P SA İ L KA KSNUN AĞA SN GCÇe SİNEMA min etmek isteyen gazetelerin neşri- yatı, sanat hayatını tehlikeye soka- cak neticeler veriyordu. İlk karısıa- dan ayrılırken henüz bitmekte olan "Yumurcak”a mahkemece el konaca- ğinı haber almış, bir gece yarısı şo- förüyle birlikte filmi Los Angeles'ten Salt Lake City'ye kaçırmıştı. J3ır başka seferinde stildyolarına, emlâxki- ne el konduğunu görmüştü. Halbuki o kadar gürültüler, yaygaralarla sü- rüncemede bırakılan, kadın dernex- lerini harekete geçiren boşanma dâA- vaları, Chaplin yüklüce bir tazminat ödeyince hemen hallediliveriyordu. “Asri Zamanlar"la birlikte bu şah- si hücumlara, siyasi hücumlar da ilâ- ve edildi. D venleri ekonomik ve siyasi huzursiiz- lukla kaybolunca, Chaplin'in hicvi de ağırlaşıyordu. Mussolini ile Hitler, kolaylıkla — vurdukları “komünisi” damgasıyla “Aari Zamanlar'”ın mem- leketlerinde gösterilmesini yasak et- tiler. Hitler'in propaganda nazırı Go- ebbels'in teşebbüsüyle, “Asri Zaman- lar”ın, Fransız rejisörü Ren& Clair'in naziler iktidara geçmezden önce Al- man Tobis şirketi için çevirdiği “A Nous la Libert6'den aşırıldıkı iddia- sıyla telif hakkı dâvası açıld İkinci Dünya Harbinin mfeslnde yeni bir felâketin diülnyayı tehdit et- tiği. Avrupada diktatörlerin terör i- daresiyle insanların cehennem haya- tı yaşadığı bir sırada, Chaplin'in dik- tatörleri karikaturize eden bir film hazırladığı haberi, büyük sanatkâr aleyhindeki hilcumları yeniden şid- detlendirdi. Washington'daki Alman elçisi hlmin çevrilmesine “Ani ol- müracaatta bı * iürken, Alman konsolosn bül- Avrupada yasak edileceği tehdıdmi ileri süril- yordu. “Diktatör” piyasaya cıktığı vakit Avrupada savaş patlamıştı; A- merika ise tarafsız durumdaydı. Bir- leşik Amerika'yı savaştan uzak tut- mak isteyen “infiratçılar”la, Alman- ya yanında yer almasını iateyen Na- Zi-Amerikan dernekleri filme kıyası- ya hücum etiler. İnfiratcıların başı, arst hasınında şiddetli bir kam- panya açıldı. İkinci Dünya Harbinin miülttefikler için en buhranlı bir zamanında Av- rupada ikinci bir cephe acılması icin tesebbüste bulunanlar arasında Chap- Jin'in bulunması da, nradan aynı şekilde hücum mevzuu olacaktı. “Monsileur Verdoux” onsieur Verdoux” bütün bu ma- ceraların sonunda ortaya çıktı. Eseri ilk gören seyircilerle tenkidçi- lerin büvük bir kısmı şaşkınlık ge- cirdiler. “M. Verdoux"da Şarlo tipi yoktu, “M. Verdoux” kötümser bir , “M. Verdoux”da bir iki sahne var- onda kendilerine yöneltilen ağır hü- cumu hemen anladılar. "M. Verdou..” ile “Şarlo” tipi arasında, görüniülşte- ki ayrılığa rağmen aslında sıkı bir bağ vardı. M. Verdoux, Şarlo'nun do- vamıydı. Şu farkla ki, 1925'in Chap- lin'i, yaşadığı cemiyetin şartları, ken- disine yapılan baskıların tesiriyle na- sıl 1945'in Chaplin'ine doğru itilmiş- se; Şarlo da yaratıcısiyle birlikte M. Verdoux tipine doğru ilerlemişli. Chaplin'in son yirmi yıl içinde uğra- dığı bütün hücumları, çektiği» hütün ıstirapları, geçirdiği blitün tecrübele- ri “M. Verdoux”da görmek mümkün- ü. “M! Verdoux”nun mevzuu, 1930- 1937 yılları arasında la ilerlendiği, ekonomik buhranlar:r., işsizliğin, toplama kamplarının ala- bildiğine çoğaldığı, Habeşistanda, İs- panyada gelecek savaşın tecrüibeleri- nin yapıldığı bir çağı ele alıyordu. M. Verdoux işte bu çağın, bu düzenin yarattığı bir insandı: Kendi kurduğu ekonomik düzenin elinde oyuncak ha- line gelen, bütün yaşayışı bu düzenin işleyişiyle sınırlanan insanı temsil ediyordu. 30 yıl bir bankada namu- suyla veznedarlık etmiştir ama, ken- di kabahatı olmadığı halde bir buh- ran onu ışsızlık ve achkla karşı kar- şıya birak zaman, — varlığını ve sevdi klm—mm varlığını devam etti- rebilmek için başka yollar arar. Ya- şadığı dünyada revaçta olan kitle ha- lindeki ölümleri görür. Onları daha küçük ölçüde tekrarlamaya kalkar. Filmin ilk gösterilişinden önceki ba- sın toplantısında, haplin, eserinin ana düşüncesini şöyle “Von Clausewitz'e göre savaş, diplo- masinin başka başka yollarla deva- mıdir; M. Verdoux'ya göre de cina- eknnomık dUZemmn yarattığı bir . Verdoux ve benzerleri, önce mım smırlar ıcınde. sonra milletle- rarası sahada çarpışan dev tröstlerin mahsulü, onların küçük bir modelidir. T 1936 : “Asri Zamanlar” Sonunda ümit var 1947 : “Monsieur Verdoux” Bunun sonu giyotin