K A D I N İstanbul! Küçük yolcular Yesılkoy hava meydanı muhakkak ki heyecan hissinin en kuvvetle duyulduğu yerlerden biridir. Oradan hergün birçok uçak kalkar, oraya birçok uçak iner. Gıdenler var— dır, gelenler vardır. Gelen şılayanlar gidenleri ugurlayanlar vardır. Kimi üzüntüden ağlar, kimi sevinçten.. Fakat gecen hafta Pazar sabahı heyecanlı dakikaları Yeşilköy Hava meydanının bile bir defa daha yaşamış olduğu şüphelidir. Saat dokuzbuçuk sularında "Sabe- na" isimli hususi bir Belçika uçağı 27 yolcusuyla Yeşilköyden hareket e - diyordu. Bu 27 yolca, 16-18 yaş ara- sındaki Türk çocuklarından ibaret- u çocuklar Amerikanın muhte- lif eyaletlerine, giderek orada — bir sene müddetle aileler yanında kala- caklar ve tahsillerine devam ede- cekler: "Field Service" 7 küçük yolcunun bavullarının ü- zerine "Field Service" etiketi ya- pıştırılmıştı. "Field Service"" ismi, memleketimizde birkaç senedenberi duyuluyordu. Birçok Türk genci, bu teşkilât tarafından Amerikada misa- fir edilmişti. Gene ayni teşkilât va- sıtasıyla Türkiyede 2 aylık yaz ta- tili geçiren Amerikalı çocuklar da mevcuttu. Bunlar Amerikada | yıl müddetle misafir edilen Türk çocuk- larının ziyaretlerini iade için — geli- yorlardı. "Field Service" ismi ilk defa İkin- ci Dünya Harbi sırasında duyulmuş- tu. Avrupada felâkete — uğrayarak kimsesiz kalan, bakıma ve yardıma muhtaç çocukları toplayıp — Ameri- kada bir müddet misafir eden, onla— rı yeniden bayata kavuşturan bu miyet harp bitince gayelerini degış— tirmiş, fakat faaliyetine devam et- mişti. Bugünkü gayesi çocuklar ara- sında milletlerarası bir - münasebet urmak, muhtelif milletleri — birbir- lerine dostluk hisleri ile yaklaştır- maktır. Bu milletlerarası .münase- betlerin sulh içinde, birbirini anlıya- rak yaşıyan milletler yaratmak ga- yesıne hızme[ edeceğinden şüphe e- dilem Çocukların 16-18 yaştakiler arasın- dan seçilmiş olmasının en mühim se- bebi, bu çağın öğrenmeye ve fikir- lere iyi bir istikamet vermeye müsa- it olmasıdır. Teşkilât her çocuğa 650 dolar harcıyor ve bu parayı Ame- rikadaki talebelerden toplıyarak te- min ediyordu. Her talebenin verdiği tek dolar, işte böyle büyük bir ga- yeye hizmet ediyordu. Beklerken eşilköyde uçağın kalkmasını bek- lerken kızlar daha ,heyecanlı du- ruyorlardı. Erkekler ise ciddi kostüm leri içinde âdeta birer ağırbaşlı sey- AKİS, 18 AĞUSTOS 1956 Kapalı ve Açık Kapılar eslek seçimi bir insan haya- tının en mühim hadisesidir." Bu sözleri bundan tam 300 sene evvel büyük Fransız filozofu Pas- cal söylemiştir. Fakat dâva bu- gün dahi halledilmiş değildir. Va- a birçok memleketlerde birçok teşkilâtlar kurulmuş, — çocukların hangi mesleklere istidatları oldu- ğunu anlamak için test usulleri or- taya atılmıştır. Ama bütün bunlar çocukların kendilerine ve cemiye- te faydalı olacak isabetli meslek- leri seçmelerine asla kifayet et— memektedir. Zaman geçtikçe bazı çok gözde meslekler ve ışler tıkanıp kaldıkça, memleketin bün- yesınde yeni değişiklikler oldukça yepyeni problemler, yepyeni ihti- yaçlarla karşılaşılmaktadır. Bu- gün en parlak şekilde diplomasını alarak tahsilini bitiren genç, şevk ve heyecan içinde hayata atılmak, memleketine faydalı olmak ister- ken bir de bakmaktadır ki seçtiği mesleğin giriş yolu çoktan dolmuş ve kapı onun züne kapanmış- tır Bugıın yalnız çok büyük Av- ve Amerika şehırlerınde de- ğıl