YURTTA OLUP BİTENLER Demokrasi Son perde başlarken u haftanın başında Ankara hava meydanında eğlenceli bir hâdise cereyan etti. Pazartesi günü saat 14.30 da İstanbul ve İzmir tayyarele- ri gelecekti. İstanbul tayyaresinin yolcuları arasınd Başbakan — Ad- nan Menderes de vardı. Kendisini kar- şılayacaklar plat üzerinde bekliyor- lardı. Ethem Menderes, E K fat ve Ahmet orur duruyorlardı. İşte bu sırada bir tay- yarenin — süzülerek indiği — görüldü. Tayyare meydana konduktan sonra yavaş yavaş ılerledı, çıkış kapısının hizasına geldi. Başbakanın karşıl cıları yürüdüler, tayyarenin kapısı ö— ydılar çıldı. Kapı açıldı ve Fevzi Lütfi osmanoğlu güründü. Herkeste bir şaş— kınlık vardı. Hür. P. Genel Başka- nı merdivenden uran iki kelımeyle hatır soruldu, sonra Fevzi Lül raosmanoğlu, üzerine topla- nan nazarlann altmda yeğeni Ragıp Anka! dognı yola tayyare İstanbulda değil İzmirden geliyordu ve Hür. P. Genel Başka- nı arkadaşları tarafından acele baş- kente davet edilmişti. — Toplantılara dair tasarının Meclisteki müzakeresi sırasında partisi adına söz alması is- teniliyor! u u, ık defa vuku bula- cak, Fevzi Lütfi Karaosmanoğlu P. den aynldıktan sonra Meclise hi- tap edecekti. Mevzuun ehemmiyeti a- şikârdı. Muhalefetin hazırlıkları Adnan Menderesin mitinglerden şi- kâyeti ve bunları men etmek ar- zusu zaten Muhalefetin meçhulü de- ğildi. Başbakan bu şikâyetlerini ve bu niyetini Seyhan da açıklamıştı. Ba- sın kanunundan sonra toplantı © hür- riyetinin de kısılması Muhalefeti ses- siz hale getirecekti Nitekim hükü- met tarafından Meclise sunulan tasa- Yı, komısyonda daha da Bert hale sokuldu. aı'ıyı ınceleyen komisyon Adalet ve İç İşleri komisyonundan seçilen yedişer uyeden teşkil — edil- mişti. Bu üyeler, isimleri son tedbir- lerın alınışı sırasında sık sık işiti- en ve D Benderlioğlu, Kirişcioğlu, Hamdi Sancar, Selâmi Dinçer, Per- tev Arat, Vacid Asena, Ekrem Anıt v.s. Uyeler, secım zamanlarının hari- cinde resmi o teşekkü llerın müsaadeyle dahi toplantı tertiplemek hakkını da ortadan ılar. Top- lantı olarak, partilerin tuzuklerı ge- reğince yapılacak kapalı salon top- lantılarından başka duğunlere, sün- netlere musaade ediliyor! Muhal, partileri, Aııayasanın sarih hukumlerıne aykırı buldukları 6 Atıf Benderlioğlu Klasik başkan bu tasarı karşısında ilk defa olarak Mecliste muşterek cephede mücadele etmek lüzu u hissettiler. Liderler konuşacaklar ve vatandaşlan acık şe- kılde uyandıracaklardı. Hür. P. adı- a Muammer Alakantın, C.H.P. adına Nuvıt Yetkinin söz almaları düşünül- müştü. Bundan derhal vaz geçıldı Evvelâ İnönü konuşaca - osmanoğlu takip edecek son sözü Ethem Menderes Kanunun müstakbel tabikçisi Bölükbaşı söyleyecekti. Muhalefet, ta- a sarının A komisyonuna hava- leşini istiyordu. Hâdise son derece ühimdi ve Muhalefetin kanaatice rejim bakımından hayatiydi İktida- rın Zzayıf esbabı mucibesi hiç kimse- yi tatmin etmemişti. Muhalefet, ta- sarının altında başka niyetler sezi- unu Mecliste açıklamak lâ- . Nitekim üç lider de son de- rece sert birer konuşma — hazırladı- lar. Müzakerenin hararetli geçeceğine zerrece şüphe yoktu. Tasarının bizzat Başbakan tarafından müdafaa edi- leceği tahmin ediliyordu. Cumhurbaş- kanı da İstanbulda iki gün kalarak Salı akşamı başkente uçakla — dön- müştü Kızışan hava Işte Çarşamba günü saat 15'de Mec- lis bu hava içinde açıldı. Biraz son- ra da Cumhurbaşkanı gelerek hususi dairesine geçti. a meşhur kanu- nun müzakeresine geldiğinde başkan- lık makamını işgal eden İhsan Baç, söz alanların ilimlerini okudu. Hür. P. adına Fevzi Lutfi Karaosmanoğlu- nun konuşacağı bildirildiğinde D.P. sıralarından "ooo sesleri yükseldi. Sonradan, u adına konuşma yapıldıgında anlaşıldı kı iktidar sade- Karaosmanoğlunun konuşacağın- dan değil, Muhalefet partilerinin ken- di konuşmalarından sonra Meeclisi terkedeceklerinden de — haberdardır. itekim Demokrat hatip bunu hita- besinde belirtti. D.P. grubu adına söy- lenilenler, esbabı mucibe lâyihasının biraz daha genişletilmiş şekliydi ve mitinglerde söylenenlerden bir de- met yapılmı Muteakıben kursuye İsmet İnönü çıktı. İnönü gayet sert bir konuşma hazırlamıştı. Ne var ki sertlik kelime- lerde değil fikirlerdeydi. Kanaatince müzakere edilmekte olan kanun Ana- yasaya aykırıydı ve boylece iktidar Anayasa dışı idareye girmiş oluyor- du. Türk milleti buna razı olmaya- cak ve mücadele edecekti İş başında bulunanlar düşmek ihtimalini dahi düşünmeğe tahammül edemiyorlardı. Ama gene de düşeceklerdi. C. . Ge- nel başkanının konuşması sükünet içinde dinlendi. Bu sırada başbakan salonda değildi. Muhteme- len konuşmayı yukarda, hoparlörden dinliyordu. İkinci Muhalefet sözcüsü Fevzi Lut- fi Karaosmanoğluydu Hür. P. lıde- rin ye —çıkması da "000" seslerıyle karşılandı D. P. nin sa- bık kurucusu eski — arkadaşları- nın bu alâkasına teşekkür mahi- yetinde bir kaç söz söyledi, son ra nutkuna başladı. Nutkun başlan- giıcindan anlaşılan ,bunun çok güzel, çok edebi ve çok hııkukı olduğuydu. Fakat bir cümlesinde gürültüler art- tı. Bazı milletvekilleri hükümete ha- karet edildiğini — ileri siirüyorlardı Başkan hatibe sözünü geri aldırmak istedi, fakat Karaosmanoglu bunu red- detti. Bilâkis daha ağır bir cümle sarfetti. Bunun üzerine başkan ha- AKİS, 30 HAZİRAN 1956 nısbı bir