30 Haziran 1956 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 10

30 Haziran 1956 tarihli Akis Dergisi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

BASIN gösterilirdi. Esas olan kültür dakat emirlere riayetti. Moskova S r Şefi bir tamiminde kulturlu- ler hakkında şöyle diyordu: "...tecrü- beler gosterm ştir kı sansür ışlenn- de en kötü elemanlar onlardır. Ken- dilerinde dısıplın dıye bir şey yoktur. Bir vesikanın sansür mühür rünü basarlar, sonra da çekip — gi- derler." Sansür eğitimi değil Sansur faaliyetindeki — aksaklıkları önlemek için, zaman zaman ma- hallii sansür memurlarının kaliteleri- ni yükseltmek için kampanyalar a- çılıyor, onlara sansürle ilgili olarak neleri okumaları gerektiği izah edi- liyordu. Bunlar arasında — Lenin'in, Stalin'in basın hakkındaki yazıları, partinin basına dair kararları, Sta- in'in "Leninizmin Problemleri" — adlı eseri, Fogoleviç'in Meri sın Ka- nunları adlı eseri, 17 öongre Ra- poru ve ogretıcı el kitapları vardı Bunlar bir sansür memurunun "lâzı- ayri müfarik'"iydi. Fakat bütün bu tedbirlere rağmen sür e murlarının zaman gazete ya- Tİ riyle karşılaşıldığı Smolensk vinden anlaşılıyordu Yakılan kitaplar S molensk Arş ivinde sansüre daır en ibret verici vesikalar za man bazı kitapların hususunda verilen emirlerdi. imha edılmesı Stalin kütüphanecilik muşavırle- ri soruyorlardı Zinoviev'in, nev'in, Bukharin'in parti kongrelerın- rkez Komitesinin toplantıların- da söyledikleri nutuklar Mark: antolo;ılerındekı yazılar, şiirler, Le- n'in amenev tarafından toplan- mış yazıları, Bukharin'in, Kamenev'- in Lenin biyografileri ne olacaktı? Bunların hepsi ortadan kaldırılacak mıydı" Lenin Kütüphanesi Müdürü- nün yazdığı bu muhtıraya bir cevaba Arşivde mimden "Troçkici ve Zinovievci edebiyatın te- mizlenmesi sırasında intizamsızlık, başıboşluk yüz nden kütüphanelerde kıtapların tahribe bıldırılmektedır taplıklardan alınmasına son veri si emrediliyor ve işin nasıl yapılaca- ği açıklanıyordu. Peyklerde durum 'R *manya, Macaristan, Çekoslovak- ya, Polonya'da çalışan muhabirler sansürden şikâyet etmiyorlardı. Bu memleketlerde yabancı muhabirlerin haberleri sansür edilmediği gribi tele- fon konuşm da — dinlenmiyordu. Muhabırler fotograf çekmekte ser- besttiler. Bununla beraber negati filmleri huduttan geçirmeğe — teşeb- 10 büs etmemek lâzımdı. Peyk memle- ketlerde son zamanlarda kaydedilen gelışmelerden biri de vize almaktaki üşkülâtın biraz hafiflemiş sıydı. Fakat bütün bunlardan evvel bir gazetecinin düşüneceği şey haber olmalıydı. Haber bahsinde de vazi- yette biraz ilerleme vardı. Prag, ha- ber alma bakımından Demırperde ge- risi memleketlerin en iyisi olmamak- la beraber burada iki batı a_ıansının bürosu ve New York Times'in bir muhabiri vardı. Bulgaristan, olmay n gazetecılere kı- üsaade ediyor- eyklerin en inatçısı Mayısına kadar hiç bir yabancı muhabiri — hudutlarından içeri sokmadı. Ancak geçenlerde Le Monde'dan Marc Marceau ile Millet- ın Enstitüsü muhabiri- utluğa girmesine müsaade mümkündür. Macaristanda — yabancı muhabirler Basın — Direktörlüğü ile doğrudan doğruya temasta bulunabi- lirler. Basın Direktörlüğü yabancı ga- zetecilere yardımcı olmaktadır. Prag - a yüksek rütbeli hemen hem ır. Polonya- da vaziyet bamb aş . Gazeteciler Cemiyetinde yabancı muhabirler, Po- lonyalı meslekdaşları vasıtasıyla is- tedikleri randevuyu alabilirler Bu temasları Basın Direktörlüğü kanalı ile de temin etmek kabildir. Burada bir yabancı muhabır yüksek rütbe- li bir hükümet memurunun — hususi davetlisi olabılır ve istediği konuda konuşabilir (assas memurlar k memleketlerde çalışan muha- p birlerin karşılaştıkları bir mesele de kümet mensuplarının Batı matbu- Moskovada Kremlin Sarayı Sansürün merkezi Peyk memleketlerde haber alma ile ilgili bir çok mesele vardır. Bunlar arasında başlıcası haberin kaynağın- da sansür edilmesi ve bürokratik ida- dir. Geri kalanları hükümet adam- larının yabancı muhabirlere — güven- sizliği, Batı memleketlerinde normal il vasıta- abirlerin mesleki faaliyetleri ile ilgili bazı tah- ditlerdir. Peyk memleketler arasında yabancı muhabirlerin en çok tercih ettikleri Polonya'dır. Burada muha- birler memleket içinde istedikleri ye- re gidebilmektedirler. Roman Ploeşti gibi yasak bölgeler yabancı muhabirler serbest ederler. Meselâ Başbakan sı- - Constantinescu ile görüşmeleri atında kendileri hakkında çıkan ha- berlere karşı gösterdikleri hassasiyet- tir. Müspet intibalarla, menfi intiba- lar arasınd bir muvazene ihtiva et- bu yüzden mahalli gazeteler ve rad- yo ile tekzib edilir, resmi makamlar- temasları imkânsız hale gelmese bıle güçleşir Nihayet bıı komünist memleketlerın a teşebbüsü casusluğun bir çeşidi telakkı edilmektedir. Demirperde ar- kasında basının iplerinin Krutçef'in elinde olduğu unutulmamalıdır. AKİS, 30 HAZİRAN 1956

Bu sayıdan diğer sayfalar: