DÜNYADA OLUP BİTENLER senin eseri olacaktı. Tarihi Nil, Cum- lmurbaşkanı yardımcısı Nixon'u Afri- ka! seyahati boyunca uzun uzun meg- gul etti. Nil, birçok memleketler için hayatiehemmiyette milletlerarası bir suydu. Nilden daha iyi faydalanma maksadıylâ herhangi bir memleketin girişeceği teşebbüsler, — diğerlerine mutlakazarar verecekti. Bu sebeble Nil'in kontrolü Nil'den faydalanan bütün memleketlerin tasvibi ve işti- rakiyle yapılmalıydı. Amerika Nil ile daha önceden de ilgilenmişti. Asuvan — Barajı inşasını neredeyse kabulleniyordu. Fakat sat- rancı pek seven ve bu oyunda bir hay- li Usta olan Dulles'ın üstadane bir hamlesi - Tım bu hamleyi pek ma- nirane — bul ştu sayesinde — son Hakikada bu büyük barajın insasın- J -I*:ı)sier Dules Önce düşünce, sonra hamle dan — vazgeçilmişti. Dış siyaset bahsin- de — dâhiyane fikirlerden mahrum ol- mayan Dulles, şantajı pek seven Ka- hireli — Albaya böylece Rus teklifleri- nin — sadece blöften ibaret bulunduğu- nu gostermek istiyordu. Ruslar değil barajı inşa etmek, Mısıra büyük öl- çüde — yardımda bulunacak durumda bile değildiler. Bu cesaretli bir. o- yundu.. Kurbanları ise, talihsiz Sü- veyş Seferinin kahramanları Fransa ve İngiltere oldu. Sir Anthony Eden'- in — siyasi hayatı yıkılmış, Kahireli Diktatörün durumu ise sağlamlaşmış- İL, İhtimal pek yakında tekrar Ame- rikanın — yeni Nil projesinden bahsedil- meye başlanacaktı Nixon, Nil proje- sini iyice — benimsemiş — bulunuyordu. Diğer Afrika liderlerinin de Nasırın dümen suyuna girmesini beklemeden H Kapaktaki devlet adamı Richard Nixon lmanyanın ihtiyar Şansölyesi Adenauer İle Krutçef arasında, bundan iki yıl kadar önce Kremli- nin muhteşem bir salonunda şöyle bir konuşma geçiyo A — Amerıkalılara ıtımatsızlık göstermenizi bir türlü anlam yorum; Eisenhovver'i gördünüz; 0- nun nasıl bir adam olduğunu ar- tık biliyorsunuz. K — Fakat bizi endişeye düşü- ren Fisenhovwer değil.. Şu Nixon'a itimat edemiyoruz. A — Pek güzel ama, Nixon sa- dece Cumhurbaşkanı yardımcısıdır, Cumhurbaşkanı değildir. K ruman da bir za- manlar oyleydı, sonra Cumhurbaş- kanı oldu. Cumhurbaşkanı ol- ması için Roosevvelt'in ölmesi lâ- zım gelmişti. Fakat Nixon, bır ka' aya kadar belki de Amerıkanın fi- ilen — Cumhurbaşkanı — olacaktır. Washington çevrelerinin kanaati budur. Zira Başkan Eisenhovver, Kongre nezdinde Anayasanın de- gıştırılmesı hususunda bir teşeb- bııste bulunmuştur Herhangi bir “mâni" vukuunda, selâhiyetlerinin Başkan Yardımcısına devrini talep etmektedir Esasen Fisenhovver, yardımcısını an'anenin hilâfına hiç bir zaman gölgede tutmamıştır Başkan yar- dımcısı Tru ün birinde kendısını Amerıkanın başında bul- memleketinin atom muvaffak — ol- duğu bilmiyordu. Başkan Yardımcılığı Roosevvelt ve mazide- ki dıger Cumhurbaşkanları — için Biç bir işe yaramayan, gösterme- lik bir mevki idi. Eisenhovver selef- leri gibi düşünmüyordu. Madeni ki böyle bir mevki vardı, bu mevkide oturan adam bir işe yaramalıydı Bundan başka Nixon. Eisenhovver için kabinesinin "en degerlı adamı idi. Böyle bir kimsenin tam maaş- la tekaüt edilmesine gönlü razı ol- muyordu. Bu sebeble 1952'den beri Nixon, kabine ve Milk Güvenlik Konseyi toplantılarına katılıyordu NiXon mleket- lerini Eısenhovverın temsılcısı ola- rak dolaşmış, dünya meselelerine vukuf keşbetmişti. 