23 Haziran 1956 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 6

YURTTA OLUP BİTENLER niyetleri anlamazlıktan gelmişti. Zi- ra ta içinden bu niyetlerin gerçek- leşmesine artık T,rkiyede İmkân kalmadıgını bılıyordu Zamanı gelin- e her şeyi yoluna sokulabileceği hususunda nikbindi. Fakat, öteki me- sele? Hayır! Kurucu Profesör o va- dide en ufak taviz veremezdi. Büyük ihtilâf oydu. Büyük ihtilâf oydu ama, halkın son zamanlarda Kopruluye gösterdi- ği muhabbet ve saygının "kaynağını da orada aramak lâzımdı. İran hü- kümdarlarının ziyareti sırasında he- men her yerde Kurucu Profesör kor- tejlerin en fazla alkışlanan sıması ol— muştu. Halk onun şahsında D.P. 'bir umıd hıssedıyor yahut hıssetmek istiyor Dramatik pazartesi gecesi B u haftanın başında pazartesi gü- nü, Prof. Köprülüyü Mecliste a* rayan gözler, onun umumiyetle otur- duğu koltuğu boş gorduler Dışışlerı Çakanı toplantıya gelmem zakereler devam ederken 0 Etlıkte bir arkadaşiyle beraberdi. Meclisin tatilinden sonra yakınları da Etliğe geldiler ve müzakerelerin tafsilatını anlattılar. Hem de bütün teferruatiy- le. Kurucu Profesör hiç sesini çıkar- madı. Fakat dikkatli bakanlar, Köp- rülünün gözünde başka bir canlılıgın mevcudiyetini farketmemezlik ede- mezlerdi. Her şey gösteriyordu ki o anda Prof. Köprülü açıkça vaziyet alma zamanının geldiğine karar ver- mişti. Kanaatınca partisi kendisini yeniden vazifeya çağırıyordu. Fakat o akşam sesini çıkarmadı. Niyetle- rinden de bahsetmedi. Azimli, ama sessizdi. Ne yapması lazım geldıgım artık biliyordu. Üstelik, tasvip etme- dıgı hareket için "hükümet etme ica- bı" denilemezdi. Prof. Köprülü evi- ne, yüreğinde büyük bir ferahlıkla döndü. İç mücadelesi sona ermişti. Kendisini birden, son derece genç hissediyordu. Ertesi sabah erkenden bakanlığa Bütün aılesı deydi. Eski günlerin "Fuad beyi" ri gelmişti. SER Gazetecilerin — şaşkınlığı rof. Köprülünün bakanlıktan isti- fası, şehre görülmemiş bir süratle Başkentte konuşulan sadece buydu. En ziyade telâş ıçınde olan- lar gazetecilerdi. Günün en mühim havadisini yakalamışlardı Kurucu Profesörü her yerde aradılar, fakat onu ele geçirmek kabil olmadı. Evi- ne gidenler refikasiyle karşılaştılar Bayan Köprülü haberi teyid etti cak sebebi hakkında bir şey soylıye— cek durumda değildi. Her halde isti- fa variddi ve iç meselelerle alâkalıy- dı .Herkes bunun mânasını anladı. Başkentin siyasi çevrelerinde de haber büyük alâka toplamıştı. Hür- riyet Partisinin merkezinden Cum- hurbaşkanlığına ait otomobilin. Baş- bakanlığa doğru gittiği görüldü. Son- 6 ra — gazeteciler Cumhurbaşkanlığı Başyaverini Dışişleri Bakanının hu- susi kalem müdürlüğü odasında gör- düler. Fakat Prof. Köprülü bina da- hilinde degıldı Hadisenin ehemmiye- tini ve mânâsını herkes müdrikti. Es- ki Dışişleri Bakanını arayanlar ara- sında hem Adnan Menderesin ve hem de Fuad Köprülünün tanışı Celâl Fu- ad Türkgeldi de vardı. Dışişleri Ba- kanından istifasını geri almasının talep edileceği şüphesizdi. Ancak ay- nı derecede şüphesiz olan, Kurucu Profesörün bunu kabul etmiyeceğiy- di. Cumhurbaşkanlığı Başyaveri Al- bay Refik Tolga da mutad nezaketiy- le sabık Dışişleri Bakanını gece, bu- lunması ihtimali olan her yerde ara- dı. Fakat Kurucu Profesör sanki kay- bolmuştu. Ele geçirmek kabil olma- ı Buna rağmen istifanın kabul o- lunduğu o gün resmen bildirilmedi. H. Polatkan S. Yırcalı "Gökler kurban istiyor " Mutad veçhile ertesi günkü Zafer'de e bu h susta bir tek satır yoktu. Bilâkis "Reisicumhurun dünkü ka- bulleri" başlıgı altında Celâl Baya- rın Libya Birleşik Kırallıgı Saray Başmabeyıncısını öğle- yemeğine alı- koyduğu abul sırasında Köprülünün de hazır bulunduğu bil- diriliyordu. Fakat, yazının içinde de işaret edildiği veçhıle bu, evvelki gü- ne ait bir hadiseydi. Sah günü Ce- lal Bayar Lübnan Büyükelçisini ka- bul etmişti, fakat âdet. Büyükelçile- rin kabulünde Dışişleri Bakanının bu- lunması olduğu halde. Prof. Köprülü Çankayaya gelmemişti. Herşey gös- teriyordu ki Kurucu Profesör vaziye- tini almıştı. Nitekim çarşamba günü öğle rad- yosunda istifa bildirildi.. O akşam Köprülü basına beyanatta bulunarak istifasının dış münasebetlerle alâkalı bulunmadığım açıkladı. Kurucu Pro- fesör partinin Genel İdare Kurulun- da kalıyordu ve partisinin gidişine arşı parti içinde şiddetli mücadele edecekti. B.M.M. Suçsuz bakanlar u haftanın başında pazartesi gü- nü, sabık Devlet Bakanı Dr. Mü- kerrem Sarol meselesinin müzakere- sini takip için Türkiye Büyük Millet Meclisine gelen dinleyiciler iki defa telâşlandılar. Saat tam 15 te, salon gözle görülecek derecede tenhaydı ve ekseriyet yoktu. Başkan - İhsan Bac - yoklama yapılmasını bildirdi. Fakat vilâyet isimlerinin ortasına — doğru milletvekilleri yerlerini aldılar. Za- ten komisyonlara ayrılan masada da F. R. Zorlu Karma Komisyon Başkanı Nuri Öz- sanın bulunduğu görülüyordu. Fakat ekseriyetin bulunduğu anlaşıldıgında başkan gündemdeki başka deyi ele aldı. Mesele Korede bir ço- cuğu parasına taammüden öldüren Türk onbaşıyla alâkalıydı. Uzun tar- tışmalar oldu, münakaşalar cereyan etti. İş reylendı ve kapandı Dinleyi- ciler bekliyorlardı. O zaman Karma Komisyonun bir teklifi okundu Ko- misyon Dr. Sarolla ilgili tahkikatın bittiğini, bu bakımdan raporun görü- şülmesini istiyordu. Teklif reye kon- du ve D.P. ekseriyeti tarafından ka- bul edildi. Dinleyiciler memnundular. Salona ise, sinirli bir hava hakimdi. Görüşmeler başlıyor Evvela Komisyonun raporu ve mu- halefet şerhleri okundu. Komis- yonun ekseriyeti sabık Devlet Baka- nını bütün ithamlardan kurtarıyordu. Nitekim Zafer de ertesi gün başlık AKİS, 23 HAZİRAN 1956