Jetini barışa karşı silahlandırmak" manevralarına karga dikkatli bulun- maya davet etmiştir. Siyasi yorumcu- ların da belirttiğine göre, General Rojas, bu sözleriyle, geçenlerde ara- larında iktidara karşı işbirliği yap- mak konusunda bir anlaşmaya va- ran Liberal lider Dr. Alberto Camar- go 1le Muhafazakâr lider Dr. Go- mez'in tutumlarını ima etmek iste- mektedir. Sebebi ne olursa olsun, bu infilâ- kin Kolombiya'nın esasen istikrarsız olan iç durumunu biraz daha gergin- leştireceğine ve bazı parti ve taraf- tarlarının cezalandırılmasına yol a- çacağına şüphe yoktur. A. B. D. İlham veren Büyük Elçi merikan sinema âleminin "heye- can kralı" ve "facialar yaratıcısı" Alfred Hitchcock geçen haftanın ba- şında yaptığı bir konuşmayla sana- tını Örten esrar perdesini biraz ol- sun aralamış ve; seyircinin *" kesen" mevzuları nasıl avladığı hak- kında meraklılara bir fikir vermiş- tir. 56 yaşındaki bu sinema kurdu yakında, yatak odasının tavanından dökülen arsenik tozu ile zehirlenen Amerikanın Romadaki Büyük Elçisi Mrs. Luce'in macerasını beyaz per- deye aksettirmek kararındadır ve hazırlıklarını mlamak münasebetle gazetecılerle go— ruşen sınemacı demiştir ki: "İşte tam bır Hitchcock mevzuu.. Çünkü saç- : Duşunun, Borgia'ların zehir sa- çan tavanı.. Seyircilerin tüylerinin diken diken olduğunu görüyor gibi- Üst katta casus veya katil di ağır adımlarla dolaşmaktadır. Az- railin soğuk nefesini seyirci — kendi ensesinde hissetmektedir. "Tasavvur buyurun gecede ayak sesleri. Pat, pat. pat... Yagmur gibi yagan arse- nik tozları güzel sefireyi ağır ağır ölüme doğru itmektedir. Üst katta dolaşan katil.. Klâsik bir katil tipi.. Bir rus, bilhassa düztaban bir rus.. Ne dersiniz?" AKİS'E ABONE OLUNUZ P. K. 582 — Ankara 16 İKTİSADİ VE MALİ SAHADA Mısır Savaş bulutları Mısırın Süveyş kanalına el koyması Batılı devletlerde büyük bir şaş- kınlık uyandırmakla kalmamış, Orta Doğuda bir savaş ihtimalini de bir- denbire ve Ciddi olarak ortaya çıkar- mıştır. Hakikaten gerek İngiltere, gerek Fransa emri vâkiyi kabullen- memekte, kızgınlıklarını açıklamak- ta, sert 'tedbirlere başvurulması ge- rektıgını bütün dünyaya duyurmak— tadırlar. İş yalnız sözle kalm ta, askeri hazırlıklar bütün hızı ile devam etmektedir. Bazı kimseler sa- vaşın bir gün meselesi olduğuna i- nanmağa başlamışlardır. Fakat da- na tedbirli davranmak gerektiğine inanan Amerika Birleşik Devletle- Cemal Abdülnâsır Ateşle — oynıyanın.. rinin müdahelesi ile savaş bulutla- rı, gene birdenbire, dağılır gibi ol- muştur. Şimdi Süveyş — meselesinin barış yolu ile halline — çalışılmakta- dır. Milletlerarası bir — konferansta meselenin görüşülmesini Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, Fran- sa kararlaştırmış bulunuyorlar. Bu konferansa 1888 İstanbul antlaşma- sına imza koyan devletlerle Süveyş Kanalından en çok faydalanan dev- letler çağrılmışlardır. İktisadi müeyyideler Bütün bunlar olup bittirilen Ame- rika, İngiltere ve Fransa, Mısıra karşı bazı iktisadi müeyyideleri uy- gulamağa başlamışlardı. Şu son g lerde Avrupada üzerinde en çok du- rulan konulardan biri de Nâsır'ın Sü- veyş Kanalı Şirketini millileştirme- sine karşılık Mısıra iktisadi müey- yidelerin uygulanmasıydı. Amerika, İngiltere ve Fransanın hemen al- dıkları tedbirler — şunlardı: Mısırın ütün alacaklarına elkonulması ve Mısırda ikamet eden şâhıs ve şirket- lerle ilgili bütün ticari muamelelerin lisana kontroluna tâbi tutulması.. Bu iktisadi (müeyyideler Mısırı yolundan döndürebilir miydi? — Dön- düremezse daha başka iktisadi ted- birlere başvurulacak mıydı ? Bu so- rulara karşılık arayanlara en iyi kı- lavuzluğu tarih yapacaktı. Geçmişte- ki benzer olayların sayısı hiç de az değildi. Çünkü mleket millet- lerarası nızamlara aykırı hareket et- tiği zaman siyaset adamları ile ga- zetecilerin aklına gelen ilk şey ik- tisadi müeyyideler oluyordu. Mısır ile Batı arasındaki anlaşmaz- lığın askeri kuvvet kullanarak hal- linin bahis mevzuu edildiği bir sıra- da, bazı siyasi hedeflere ulaşmakta barış zamanında tatbik edilecek ik- tisadi müeyyidelerin tesirsiz kalaca- ğına inananlar çoktu. Fakat bu gibi tedbirlerin İran petrollerini devletleş- tirmeye kalkışan Musaddıkın başına açtığı işleri düşünmek, Batılı politi- kacıların ümidini arttırıyordu Geçmişteki tecrübeler 936 da Habeşistan'ın istila edilme- sini Önleyici bir çare olarak Millet- ler Cemiyetince kararlaştırılan mü- eyyideler Mussolını Italya sını pek az zarara sokmuştu. Bu' müeyyidele- rin Habeşistan'a hiçbir faydası do- kunmamıştı. Bununla birliktte o zaman alınan tedbirlerin acısını, on yıl sonra, De Gasperi İtalyası çekmişti. Çünk memleketi ithalâta muhtaç olmadan kendi yağı ile kavrulur bir duruma getirmek için kurulan ve hiç iktisa- di olmayan fabrikalar memleket için ağır bir yük haline gelmişti. O zaman müeyyideler lehinde oy kullananlar böyle bir sonucu kolayca tahmin e- demezlerdi. Komünist Çin'e ve genellikle ko- münist bloka karşı ilkin Amerika Birleşik Devletlerince, dah sonra da Ööteki Batılı devletlerce uygula- nan Müeyyideler de umulan sonucu vermemişti. Tersine bunlar Batılı müttefikler arasında büyük çatışma- lara yol açmış, komünist olmayan birçok Asya memleketinin ' Batıdan sogumalarına yardım etmişti. O müeyyidelerin komünist memle- ketlerdeki iktisadi — gelişmeyi dur- durmuş, ya da askeri gücü azaltmış olup olmadığı bilinemez. Bu mevzu - daki gerçekler, gizli dosyalarda gö- mülüdür. Fakat birçok Batılı ikti- satçı O mueyyıdelerın kamçılayıcı bir rol oynadıklarına inanıyor. âğıt üstündeki . hesaplara göre, Kominform'urt 1950 den 1955 e kadar Yugoslavya'ya iktisadi boykot yap ması Yugoslavya için bir felâket ol malı idi. Çünku Yugoslavyalım — dış ticâretinin dörtte üçü ile hemen,bü- tün diş sermaye muameleleri Ko- münist blok içindeki — memleketlere AKİS, 18 AĞUSTOS 1956