BAŞINDAKİ BELÂ ken, ellerinden pek çok şey gele- bılecek bir sınıfın hareketsiz kal- ması sadece partiye değil, — reji- me ve dolayısıyla memlekete ha- nlik etmektir. Bugün bir çok şey hâlâ mümkündür. Ne var ki bun- ar, rağbet azaldığından —âdeta .Kahramanlık haline — gelmektedir. Halbuki kahramanlıkla zerrece a- ikaları yoktur ve Türkiye Cum- huriyetinde —-bir takım kimseler nasıl düşünürse düşünsün- vatan- daşların tabii hakları arasındadır Üzerlerinde, "eski başbakan", "es- ki bakan" sıfatını taşıyanlar Öte- kilerden — avantajlı — vaziyettedir. Bunlar önayak olmalıdırlar. Bun- lar çıkıp dolaşmalıdırlar. Bunlar vatandaşa ve partililere ne yapı- lacağını söylemeli. Merkezin - fi- kirlerini aksettırmelıdırler kabil olduğunu Kasım Gülek ve arkadaşları göstermişlerdir. da, her türlü müşküle — rağmen -bilhassa genç muhabirlerin takdi- re şayan gayretleri sayesinde- üze- rine düşeni yapmaya çalışmakta- dır. Bugün parti lideri bir tanesine “çık da. şuraya git, — partililerle şüttüm" dür, ya ya da "Tomatizmalarım olacaktır. Ama yarın aynı zata "a— caba kabineyi sizin kurmanız.. i kan muavınlıgıne diye söze başlanılsa üstad yirmi yaşındaymışcasına yerinden fir- layacak ve "emredersiniz paşam turp gibiyim, enerji doluyum" dı- ye haykıracaktır. . nin başındakı iki belâdan biri, ışte bu zümredir C .P. nin seçilmeyen adayları, sadece Merkezde değildir. Her vilâyette, böyle bir kaç kişi var» dır. Bunları o vilâyetin halkı se- nelerden beri tanımaktadır, tek parti devrindeki marifetlerini bil- mektedir ve unutmamıştır. Bazı- ları Meclise girmiş, bir daha se- çim bölgesine uğramamış; bazıla- rı d civarı haraca kesmiştir. Ken- dilerine mutlaka bir isim vermek gerekirse "Profesyonel politikacı" demek lâzımdır. Hani Turhan'ın çizdiği papıyon kravat- l malumlardan.. Şimdi bir çoğu- nun dişi sökülmüştür, bır çoğu es- ki haşmetini kaybetmiştir. Halkın arasına girmiş, muhalefet yapar olmuştur. -Tabii saf değiştirme- yenler, zira böylelerinin çoğu altı yıl evvel olduğu gibi bugün de “iktidar" mensubudur...-. Ama seç- men reyini asla ve asla ona yeni- den vermeyecektir. Zira ne ma olduğunu gözlerile görmüştür ve bahis mevzuu zevat bu hükmü si- lecek bir harekette bulunmamış- tır. C.H.P. nin seçimlerde çıkardı- AKİS, 11 AĞUSTOS 1956 ğı aday listelerine göz atınız. Her birinde aynı isimleri bulursunuz. Parti muntazaman bunları aday gösterir, seçmen de muntazaman bunlara rey vermez. Rey verme- yecektir de.. aşık da olsa, C.H.P. “hasretinden de ölse, .H.P. nin bütün meziyetlerini an- lamış da bulunsa o mütegallibe- ye rağbet — göstermeyecektir. İn- sanlar, umumi kanaatin aksine, kolay kolay unutmazlar. Kaldı ki bunların yaptıkları da — unutulur cinsten olmaktan çok uzaktır. Par- ti ne kadar.