23 Haziran 1956 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 19

23 Haziran 1956 tarihli Akis Dergisi Sayfa 19
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

uymaları ve önümüzdeki istikrar sağ- lama fırsatmı heder etmemeleri lâ- mdır." Tasarruf baltası B aşbakan Eden de bu fırsatın el- den kaçırılmaması lâzım geldiği- ne inanmaktadır. Başbakan, fazakâr Partinin kadın üyeleri önün- de Albert Hall'de yaptığı bir konuş- mada demiştir ki: "Bu yıl, elden ka- çırmamaklığımız icap eden bir fir- sata sahibiz. İstıkrar sağlamak için şimdiye kadar daha iyi bir fırsata sahip olmuş değ Kanaa- timce artık artan t'ıatlar ve ücretler fasid dairesini kıracak bir noktaya %elmış bulunuyoruz. Tapılan dikkat- hesap ve tahminlere göre çl;mde bulunduğumuz yıl zarfında fiatlarda iki veya üç puandan fazla bir artış kaydedilmemesi lazımdır. Halbuki bu nisbet geçen sene 6 ilâ 7 puandı. Bu tahmin yapılırken hükümetin şimdi- ye kadar almış olduğu veya alacağı- nı ilân ettiği tedbirler yüzünden zu- huru muhtemel artışlar da hesaba katılmıştır. Başbakan Eden, | tasarruf balta- sının anıl ettiren sa- haların epeyce azalmış o masına rağ- KORUNMA KANUNU runa mürettep bin liradan beş bin liraya kadar ağır para cezası kar- şısında tüccarın sarih bir açıkla- maya ihtiyacı varı eni hükümlerinden ve alelüâmum toptancılıkla peraken- decilik,, hükümet tarafından başka- ca karar alınmadıkça, aynı şahıs uhdesinde birleşemez. Bu hükmü tasarıya ekleyen geçici komisyonun hükümete istisna kararı almak yet- kisi vermiş olması çok yerinde ol- atlayarak etiket maddesini mutlak şekli ile yâni hükümet için hiç bir yetki ıstemeksızın teklif etmiş ol- masından şahsen özel bir dorumun uzgunlugunu duydum İthalâtçılık, toptancılık ve pera- kendeciliğin aynı şahıs uhdesinde birleşmesinden, kıt maddeler dola- yısiyle, bazı suııstımaller meydana geldıgı bır vakıadır ve' bu, mesele- rafıı dır Ot ki tarafında ş ır : ayn anda peraken- decılık teşkilâtı bulunan ithalât ve- ya toptancı müesseseleri her yerde olduğu gibi Türkiyede de mevcut- tur. Bu tip ticaret bazı hallerde za- ruridir ve her halde başka memle- ketlerde olduğu gibi bizde de ikti- sadi intisacımıza dahildir. İthal et- larak traktör tevziatını Ithalatçı- perakendeci sıfatiyle yapan mües- seselerı ikiye bölmek zarralıdır. Ge- niş "müşteri hizmetleri" teşkilâtıy- la kasabalara kadar yayılarak satış apan büyük dikiş makinesi mües- seselerini ithalâtçı ve perakendeci olarak bölmek bu kabil müessesele- duğu aşikârdır. Bu itibarla endışe— ye mahal olmamak gerekir. Bunun AKİS, 23 HAZİRAN 1956 la beraber, kanıınun tedvini şartla- rına naza!l hükümetin bu yolda- ki ıstısna kararlarını mahdut tut- ması ihtimali hatıra, gelebilir. Mü- talâamızca, bu mevzuda, normal o- lan ile olmıyanı ayırdederek ve bil- hassa anormalin tesiri altında kal- maksızın karar vermesi yerinde o- Yenı kanun, kâr haddine ve bir- leşemiyecek ticaret şubelerine mü- teallik kısımlarında imalâtçılar için hüküm koymamıştır. Bunlar hak- kında, birkaç gün önce muaddel su- rette yururlugu teyid olunan K/951 saydı kararname hükümleri tatbik edilecektir. Kanun bütün ticaret şu- meye göre, imalâtçılardan ancak bir kısmı kâr haddine tabidir. Bu durumun izahı bir sistemden ziya- de, ayrı zamanlarda