DÜNYADA OLUP BİTENLER hakikaten bir şeylerin değişmekte ol- duğu kanaatını uyandırmıştır. Pineau'nun görüşünün ne kadar i- tibar göreceği şimdilik — meçhuldür. Fakat söyliyeceği sözlerin de tesirsiz kalmıyacağı muhakkaktır. Zira Ame- ümet çevrelerinde de Rus- 'ların tutumu hakkında yavaş yavaş |görüş ayrılıkları belirmektedir. Fa- kat çok yavaş işleyen Amerikan dış siyasetinden 180 derecelık bır dönüş —beklemek doğru olmaz. Zaten bu gi- bi mühim meselelerde âni bır yön de- giştirmenin tehlikeli neticeler doğura- bileceği de unutulmamalıdır. Şüphesiz |ki Pineau sadece bu mesele için A- merikaya gitmemektedir, Fransız Dış İşleri Bakanı Komünist Çinle müna- mevzuunda da temaslarda bulunacaktır. Bilindiği gibi üç Batılı Wbuyuğun ikisi - İngiltere ve Fransa - Komünist Çinle münasebetlere giriş- |meye taraftar bulunmaktadır, Amerikalılar bu tarz hareketin a- ler. Nitekim geçenlerde İngiltere, A- merikaya danışmadan Komünist Çin- le ticari münasebetler ihdas ettiğini açıklamış ve esbabı mucibe olaral Rusyaya satılan malların Kızıl Çine gittiğini, bu yüzden Çinle doğrudan doğruya munasebetlerııı kendi men- faatine daha uygun olduğunu ileri sürmüşlerdir. a — İngilterenin bu hareketine ses çıkarmamıştı. Fran- sa aynı şekilde bir teşebbüse giriş- mek için Pıneau vasıtasıyla Ameri- kanın fikrini sormak istemektedir. Pineau bu arada az gelişmiş mem- leketlere yapılan yardımların Birleş- J. Foster Dulles İnanmak o kadar güç ki.. Ümit verici işaretler Adenauer'den sonra Fransız Dışiş- leri Bakanı Pineau'nun da e- rikayı ziyaret etmesıyle Birleşik Dev- letlerin hüküm çevreleri umumi dünya sıyasetını anlayış bakımından iki ayrı kutup teşkil eden noktai na- zarları peşpeşe dinlemek fırsatını el- de etmiş bulunuyor. Bilindiği gibi Adenauer, Ruslara i- nanmanın Caiz olmadıgım ileri sür- mekte ve buna samimetle kani bu- lunmaktadır. Halbuki Pineau, Batı â- leminde Ruslara inanmanın şampi- yonluğunu yapmaktadır. Her iki dev- let adamı da Stalinin ölümünden son- ra Rusyayı ziyaret etmişler ve gör- düklerinin bu husustaki kanaatlarını büsbütün kuvvetlendirdiğini ifade et- mişlerdir .Amerikan Dışişleri Bakanı J. Poster Dulles'e gelince, bu şok ge- zen diplomat yakın zamanda Rusyayı ziyaret etmemiştir. Fakat Amerikan 1stıhbarat servislerinin şefi olan kar- eşi ona bu mevzudaki haberleri u- laştırmakta hiç kusur etmemektedir. Bu malümatın J. Poster Dulles'de u- yandırdığı kanaatlar, Adenauer'inki- lerden pek farklı degıldır Bunu gayet iyi bilen Pineau, Amerikaya hareket rikaya dolar almak için degıl Ame- rikalıları ikna etmek 1çın gıttıgını ısrarla belirtmiştir. Pineau'nun bu rüşe vasıl olmasını temin eden en belli başlı âmil son Rusya seyaha- tinde karşılaştığı hava olmuştur. Bil- assa Ermenistanı — ziyaret ederken karşılaştığı hadiseler onda Rusya'da 14 miş Milletler kanalından geçmesini teklif edecektir. Plneau'nun fikrine göre bu suretle çok mühim bir mese- le olan yardım işi politika oyunları- hm vasıtası olmaktan kurtarılacaktır. Fransız Dışişleri Bakanı aynı meal- de bir teklifi Moskova'da Rus lider- lerine de yapmış ve bunun müsait karşılandıgını belirtmişti. Şimdi aynı rikalılara yapacaktır. A- merıkalılar da bu teklifi müsait kar- şılasalar bile mesele komisyonlara ha- vale edilecek ve tıpkı silâhsızlanma meselesinde olduğu gibi Rusların za- man zaman istismar ettıgı bir pro- paganda mevzuu olaca Pineau'nun yaptığı seyahatin he- men akabinde büyük değışıklıkler ol- ması beklenemez. Fakat hiç şüphe yok ki, yüksek kademelerdekı bu gö- rüş teatileri çok faydalı olmakta ve tesirlerini yavaş yavaş göstermekte- dirler. Bu sayede dünyanın havası teneffüs edilebilir hale gelmektedir. Ruslar İngiliz ve Fransız liderleriy- le yaptıkları görüşmelerde onlara, A- merikanın kulağı nazarıyla bakmış- lardı. Bu seyahatların Amerika ile Rusyayı karşı karşıya getirecek biz dörtlü konferansla neticelenmesi bek- lenmiyen bir şey olmiıyacaktır. An- cak bu konferansın Amerika'da yeni secimler yapılmadan gerçekleşmesi beklenemez İngiltere Pir bardak suda fırtına şçi mebuslar geçen haftanın ba- şında. Maliye Bakanı Mc Millan'ı peş peşe sıraladıkları suallerle terle— tiyorlardı. Muhafazakârlar ise pa C. Pineau Moskova'yı ziyareti sırasında Hatıraların tesiri devam ediyor AKİS, 30 HAZİRAN 1956