DÜNYADA OLUP BİTENLER dan askeri hazırlıklarla uğraşırken, diğer yandan da konferansa katıla- cak devletlerı kendi görüşlerine yak- laştırmak için gayret sarfetmekte- dirler. İngiliz ve Fransız gazeteleri, Birleşik Amerika'dan, gevşek değil, kararlı davranmasını — istemektedir- ler. Eğer Birleşik Amerika — bugün- kü tutumunu muhafaza ederse, bazı muşahıtlere gore sında değil, İngiltere ve Fransa ile Birleşik Amerika arasında çıkması beklenmelidir. Hakikaten, bu çok a- ırı bir yorumdur. Konferans süre- since Birleşik — Amerika'nın Batılı dostlarından ayrılması — beklenemez. Amerika ile Batılı dostları arasında anlaşmazlık, çıksa çıksa — konferan- sın varacağı kararlara uymayı kabul etmeyecek Nasır'a arşı alınması gerekli tedbirlerin tesbitinde çıkabi- lir. Buttun için de, herşeyden önce, konferansın bir karara Varmış olma- sı gerekmektedir: Konferansın kara- toprağın içinde gömülü kaldılar. Şu satırların yazıldığı ana kadar, bun- ların hiç değilse küçük bir kısmının olsun kurtarıldığına dair en — ufak bir haber alınamamıştır dı. Bu ocakların, biri kömür çıkarma, dıgerı de havalandırma kuyusu ol- mak üzere, topu topu iki kuyusu var- dı. Her ıkı kuyuya da asansör ter- tibatı yapılmıştı. Bilhassa kömür çı- karma kuyusunda bu tertibat dur- madan çalışır; hergün, sabahtan ak- şama, akşamdan sabaha kadar, yuz— lerce kömür arabası birbirinin peşi- sıra toprağın üzerine çıkarılır — ve sonra, yeni baştan, derinliklere indi- Bu kömür arabalarının ray- dan çıktığı da olmuyor değildi. Şim- diye kadar belki yüzlerce araba ray- dan çıkmış, İşçilerin başına türlü iş- ler açmıştı. Ama hiçbiri o sabah ray- dan çıkan kadar uğursuz ve öldürücü | Kazazedelerden haber bğğodar Matem!. ra ulaşan konferanslardan olup ol- madığını ise önümüzdeki günler gös- terecektir. Belçika Görünmez kaza eçen hafta Çarşamba sabahı se- kiz sularında, Belçıka nın başşeh- Avrupa'da — 1906 yılından beri görülmemiş büyüklükte bir ma- den kazası vuku buldu. — Ray- dan çıkan bir kömür taşıma ara- basının tekerleri arasından fışkıran kıvılcımların ortalığı bir anda âteşe vermesinden meydana gelen bir yan- gin sonunda, üçyüz kadar kömür iş- çisi, 715 ile 1035 metre derinlikte, 14 olmamıştı. Eğer bir raydan çıkmanın bu kadar pahalıya oturacağını, bilse- lerdi, hiç şüphe yok ki, kuyunun ba- şındakıler bu uğursuz arabayı, yü- künü boşalttıktan sonra, bir daha aşağıya salıvermezlerdi. Kazanın patlak vermesiyle — bera- ber kendini yukarı atan yirmidört işçinin anlattıklarına (gore tekrar doldurulmak üzere aşağıya yollanan kömür arabası, 765 inci metrede a- sansörden çıkarılırken raydan kur- tulmuş ve tekerlekleriyle, — asansör tertibatının civarında bulunan elek- trik kablolarından birini ıkıye ayır- mıştı. İkiye bölünen kablo kısa dev e yapmış ve açıkta kalan tellerden kıvılcımlar fışkırmaya şlamıştır. Bu kıvılcımlar; 765 metre derinlikte, çarçabuk genışleyen bir yangına se- bebıyet vermişlerdi. Burada çalışan işçiler alarm verdikleri zaman ateş çoktan bacayı sarmış ve iş işten geç- mış bulunuyordıı Ateş her iki ku- n da asansör tertibatını yakıp kul etmıştı ve kuyulardan, yukarıya dognı, hiçbir yardımın yapılmasına eydan vermeyecek kesafette alev- ler fışkıny ordu. Kurtarma gayretleri Ocaklarda alarmın verilmesiyle be- raber kuyuların etrafı burada ça- lışan ışçılerın aileleriyle çevrilmiş ve kurtarma ekipleri vazifelerini büyük bir kalabalığın arasında yapmak zo- runda kalmışlardır. Ancak kuyular- dan fışkıran alevlerin kesafeti de en az bu kalabalık, kadar kurtarma e- kiplerinin ışlerını güçleştiriyordu. E- kipler, kuyularda, hüküm süren sı- caklığın tesiri altında, çalışmalarına ancak ikişer saatlik postalar halin- de devam edeb mişlerdir. Alevlerle çevrilmiş kazazedeleri doğrudan doğ- ruya kuyulardan aşağıya inerek kur- tarmak gayretleri bu ikişer saatlik postaların cansiperane ugraşmaları- na rağmen de boşa miş, oksijen tüpleri ve yanmaz elbıselerl müceh- hez yardım ekipleri alev ye gaz ta - bakasını aşarak aşagıya inmeyi ba- şaramamışlardır. Büyük çabalama- larla yarı yola kadar ulaşan bazı kur- tarıcılar, yukarıya, ayağındaki ka- lm kauçuk çizmeler ateşin tesiriy- le erımış olarak çıkmışlardır. ma ekipleri, ogleden sonra, doğrudan doğruya kuyulardan aşağı— ya inmekten vazgeçerek başka bir yol seçmişlerdir. Yangının çıkmasın- dan bir müddet önce ocaklarda ü- çüncü bir kuyunun açılmasına baş- ve bu ku, iki metre ka- lınlıgındakı beton bir duvarla kömür çıkarma kuyusuna baglanm ıştı. Kuür- taı'ıcılar saat ikiye bu duvar- da ufak bir delik açmaya muvaffak olmuşlardı. Ancak bu delik butun gayretlere rağmen kurtarmış lev: zımatının geçebileceği kadar ge nış- letılememıştır Eğer dinamit kullanıl- saydı du n kısa zamanda taki gazların da dinamit ile beraber patlamak tehlikesi ve galerileri tu- tan direklerin ne kadar dayanıklı ol- duğunun bılınmemesı dınamıt kulla- nılmaması! ger mişti Şu satırların yazıldıgı sıralarda Belçikanın Amercoeur kömür ocakla- rında 715 ile 1085 metre derinlikler arasında toprağa gömülü kalan üç- yüz ar işçiden küçük bir kısmı- nın olsun kurtarıldığına dair en ufak bir haber bile gelmemıştı Belçika hükümetinin 13 A os'u matem günü olarak kabul etmesıııe bakılır- sa, işçilerin hayatından artık ümit kesilmiş ve bunlar, toprağın altında, kendi mukadderatları ile başbaşa bı- rakılmışlardır. Kolombiya Havaya uçan şehir G en hafta, bir yandan Avru- pa'da Belçıka din din toprağa AKİS, 18 AĞUSTOS 1956