ısrar ederse, yır, bu adamları 'bir daha temsilcisi olarak Ankaraya gön- dermeyecektir. Kasım Gülek Tek kurban Teşkilâtın içinde de bu adamla- rın yerlerini hâlâ muhafaza et- meleri C.H.P. nin en büyük han- dikapıdır. Onlar su başlarını tut- tukları için başkaları gelememek- tedir. Halk i "C.H.P. iyi ama, biz fılancayı bılırız diye duşun— mektedir. Bir zamanlar i dahilinde astığı astık, kestıgı kes- tik olan "C.H.P. başkanı sınıfı tasfiye olunmadıkça, onların yerle- rini yeni simalar almadıkça, teşki- lât profesyonellerin elinden kur- tarılmadıkça . nin bir çok yerdeki secim şansı, memlekette esen çok müsait havaya Trağmen Bir seçim, beş seçim, on secim yapılır. Ama o adamlar ve dahil bulundukları lıste kazana- maz. İsimlerinden halk tiksinti duymaktadır. 1950 de iktidarı en ziyade onların şerrinden kurtul- mak için devirmiştir. Gerçi bir çok yerde "C.H.P. başkanı" nın yerini "D.P. başkanı" almıştır. Halk o- na da rey vermeyecek ve — yeni şahsiyetler arayacaktır. — Teşkilat dahilinde kuvvetli olmanın seçim- lerde bir şey ifade etmediği, orta- ya çakmıştır. Öyle profesyoneller vardır ki yoklamalarda reyi İtti- fak temin ederek alırlar, bu vüz- den de Merkez onları yıkılmaz ka- leler sayar. Fakat vaikta ki halk sandıkların başına gider, görülür ki o kaleye itibar eden tek vatan- daş yoktur. Kale denilen, bir kor- kuluktan başka bir şey değildir. Peki, partiye ve dolayısıyla Mu- halefete yazık değil mi? Belalardan kurtulmanın çaresi? okrasi, ilâcını bünyesinde taşıyan bir rejımdır ve 1yılıgı de oradadır. Merkezde bulunup "eski başbakan", "eski bakan" taşımayanlar daha çok gösterirler, Kasım Gülekden örnek alırlar, seyahatlerin nasıl tertip- iği nasıl sohbet edildiğine dikkat ederler, hattâ Genel Sek- reterden de fazla ağırbaşlılık, tem- kin gösterirler. Kıymetli fikirler, kıymetli tezler, kıymetli görüşler ortaya atarlar, kabiliyetlerini bel- li ederler ve bı kıp usanmazlar, ü- mitsizliğe kolay kolay kapılmaz— lar. Görürler kı isimleri — "vatan sathı" nda ağızdan ağıza dolaş- maktadır. Belâlardan biri, ce tasfîye olunur Zira C.H eyince maalesef o birinci sınıf hâlâ hatıra geliyorsa, bunun sebebi ötekilerin kâfi me- ziyetleri gösterememiş olmasıdır. Onların "hâdiselerin çapında" bu- lunduklarını 1spat edememeleridir. İkinci belâ için de vaziyet aynı- dır. Vilâyetlerdeki genç ler, tahsilli, bilgili, dinamik insan- lar siyasi hayatın icap ettirdiği cevvaliyeti, celâdeti gösterir — ve profesyonellerı seçim yoluyla al- aşağı ederler, tuttukları köprüleri zaptederler. Bunun kabil olduğunu, bir çok vilâyetteki tecrübeler gös- Misâl mi istiyorsunuz? . Tecrübe nerede mu- vaffak olduysa orada C.H.P. ye rağbet ve partinin gördüğü itibar . İşi ele alanlar ilçeleri, bucakları, ocakları, köyleri hep kendi modellerine göre teşkilâtlan- dırmışlar, seçmen böylece karşı- sında yeni simalar . -ve yeni bir ruh- bulmuştur. Seçim zamanı lis- tede o nefret ettiği isimleri gör- meyeceğinden artık emindir. Ada- nada yapılan, Türkiyenin her ta- rafında yapılabılır İş ki C.H.P. nin yeni kuvvetleri, lâzım gelen ener- jiyi gösterebilsinler. unlar unutmamalıdırlar ki sa- dece partililerin değil, milyonlar- ca tarafsız vatandaşın gözü ken- dilerindedir.