—— —.. Z EF a H g . x © bLd Z M Hi B x v İKTİSADİ VE MALİ SAHADA cek malların miktarı daha ağır art- maktadır. Sonunda aradaki mesafe iyice büyüyecek kıtlık ve açlık başlı- yacaktır. Bunun da tabil neticesi Ö- ir, İkinci görüş bu kadar kötümser değildir. Nüfus artışını mumkkak Dünya nüfusunun süratle Aarttığı doğrudur Bu artışın ilerde daha hızlanacagı da doğrudur. Fakat bunun yanında 185- tihsal de aynı hızla arî.tırı]abılır İ- lim ve teknik hergün yeni yeni iler- lemeler göstermektedir. Bu yeniliki-r istihsal edilmekte olan malların mik- tarını arttıracağı gibi o güne kadar bilinmeyen kaynaklardan faydalamnıl- masını da mümkün kılacaktır. Nite- ra da mevcut hayat seviyesini arttı- racak bir miktar yatırım daha yapıl- malıdır. Bu yatırımlar yekünu gere- ken miktarda değilse nüfus arttıkça hâayat seviyesi düşecek, fakirlik çao- ğalacaktır. azı memleketler için yatırımları gereken miktarda arttırmak müm- kün olabilir. Fakat bütün memleket- ler aynı durumda değildir.-Yatırım- ları istenilen miktara çıkarmak her memleket için mümkün değildir. O zaman yapılacak şey nüfus artış hı- Zzını yavaşlatmak için uğraşmaktır. n için birçok memleketler le çeşiılı tedbırler alınmaktadır. Bu me- sele din ve ahlâk —müesseselerinin muhalefeti ile karşılanmaktadır. Çün- kü tedbir ya gebeliği, ya da doğum- ları önlemektir. Gebeliği önlemek din ve ahlâkın daha kolavy kabul ettiği ve hemen pek çok kimsenin başvur- larda bazı memleketlerde gıda mad- deleri istihsalindeki hızlı artış da ü- mit vericidir. Meselâ —Hindistarıda, meselâ Çinde böyle olmuştur. Bu ıki mMmemleket alınan tedbirler sayesinde kıtlıktan, açlıktan kurtulmuşlardır. örülüyor ki bu ikinci görüş bue ancak bazı tedbirlerin alınması sa- yesinde nüfus Aartışında korkulma- leketlerin gelişme programları buna Bgöre hazırlanmazsa birinci görüşü sa- vunanların haklı çıkacakları muhte- Meldir. Nüfusu artmakta olan bir memle- <et bu artışın mahzurlu olmasını ön- demek için ne gibi tedbirler almalı- ıır" Başlıca tedbir yatırımların — artan nüfusun fİhtiyaçlarını karşılıya- N cak miktarda yatırım yapılmalı, 3o0n- Ankarada bir gece kondu mahallesi Köyün ittiği kimselerin yuvası N İAA — BK ha S SD PN aü duğu bir tedbirdir. Fakat ikinci ted- lükle karşılanan bir tedbir değildir. Birçok memleketlerde henüz böyle bır hareket kanun leketlcrde “de hoş görülmektedir. Me- selâ Japonya bu memleketlerden bı- ridir. Orada her yıl milyonlarca ço- cuk daha doğmadan öldürülmekte- dir. Nüfus meselesı karşısında Türki- lince, Türkiyede ilk nüfus sayımı 1927 yılında yapıl- mıştır. İkinci sayım 1935 yılında ya- pıldıktan sorlra her bes yılda bir sa- yım yapılması esası tatbik edilegel- miştir. 1927 den 1955'e kadar nüfusu- muz büyük bir hızla artmıştır. İlk sa- yımda 14 milyon kadar olan nüfusu- muz 1955 de 24 milyonu aşmış ve ner sayım arasındaki tabif artış nis&betleri 55 daki en büyük nisbetlerden biridir. Türkiye nüfusunun artış sebebleri- nin başında Cumhuriyet devrinin sağladığı 32 yıllık barışın büyük pa- yı vardır. Sağlık şartlarımn düzelme- si ile ölümler azalmıştır. Eskiden bir âfet olan sıtma bugün aşağı yukarı yok edilmiştir. Yeni yeni hastahane- ler, çeşitli ilâçlar bilhassa çocuk ö- lümlerinde büyük ölçüde bir azalma meydana getirmektedir. ki artış bilhassa ölümlerin yüzündendir. Çünkü istatistiklere gö- oğumlar da azalmaktadır. Bu da tabiidir. Çocuk ölümü ne kadar çok olursa çocuk yapma gayretinin o “ca- dar artacağı şilphesizdir. çocuk ölün:- leri azaldıkça tersine bir durum or- taya çıkacak, çiftler gebeliği önleime- ğe çalışacaklardır. Türkiyede nüfus artışının iktisadi mânası nedir? Bunu bir felâket, hiç deği!se bir tehlike olarak mı yoksa bir sevinilecek hâdise olarak mı ka- bul etmeliyiz? Bu hususta bir görül- şe ulaşabilmek için bazı hâdiselere bakmak zaruridir: Türkiye henüz bir ziraat memleke- tidir. Nüfusunun ©& 75-80'ni geçimı- ni ziraattan çıkarmaktadır. Cumhu- riyet devrinde hızlanan sanayileşme hareketi henüz Türkiyenin bu vasfıyı değiştirememiştir. Türkiye ziraatı- nın sartları cok kötüdür. Mahsuliün iyi veya fena olması hava şartlarına büyük ölçüde bağlıdır. Son yılların iyi idare edilmemiş makineleşme ha- reketi verimi fazlaca üşüktür. düşük olması gizli issizlik demektir. Bır dönüm arazide iki insan çalışır- mümkün olan verimin hepsi alı- nabılir kabul edelim. Bu bir dönüm a- raziye Üçüncü,dördüncü, beşinci adam ları da koyabiliriz. Fakat netice de- gişmiyecek, yani mahsul artmıyacak- tır. Son Üç adam görünüşte-iş sahibi- dirler, fakat aslında işsizdirler. Çün- kül yapar göründükleri iş hiçbir şeye yaramamaktadır. Bugün Türkiye e- konomisinin dertlerinden başlıcası bu gizli işsizliktir. Son beş on yıl için- de bu mevzuda incelemeler yapanla- rın kanaatına göre Türkiyede zZiraat mahsulleri miktarlarında hiçbir ek- silme olmıyacaktır. Türk ziraatında gizli işsizliğin se- bebi istıHsal teknığmin genliğınden Türkiye toprakları 50-60 milyon nü- fusu besler . Bu iddia gerçeklerle ta- ban tabana zıttır. Bugünkü şartlarda Türkiye toprakları bugünkü nüfusu besliyememektedir. Bugün için ekile- AKİS, 18 MAYIS 19517