kinci mesele e eçim anu A tadilât yapılmadan seçimlere gıdı!nıe- si halinde C.H.P. nin seçimlere işti- rak etmesinin ne dereceye kadar doğ- ru olacağı idi. Maamafih ekseriyete hâkim olan zihniyet, secimlere iştira- kın bir siyasi parti için kaçınılmaz bir vazife olduğüU merkezindeydi. B a C.H.P. nin iç meseleleri- nin de bır ikâyet mevzuu olarak Parti Meclismin önüne getirilmesi . kuvvetle muhtemel değildi. Parti Meclisi Üyelerinden bir çoğu, Merc- HNas grubuniu çalışmasını kifayet- siz buluyordt. Genel Sekreterin hare- ket tarzının ve bazı bevanatının da tenkit oklarına hedef teşkil edeceği anlaşılıyordu. Parti Meclisinin bu top- lantısındaki sürpriz ise, enel Baş- kanın İktidar liderleri ile görüşmesi lüzumunun yeniden ortaya atılması olacaktı. Bu fikri savunanlar, İkti- dardan bu güne kadar müsbet bir ha- reket gelmediğine göre böyle bir te- şebbtidsge muhakkak lüzum olduğu ka- naatındaydılar. İTem bu sefer hada “hu sus! hesaplar"la hara«kel edildiği id- diası da ileri sürülemivecekti. Bunun nası) bir vehim olduğunu hâdiseler göstermiş bulunuyordu. Ama C.H.P. nin çok eski bir !:;:- talığı vardı ki bu defa da nüksetmi sinden endişe edilebilirdi: Herge?'l AKİS, 18 MAYIB 1957 #| n ü 4