bızde dahi bu problem mev- cuttu). Birkaç sene evvel, taksi şoförlüğü yapan, ayakkabı boyıya— rak hayatını kazanan hukuk zunu gençlerimizin hikâyesini he— pimiz duymuştuk. Buna mukabil bazı sahalar da tamamiyle boş- tur ve elemansızlık yüzünden bir- çok işler aksamaktadır. Kendisi- ne yanlış veya verimsiz bir mes- lek seçmiş olan insanın, bütün hayatı bu yüzden başarısız ve bed- baht geçmektedir. Üstelik bu in- san aynı işte daha iyi çalışabile- cek bir başkasının yerini işgal et- mekle de cemiyete zararlı olmak- tadır. Yalnız düşünmek meslek seçiminin ne derece mü- him bir hadise olduğunu —bize anlatmaya kâfidir. Bugün meselâ 12 yaşında olan bir çocuk yüksek tahsil yapmazsa altı veya sekiz, yüksek tahsil ya- parsa nihayet on, onbeş sene son- ra hayata atılabilecektir. On se- ne sonra memleketin durumu ne olacak, hangi işçilere, hangi mes- lek erbabına daha çok ihtiyaç du- yulacaktır. Meselâ neşredilen bakı istatistiklere göre — Amerika'da makine tamircilerini büyük bir ıs— tikbal beklemektedir. — Fransa: meselâ hemşire ve hastabakıcılık branşı tamamiyle dolmuştur. yah oluvermişlerdi. Çok fazla konuş- muyor ve yanıbaşlarında duran an- nelerine çok fazla bakmıyorlardı. Ço- Jale CANDAN na mukabil çocuk mevzun ile alâ- kalı bütün içtimatf yardım kolları açıktır ve ehemmiyeti yeni anla- şılan çocuk psıkolopsı mevzuu bil- hassa kadınlar: çok büyük bir istikbal vadetm ktedir. Meslek seçerken ailelerin çocuk- larına iki yolda yardım etmeleri lâzımdır: Birincisi İstidatların ve arzuların meydana çıkarılmasıdır. İkincisi de seçilen iş veya meslek- lerin memleket ihtiyaçlarına ne derece cevap verdiğini tetkik et- mektedir. Şunu inkâr edemeyiz ki, ekseri meslek seçimi bizde tamamiyle tesadüflere bağlıdır. Meselâ kom- şu doktor bey az zamanda büyük paralar kazanmış otomobil, apart- man ve ev almıştır. Çocuk 'bu u yola teşvik edilir. Veya çocuk küçük- ken bir ağabeyin parlak ünifor- malarına hayran olmuştur. Zanne- dilir ki gayesi idealist bir asker olmaktır. Buna mukabil öyle işler ve meslekler vardır ki, memleket bu mevzuda elemana muhtaçtır ama çocuk bunların ismini bile duymamıştır. Muhtelif mesleklerin propagan- dasını yapm ak, bilhassa okullar- a bazi meslekleri çocuklanmıza manevı cepheleri ile sevdirmek lâ- zımdır. Çocuk seçecegı mesleği kü- çük yaştan sevmesini öğrenmeli- dir. Onun parlak ve cazip tarafları kadar zor ve çetin taraflarını da bilmeli, onu yalnız dış görünüşü ile değil, hakikt bünyesi ile de ol- duğu gibi istemelidir. İstidat fit- vvelâ —onun keşfedil- mesi, sonra da beslenmesi lâzım- dır. Etrafımızda kimbilir ne çok ziyan olmuş âlimler, susmuş şaır- ler ve siyasi adamlar vardır. Kim bılır bir nota oğrenmeden giden büyük müzikseverler mevcut- tur" İstidatlara — zemin hazırla- mak, istidatları beslemek şarttır. Ferdin saadeti ile içinde yaşa- dığı cemıyetın saadeti hiçbir za- m; ayrılamadığına göre, memleketin hangi meslek sa- hiplerine ve işçilere ihtiyacı varsa gençler istidatlarını o açık kapılar- da aramalıdırlar. Bunun için etüd- ler yapılmalı ve birçok memleket- lerde olduğu gibi bizde de istikba- lin revaçta olacak olan meslekleri ve işleri ilân edılmelıdır Ümit ve şevkle hayata atılan bir gencin kapalı bir kapı ile karşılaşması cidden kırıcıdır. ğu seyahat formaliteleri ve — pasa- portları ile meşgul oluyorlardı.Aynı mektepten seçilenler hemen gruplar 21