1952 secim mü- cedelesindeki kavgacı, çığırtkan, şirret, belden aşağıya vurmaktan önce, Amerika mukabilinde hiç bir şey talep etmeden Afrikanın iktisadi kalkınmasına girişmeliydi. Afrika mücadelesi Nasırın. "Büyük Afrika" ideali pe- sinde koştuğu malumdu. Bu ihti- ras, Orta Doğu memleketlerinin sı- çekinmeyen, artık geride kalmıştı. rinde Nixon, mücadelesini Cumhurbaşkanına yaraşan — ağır başlıkla yapmıştı. Siyasi muarız- ları bile bugün Nixon'un tehlikeli bir rakip —birinci sınıf bir devlet adamı olduğunu hususi konuşmala- rında itiraf etmektedirler. Cumhu- rıyetçı Parti ileri gelenlerinden ço- ğu 44 yaşındaki Başkan Yardımcı- smın, 1960 seçimlerinde İyi bir Başkan adayı olacağını düşünmek- tedirler. Takdirkârlarının günden güne çoğalmasına ragmen Nixon bugün Amerikanın üzerinde en cok müna- kaşa edilen polıtıkacısıdır 1956 Başkan seçimlerinde Demokrat Partinin en büyük silâhı, "Elsenho vver'e rey vermek, Nixon'u seçmek demektir" parolasıydı. Gene ve muhteris Nixon'un hasta Ike'ın ye- rine geçivermesinden korkuluyor- du. Muhalefet Nlxon'u siyasi İhti- rasları uğruna her şeyi göze ata- bilecek tehlikeli bir demagog ola- rak göstermeye çalışıyordu. Avru- palıların da Nlxon'a hiç sempatile- yoktu. Onlar için Nixon, tecrit- çı ve müfrit Cumhurıyetçılerın a- damıydı. Nlxon harp demekti. Hat- ta kendi partisi içinde bile Nixon'- un düşmanları eksik değildi. Ni- xon'un seçim bölgesi olan Califor- nia'nın iki ileri gelen şahsiyeti Goodvvin ve Senatör Knovvland, Başkan — Yardımcısını sevmiyenler arasındaydı. 1956 se- çımlerının arifesinde Stassen, Ni- xon'a karsı açıkca cephe almış ye- rine Herter'i seçtimeye çalışmıştı. Bu kimseler, Avukat Nixon'un 1952 den önceki demağgrjik faaliyetini unutanvyanlardı Fakat — Ameri- kalılar, iki çocu ğu ve güzel olduğu- ğu kadar siyasi zekâya da sahip bulunduğuna gosteren sevimli ka— rısıyla Cumhurbaşkanı Yardımcısı- nı gün geçtikçe daha as yadırgı- yorlar. mutaassıp politikacı 1956 seçim- bir 5 Nixon'un adınn siyasi hayatta duyulmaya başlanması 1947 yılına rastlıyordu. Gene siyaset adamı, komünist tehlikesine karsı Türkiye ve Yunanistana yardım edilmesi tezini hararetle savıınuyordıı Nite- kim bir iki kadar nra Tru- mankomunızme "dur emrini ve- ren meşhur doktrinini ilân etti. nırlarını aşıyordu. Daha doğrusu Na- sırın Orta Doğusu -tıpkı Eisenhower doktrini çim - coğrafyacıların Orta Doğu anlayışından farklıydı. Sudanı, Habeşistanı, Kuzey ve Doğu Afrika- yı da içine alıyordu. Sudan ve Habe- şiştanda Nâsırcılar — faaliyettey- AKİS, 27 NİSAN 1957