SN E M A Fılmcilik Şarlo'dan Verdoux'ya Geçen hafta —Amerikanın ikı _)Uu yük haftalık mecmuasını 'nı mevz izeri BU la- ra sempati «K nsterdığı lekeh ahlux sicili oldugundm dolayı Amerikaya dönmesi Zibi yasaklanan — yabancı” D - de kazanmağa çalışan, pantomimada büyük bir kabiliyet gösteren bir mü- zikhol oyuncusuydu. 1914 te "Keys- tone” şirketi ona film çevirmeği tek- lıf emgı vakit, sinemada çalışmagı n bile gecırmıy rdu sade teMıf edilen paranın cazibe ine la- pılmişti. Zaten ı 14 senesinin başın- dan ıtibaren her hafta çevirdiği birer bobinlik filmler, müzikholdeki numa- ralarının tekrarıydı. Fakat yavaş ya- vaş sınemayı ciddiye almıya başladı. Henüz yeni gelişmekte olan bu yep- yeni sanatın bilyük kudretini anladı. İlk filmi “Making a Living - Hayatı- nı kazanırken” deki silindir şapkalı, redingotlu, pos bıyıklı kötü adam ya- aybolma, onun yerine bütün dünya seyırmlennm ilk görüş- te tanıdıkları dar ceketli. ı:cnıs pan- talonlu, büyük papuclu ka bas- 6 1907 Chablin ve karısı Geç gelen saadet cümleler yer alıyordu. Anlaşılan *kı ua, yaş gününü vesile edere 43 yıl Amerikan sinemasına hızmet etmiş, bütün sanat ve hususl hayalı kale yazılmış -Bernard Sha s0- Züytle- “sincmamn tek dâhisi” hak- kında rikada birbirine tamamiy- le zit ıkı (ıkır bulunduğunu göster- mek istemişlerdi. Zira bu birkaç sü- tmn altında, sinemanın ve asrımızın n büyük sanatkârlarından biri olun Chuplm in Yeni Dünyadaki korkur.ç hayat dramı gizliydi. 1912 de, Amerikada 40 yıl sürecek ikametine başlarken Chaplin adındaki İngiliz pantomîma toplulu- ğunun her hangı bir cusundan başka bir şey değildi. Lo drâ'îı falar bir aileden' çıkıp sefalet içinde büyü- müş, beş yaşından beri hayatını sahnt- tonlu, melon şapkalı “Şarlo” tıpı f—e- hrmege başladı. İlk Dünya Har na ererken bütün dünya sinemalan, bu büyük felâketin hicvini yapan “Shoulder Arms - Şarlo Asker'i gös- teriyordu. “Charlot” “Carlos”, “Cüur- lı—ıo", “Carlitos” dünyanın dört köş2- ; kurnazlığı, çevikli- alteden, tehlikeitr- lık. aki Adam"ı anlah- yordu Cocteau' nun dediği gibi “Şar- lo, gülmenan — esperantocası” idi Sı- nemanın dllşe kalka ilerlediği, bır- çoklarınca küçümsendiği, sanat dı- şı sayıldığı. yıllarda onun n en telek, kollekuf bir selerin elbirliğiyle meyda- na gotınlen sinemada, Chaplin nadır rastlanan “complet" sanatkâr olarak ortaya çıkıyo: nm ana- fikrini, senaryomınu. müÜzi si hazırlıyor, ) yapıyor, başrolü kendisi oynuyordu Yavaş normâl uzunluğa eri- şen her yeni filmi bir hâdise tejkıl etmekteydi. “The Kid - Yum! ak ' (1921), “City Lights - Şehir Işıkları” (1931), “Modern Times - Asri Za- manlar” (1936), “The Great Dicta- tor - Dıktıtör' h - Işıkları” (ı952) hepsi sinemanın bi- Yyük eserleri arasında yer alıyordu. Tartuffe baskısı haplin hakkında ilk mühim ince- lemeyi yayınlayan Fransız sine- ma tenkidcisi Louis Delluc, d komiklıkıermln altındaki kederli, acı hicve işaret e- derek “eğer bu adam ömrünü tımar- b d & - 3 < o - f B D © - T Z z c 5 z yerde, devamlı bir Tartuffe baskısı altında geçirmişti Ünya Harbi sonunda henülz sona eren evlilik hayatı dolayısiyle lad Kendisiyle şöhreti ve pa:- rası için evlenen, bo: ken de mümkün olduğu kadar L edikleri için bası- dedikodularla besliyen iki karı- siyle olan dâvası birtakım kadın mesi de affedilmiyordu erikan ııle hayatı için kötü bir misal teşkıl e “ahlâksız yabancı”nın eser- lerı yasak edilmeli, gençliğin ifsat e- dilmesi önlenmeliydi. Bu çeşit hücum- ların, ne kadar şöhretli ve Zzengin - lursa olsun bir sımıtk&rın bütün mes- lek hayatını mahvedeceği, evvelce Hollywood'ta mısallerlyle Börülmüş- tü. Nitekim, Şarlo'nun , milletlerârası şöhretinden faydalanarak sllrtl te.- ARİS, 18 !AYIB_ID;;