farklı şartlar içinde tanzim lmiş iki metnin cemedilmesinden ileri gelmektedir. Diğer taraftan, iki metnin birbi- rine eklenmesinden çıkan şöyle bir netice daha dikkati çekiyor: İma- lâtçı, ayrıca toptancı veya peraken- deci sıfatiyle ve kârını alarak satış yapabilmek İmkanına sahıp görünü- yor. Filhakika, kanunun ilgili hü- kümlerinde ımalatçıya temas edil- mediği gibi, K/061 sayılı kararna- menin muaddel dördüncü maddesin- den de bu husustaki hükümler bu defa çıkarılmıştır. Bu noktanın da zorluk bir hazırlık müddetinin mev- cut olmamasından ileri gelmektedir. Böyle bir müddet hem tüccar, hem hükümet için lüzumla idi. Kanunun derhal yürürlüğe gir- mesi üzerine, kısmı müessese- lerin kapılarını kapayarak kanuni fiat tayini ve etiket yazma ve as- ma işine dukları görülüyor. Böyle müesseselerden — birisinde, kontrola yetkili bir mııfettışın mü- kemmel bir anlayışla yaptığı ikaz- arı ve müessese sahibinin kanun hükümlerine tamamen uygun hale gelmeden müşteri kabulündeki sa- mimi endişelerini aksettiren mülâ- hazalarını bir tesadüfle hazır bu- İKTİSADİ VE MALİ SAHADA men, Hukumetın tasarruf gayretleri- ni gevşetmek niyetinde olmadığını da ifade etmesi, yıl başında ittihaz e- dilen ve resmi sektörle hususi sek- törün yatırımlarını tahdit eden ka- rarda, beliren ferahlık havasına rağ- men bir değişiklik yapılmasının dü- şünülmediğini ortaya koymuştur. Devletleştırılmış endustrı ile hu- sust teşebbüsı strilerin işti- rakıyla alınacak yenı tedbırler saye- sinde ücretlerin ve maliyetin artışı da durdurulacak olursa İngiltere haki- katen bu yıl, bir "altın cağ" yaşıya- caktır. Cahid ZAMANGİL lunarak dinledim. İkisi de haklı i- di. B kısım muesseseler ise, müm- kün ey yapmak sure- tıyle tıcarethanelerını açık tutmak- fakat an — du- rumlaı'ı idarenin anlayışlı müsama- hasına dayanmaktadır. Kanunların tatbikine hakim olan esaslar bakı— mından mahzurlu, tüccar için ürlükte olan bir kanun karşısmda tehlikeli olan bu durumları ancak diyetini, ziyade, bu çeşit hizmetlere ağır şartlar içinde bir ömrün kaymağı- nı vermiş eski bir devlet memuru olarak, teslim etmekten haz duyu- yorum. Hükümetin de bir hazırlık müd- detine ihtiyacı vardı. Nitekim, Eko- nomı ve Ticaret Bakanlığınca 9 Ha- a yayınlanan bir tebliğde, pi- yasada tereddutlere meydan verme- için "muvakkaten hazırlanan" kararlaı'ın “kanunla birlikte neş- redilmek üzere" Başbakanlığa su- nulduğu bildirilmekte idi. Halbuki ilk koordinasyon kararı kanundan birkaç gün sonra neşredilebilmiş- tir. Ticaret Bakanının bu gecikme- den duymuş olacağı uzuntuyu, ka- müzakeresi esnasın aAzZır- lık devresı talebini desteklememış olmasının kefareti sa, Bakanlığın teblıgınden anlaşıl— dığına göre, ilk ihtiyaca cevap ver- mek için "muvakkaten hazırlanan" kararları takiben, mevzular daha ince bir elemeye tabi tutularak ye- bu aydınlatma ihtiyacı gayet yerin- dedir. n temennimiz, şimdi ka- nuna uymak için gece gıınduz çalı- şan tüccar gibi Bakanlığın da aynı tempo ile çalışarak beklenen aydın- lığı müstacelen getirmesidir. umumı ekonomisi üze- rind! İlerde, tatbika- tın tescil edecegı İ peşinen soyleneceklerden daha çok olabilir. Bu tatbikatın ba- zı tadil ıhtıyaçlarını kısa zamanda ortaya koyması muhtemeldir. 17.6.1956

Bu sayıdan diğer sayfalar: