pidir. James Mason "Odd Man Out", Orson Welles "The Third Man", Tre- vor Howard "Outcast of the Islands"- da bu tipin öbür — canlı örneklerini vermişlerdi — Julle -Michele Morgon- sıkıntıdaki Baines'e sevgisini vermek- ten başka birşey yapamayan -Kathle- yan ve Alida Valli gibi- çare- sizlik içindeki kadınlardan biridir. Felipe onu Baines'in kuzeni diye ta- nır. Bir aile kavgası esnasında Mrs. Bai- nes'in kaza ile ölümü Baines'i katil durumuna düşürür. Felipe bile onun katil olduğuna inanmaktadır. Çocuk gözünde iyinin kötüyü öldürmesi ka- dar tabii birşey olamaz. Mc Gregor'u kâğıt içinde sobaya atıp öldüren kötü kalpli Mrs. Baines'den nefret etmek- tedir. Bu bakımdan kocanın yaptığı ış yerindedir. Graham Greene'in ço- uk ruhunu gayet iyi kavrayan hikâ- yesını Carol Reed bütün teferruatıy- la derinlerine inerek inceliyor. Zaten büyük olan evlerinin çocuk göziiyle büsbütün kocaman gözükmesi, ufak bir memur olan Baines'i mühimseme- si, cinayet şüphesi altında onu sor- guya çeken polislere karşı müdafaa etmesi, Afrika'da bulunmadığını, ne adam öldürmediğini Öğrendiği zaman Baines etrafında kurulan hayallerinin yıkılması gibi sahneler en ufak bir aksama olmadan akıp gidiyorlar. Bu, bütün İngiliz filmlerinde, bilhassa Ca- rol Reed'de rastlanan ağır, kontrollü bir akış olup seyircinin hikâyenin kahramanlarını daha iyi tanımaları- na, sıkıntılarını beraberce hissetmele- rine imkân veriyor. Baines'in sorgusu Birasında girip çıkıp sual soran uşak- lar ,saat tamircileri sıkışık duruma buruk bir mizah katıyorlar. Başta Boby Henrey ve Ralph Ric- hardson olmak üzere, Sonia Dresdel ile öbür küçük rollerde Michele Mor- gan, Denis O'Dea, Jack Hawkins ba- şarılı kompozısyonlar veriyorlar. jisörü, senaristi, oyuncularından fo- toğrafçısına, fon müziği bestecisine kadar filmin bütün elemanlarının ay- ni anlayış çerçevesinde çalışması "The Fallen Idol"un yalnız Carol Reed'in değil, İngiliz sinemasının da en değer- li eserlerinden biri olmasını sağlıyor. İngiliz sinemasının karamsar adamı 1 936 yılında "Laburnum Grove" adlı filmin gösterilmesi üzerine "Spectator' daki enkid — yazısında şöyle deniyordu İşte nihayet çe- kinmeden ovulecek bır Ingılız filmi On rejisörün dokuzu bu piyesi bır sürü insan kalabalığından ileri götü- miyecekken Mr. Reed bir film ya- pabılmıştır Diyalogların çok gerılerı— ne nüfuz eden kamerası, Pri estley'in sahnenin uç duvarına sığı- nıp anlatmak istediği şehrin uzak semt hayatlarıııa dair çok şey bulup çıkarmıştır Film ıkıncı eserini veren Carol Re- ed adlı tanınmamış bir sinemacının, tenkid ise İngiltere'nin ayni zamanda AKİS, 30 HAZİRAN 1956 en iyi sinema krıtıgı olarak bilinen romancı ve hikayeci Graham Gree- ne'indi. 12-13 yıl sonra "The Fallen Idol" ve The Third Man" gibi sağlam mahsuller verecek düşünce ve duygu birliğinin göze çarpan ilk belirtisi buydu. Carol Reed 1936 - 41 arasında 14 film çevirdi. Bunların hiçbiri ku- sursuz ve bütün halinde başarılı sa- yılamazsa da yapıcılarının teknik us- talık kazanmasında, kişiliğinin geliş- mesinde, önemli roller oynadılar. Geç- tığı merhaleler tecrübesini arttırdı, ke- sin mahalli karakterler yaratmasını, hikâyelerinin hayatın gerçeklerine u- zanan kökler salmasını sağladı. 1937'- de "Bank Holiday" yapmacık hikâye- sine rağmen insanlarının canlılıgıyla dikkati çekti. 1939da A onin'in romanından sinemaya adapte ettiği "Stars Look Down" zayıf ve bulanık sonuna rağmen, yer yer G. W. Pabst'- ın "Kameradschaft"mı hatırlatan güç- lü sahnelerle takviye edilmişti. İngil- tere'de yılın en çok üzerinde duru- lan fılmlerınden bırı olan "Stars Lo- ok Down" çeşitli sınıf halktan değişik tepkilerle karşılandı. Maden sahiple- ri filmin herhangi bir gerçek duygu- sundan mahrum olduğunu ileri sürer- ken, maden işçileri meselelerini hal- ka tanıtan en başarılı deneme oldu- ğu fikrindeydiler. "Kipps" (1940) v Young Mr. Pitt" (1941) orta hallı filmlerdi. Askere çağrılması Carol Reed'i bir müddet sinemadan uzaklaştardıysa da ordu hesabına yaptığı dokümanter filmlerde ticari endişelerden kurtul- ması sinema anlayışını bütün cephe- lerıyle göstermesine imkân verdi ön- e "The New Lot" sonra da daha ge- SİNEMA niş bir seyirci kütlesi için hazırlanan "The Way Ahead" harp içinde başla- yıp devam eden İngiliz realizminin karakteristik vasıflarını taşıyorlardı. Müttefiklerin Avrupa'yı işgalleri sıra- sında çekilen aktüel filmlerden derle- yip Amerikalı tiyatrocu ve Garson Kanin ile hazırladıkları "The True Glory" en iyi dokümanter- lerinden biri olarak kabul edildi. Terhis olduktan sonra çevirdiği ilk film ayni — zamand "Odd Man bir adamın dramını bütün dehşetiyle aksettiriyordu. Carol Reed ölmek üze- re olan bir gangsterin son anlarını, karşılaştıgı ınsanları karamsar bir at- mosfer içinde ufak teferruatlarına kadar ınceliyordu Cemiyetle çatışan ferdin içine düştüğü yalnızlığın, kim- sesızlıgın üstünde İsrarla durması ro- manlarında hemen hemen ayni şeyi işlemeye çalışan Graham Greene ile biraraya gelmelerinin başlıca sebebi oldu. "The Fallen Idol" konusunu ev- velce yazılmış olan bir hikâyeden a- lrken Graham Greene "The Third Man" için doğrudan doğruya bir film senaryosu hazırlıyordu. Yıllarca ev- vel başlayan fikir yakınlığı müşterek eserlerini nihayet vermişti. 1952'de ko- nusunu Joseph Conrad'dan alan "Out- cast of the Islands" C. Reed'in dör- düncü ve sonuncu büyük filmi oldu. "The Man in Between" (1953) "The Third Man"in devamı olduğu hissini veren ,0 seviyeyi aşamayan bir film- di. C. Reed - G. Greene işbirliği bura- "Mecran Kadın" yahut "The Fallen Idol" Tercü me_ve gel, tercümeye!. 25