re kudretiyle icra ediyordu. Oto yan- dan Mozart'ın ne kadar narin bir mu- siki yazmış olduğunu biliyor, Haydn- ın klâsik biçimleri içindeki roman tism Öncüsü ifadeyi seziyordu. Her iki resitali de gerçekten, sadece tek- nik hüner bakımından değil, müsiki- nin üstünde kafa yormuş bir sanat- kârın vardığı neticeleri — açıklaması bakımından da, olağanüstü değer ta- şıyordu. Bazı eserlerin Herr Jenner'e sırlarını vermemiş oldukları belliy- di. Meselâ Beethoven'in "Pathetigue ' sonatı ancak, kusursuz bir teknikle çalınması ve eserin maddi yapısının apaçık belirtilmesi bakımından hoşa gidebilirdi. Aynı şey, Schubert'in iki Impromptu'sünün çalınışı için de soylenebılırdı Fakat ister Chopin'- in Nocturne'leri, La Minör Mazurka- sı, ya da eşhur Polonaise'i, ister Bartok'un Bulgar Dansları olsun pi- yanisttik sanatına ve mesleğine şeref veren mekanik ve müzikal ehliyetin sembolü sayılabılecek bir icraya ka- vuştular Schumann'ın "Carnaval"ında oldu- ğu gibi, Herr Jenner, sür'atli çalmak gerektiğinde — tempolarını — bilhassa hızlı alıyordu bunu, piyanistlige ait bir maksat için yaptığı belliydi. Fa- kat "teganni edilmek" isteyen bir me- lodi yoluna çıktığında bu fırsatı da kaçırmıyordu. Alexander Jenner, bu mevsim birçok iyi piyanist dinlemiş olan Ankara musikiseverlerinin ko- lay unutamıyacağı bir icracıydı. 28 KİTAPLAR SALKA VALKA (Halldor Laxness'ln romanı. Çevi- ren : Samih Tiryakioğlu. Varlık Ya- yınları Büyük Cep Kitapları serisi 85. Ekin basımevi, İstanbul - 1957. 206 sayfa, 200 kuruş) alldor K. Laxness 54 yaşında, İz- landalı bir yazardır. "Saika Val- ka" adlı romanını ise 27 yaşınday- ken 1930 yılında yazmıştı. Bu ro- man ancak yazıldıktan bir yıl sonra basılabilmiş ve dünya edebiyatı ile ilk teması ise ancak 1939 yılında Fransızcaya çevrilip basıklıktan son- ra olmuştur. Saika Valka, her ne kadar 1939 yılında Fransızca baskı- sı yapıldıktan sonra dünya piyasa- sında bir parça alâka uyandırmış, fakat bu alaka da çabucak ; sönmüş ve unutulup gıtmıştır Ancak 1955 yılında Nobel armağanı jürisi o yıl için mükafat — verecek bir roman bulmakta güçlük çekmiş ve bu arada akla gelen Saika Valka — jüri üyele- rince bir itiraza uğramadan, Nobel armağanına namzet gösterilen eser- ler içinde birinci seçilmiştir. İşte bu tarihten sonradır ki Saika Valka ve onun İzlandalı yazan — yeni baştan edebiyat dünyasının nazarı dikkatini çekmiş ve bu roman üzerinde yeni bir alâka uyanmıştır. Maceraperest mizaçlı olan Holldor Laxness ilk tahsilini İzlandada yap- tıktan sonra 17 yaşında memleketin- den ayrılıp, Avrupa ve Amerikada uzun yıllar dolaşmıştır. 20 yaşınday- ken Lüksemburg'da bir manastırda bir yıl kalmış, daha sonra Londraya giderek oradaki Cizvit papazları ya- nında bir kış geçirmiş ve ilk romanı- nı da bu arada, 22 yaşındayken, yaz- mıştır. İngiltereden —Amerikaya ge- çen Laxness, Amerikada da 3 yıl ka- dar oturmuştur. Bu arada ünlü Ame- rikalı Romancı Upton Sinclair'le de tanışıp ahbaplık etmiştir. İşte Sai- ka Valka bu uzun seyahatlerden sonra kaleme alınmış bir romandır. İşin enteresan tarafı Laxness yıllar- ca yurdunun dışında kaldığı hâlde yazdığı romanlarında daima İzlanda- yı anlatmıştır. "Saika Valka"da ta- mamile İzlandada geçen bir vakanın romanıdır. Izlandanın kuzeyinden, güneydeki rahatlık ve bolluk şehri güneşli Beyk- jayik'e gitmek üzere yola çıkan bir a- na kızın parasızlık ve hastalık yüzün- den bir fiyordun dibindeki ücra bir ba- lıkçı köyüne sığınmak zorunda kalma- ları ile başlayan Troman, bu ana ile kiziri bu köyde — geçildikleri acı ve tatlı maceraları hikaye eder. Orta yaşlı ve biraz hoppaca olan ana ,me- teliksizindikleribubalıkçıköyünde kendisine bir iş ve yatıp kalkabilecek bir yer bulabilmek içirt çeşitli kapı- ların ipini çeker. Ama bütün kapı- lar bu nereden geldikleri ve nereye gittikleri belli olmayan âna kıza kar- -1 kapanmaktadır.Uzun —uğraşma- lardan sonra nıhayet çapkınca bir adam bu kimsesiz ana kıza yatıp kalkacakları bir yer bulur. Bulur a- ma anadan buna karşılık istediği ba- zı şeyler de vardır. Nitekim kısa bir zaman sonra da bu istediklerine na- il olurlar. Sigurlina ve kızı Salka Valka artık bu köye iyiden iyiye yer- leşmişlerdir. 11 - 12 yaşlarında olan Saika Valka hâlâ bu küçücük köy- den ayrılıp Güneydeki ö sıcak mem- lekete gitmek hayali peşindedir. A- ma anası yeniden böyle bir macera- ya atılmak için hiç acele etmemekte ve yerinden hoşnut görünmektedir. Bu aradada Steindor ile iyiden iyiye ahbaplığa koyulmuş ve hatta ondan hamile bile kalmıştır. Bütün ümidi de Steindor'un kendisini almasıdır. Ama Steindor da öyle bir adamdır ki hiç bir şeye öyle uzun boylu bağ- lanıp kalmaz. ünün birinde Sigur- linayı bırakıp yabancı memleketle- re çeker gider. Sıgurlına nın Stein- dorla olan bu gayri meşru münase- beti kızı Saika Valka'yı çileden çı- karmış ve anasından iyice soğut- muştur. Bu arada Saika Valka ba- lık temizleme işlerinde — çalışmakta, kendisinden bir kaç yaş büyük bir çocuktan da okuma yazma öğren- mektedir. Derken — Sigurlina Stein- dor'dan olan çocuğunu doğurur. Ço- cuğu doğurur ama, bu arada da boş durmaz kendisine bir başka oynaş bulur. Bu sefer bulduğu sessiz seda- sız, kendi halinde bir amdır ve Sigurlinayı gerçekten almak iste- mektedir. Düğün hazırlıkları başlar. Fakat tam düğünün yapılacağı gün- lerde Sigurlina'nın Steindor'dan olan çocuğu ölür, düğün geri kalır. Ara- dan bir kaç ay geçince de Steindor çıka gelir. Ama bu sefer Steindor akıllanmış uslanmış bir adam To- lündedir ve — Sigurlina'nın i yeniden kendine çeker. Saika Valka iyiden iyiye gelişip serpilen bir genç kız olmaktadır ve Steindor'un asıl maksadı da Saika Valkayı elde etmektir. Şa- yet annesi bir gün vaktinde yetiş- mese istediğine de — kavuşacaktır. Ama Sigurlina'nın çıkıp gelmesi Steindor'un plânını bozar. Bu a- rada köy ileri gelenleri de Steindor'u Singurlina ile evlenmeğe — zorlamak- tadırlar. Steindor evvelâ razı olur gi- bi davranır. Ama tapı dugun günü ge- ne kaçar gider. .Sigurlina ise bundan son derece Üüzülür ve kendisini ka- yalardan atarak intihar eder. Hayli sade bir mevzuu ustaca- iş- lemiş olan Halldor Laxriess, bu ro- manında İzlandayı ve — İzlandalıları bütün dünyaya tanıtmağa muvaffak olmuştur. Saika Valka her bakımdan büyük bir roman sayılamaz. Ama ge- ne de dikkatle okunmağa değer bir ro- man olarak kitaplıklarda yer alabi- lir. Eserin tercümesi de temiz sayı- labilecek bir dille ve itina ile yapıl- mıştır AKİS, 27 NİSAN 1957