Haftalık Aktüalite Mecmuası Sene: 3, Cilt: VITI Sayı: 111 Rüzgârlı Sok. Ovehan Kat: 3 Daire: 7 P. K. 582 — Ankara Tel: 15221 (Başyazar) 18992 (Yan İşleri ve idare) Hata: 60 Kuruş Neşriyat Müşaviri Metin TOKER İmtiyaz sahibi ve yazı işlerini fiilen idare eden mesul müdür : Yusuf Ziya ADEMHAN Umumi Neşriyat Müdürü : Hamdi AVCIOĞLU Teknik Sekreter Di M. Nevzat ÜNLÜ Karikatür : TURHAN Jotoğraf : Hüseyin EZER Osman ÖZCAN ASSOCIATED PRESS TÜRK HABERLER AJANSI Klişe : Doğan Klişe ATELYESİ Müessese Müdürü : Mübin TOKER Abone Şartları : 3 aylık (12 nüsha) : 6 lira 6 aylık (25 nüsha) : 12 lira 1 senelik (52 nüsha) : 24 lira İlân Şartları : 4 renkli arka kapak (Tam sayfa) 350 lira Kapak içi 300 Ura metin sayfaları Santimi 4 lira Dizildiği ve Basıldığı Yer : Yeni Matbaa — Ankara Denizciler Cad. Yeğen Sok. No. 23/B Basıldığı tarih: 21.6.1956 Kapak resmimiz: Melâhat Ruacan İnkılâpların eseri Kendi Aramızda Sevgili AKİS Okuyucuları B ir müddetten beri AKİS sütun- larında "Okuyucu Mektupları" bulmaktasınız. Ümid ettiğimiz gi- bi bu mektuplar, kısa bir zaman i- inde, mecmuanın en ziyade alaka uyandıran taraflarından birini teş- kil etmıştır Buna tabii görmek lâ- zımdır. Zira AKİS gibi çok okunan ve üstelik fikri kıymet ifade eden bir zümre taralından dikkatle ta- kip edilen bir mecmua karilerinin muhtelif mevzularda ne duşıınd ük- lerinin bilinmesi elbette kı mâna taşıyacaktı. Okuyucuları lerini arzu ettiğimiz olçu dahılınde ifadeye çabuk alıştılar. İşin ba- şında mektuplar üzerinde bazı rö- tuşlar yapmak, çoğunu kısaltmak gerekiyordu. Fakat şimdi, bu dert ortadan kalkmıştır. Hemen bütün okuyucularımız, doğrudan doğruya söylemek istediklerinin esasını za- rif bir tarzda yazmaktadırlar. Al- tında imza bulunmayan mektupla- rı neşretmediğimizden, onlar kesilmiştir. Gelen yazılarda aradı»! azanın ve mektubun ya- zıldığı yerin adından ıbarettır Ad- res ve künye istememekte Fakat bu sayımızda "Okuyııcu Mektupları" bulamıyacaksınız. Bu- nun sebebi, mektupların basınla alakalı kanunlarda yapılan yeni ta- dillerin şümulüne girip gırmıyecek— leri hususunun tesbiti lüzumunu ortaya çıkmasıdır. Bu yüzden, neş— ri kararlaştırılan bir çok yazı neş- redilememiştir. iyucularımızın böyle bir ıhtıyatkarlıgı anlıyacak- larını ümid ederiz. Ümid ettiğimiz başka bir nokta, suç sayılabilecek mektupların neşredılmıyecegınden herkesin emin olması ve fikirlerin bize serbestçe bildirilmesidir. Mü- şavirlerimiz yeni tadilâtın ışığı al- tında çek ince eleyip sık dokumak- tadırlar. Mahzurla görülecek tek satır, mecmuaya girmiyecektir. Zaten okuyucularımız sadece poli- tik mevzularda fikir beyan etme- mektedirler. Şimdiye kadar en sert tenkidlere, bizzat AKİS maruz kal- mıştır. Bunlara sütunlarımızda yer vermeyi. bir dürüstlük vazifesi bil- Tenkid yapanların tenkide ta- ammülleri, şartların en basiti ve en tabiisidir. Eğer herkes, kendisi- n de tenkid olunabileceğini, baş- kalarına hoş gelmeyen taraflarının bulunabileceğini peşinen kabul e- derse bir çok mesele kendiliğinden ilir. Ama bazı okuyucularımızı, bi- zim tenkidlere cevap vermeyişimiz şaşırtmaktadır. Hattâ bazdan kız- dıklarını belli eden yazılar gönder- mişlerdir. Biz, onları da aynen neş- rettik. Banlardan biri, sükütun ik- rardan geldıgını belırtıyordu Or- tada ikrar edeci ir husus yok- tur. Ten kıdlere cevap vermediği- miz de doğru değildir. Zira cevap, mecmuanın umumı neşriyatıdır. Üstelik okuyucularımızın bir kıs- mı, diğer kısmına zaten mukabele etmektedir. "Okuyucu Mektupları" sütunu, bizim, bizi tenkid eden o- kuyucularımızla münakaşa ettiği- miz bir meydan değildir. Bu sütun- yayınlıyoruz. O kadar! Fikir bizim fikrimize oy- muş veya uymamış; hattâ yazıda bizden sual sorulmuş.. Mukabele veya cevap o mektubun hemen al- tında değil, mecmuanın havasında- dır. Okuyucularımızdan — aldığımız mektuplar göstermiştir ki her sı- nıftan, her zevkten, her siyasi meşrepten kimse AKİSİ takip et- mektedir. Bunları hep birlikle tat- min etmenn imkânı mı vardır? Aynı yazı hakkında bir kısım o— kuyucularımız meselâ "İsmet İnö- nüyü goklere çıkarmışsınız, size yakışır mı" derken başka bir züm- re "Ayıp, İsmet İnönü hakkında o ne yakışıksız tâbirler" diye çat- maktadır Bunun cevabı olur mu? i bizi Hürriyet Partısını tut- makla itham eder, kimi ise Hürri- yet Partisini yerdıgımızden şika- yetçidir. Kasım Güleğe gelince, o daimi bir polemik — mevzuudur. Bunları yazanlar okuyucularımız— da. söyliyeceklerdir. Onlar Büyü- yeceklerdir, biz de yazacagız Ken- dimizi müdafaa etmek lüzumunu hıssetmıyoruz Biz, işte buyuz. Pe- şin hükümlerimizin, maksadlı neş- riyatımızın bulunmadığına samimi surette inanıyor, bunların AKİS'in kapısından girmemesi için elimiz- den gelen gayreti esirgemiyoruz. Hürriyet Partisini çok tııttugumu- zu belirten bir okuyucumuza "val- lahi billahi tutmuyoruz desek, ve- ya aksi kanaatte olana “Allah lil- lâh aşkına, Hurnyet Partisine bir hiddetimiz yok" diye teminat ver- ınandıı'abılecek mi- O halde, niçin uğraşa- İrm? Altında bırakıldıgımız itha- mın esassızlığı eğer hakikaten e- sassız İse - zaten bir fırsat zuhur ettiğinde mecmuanın umumi neş- riyatından anlaşılacaktır. "Okuyucu Mektupları" AKİS i- le okuyucuları arasında haberleş- me, münakaşa etme yeri değildir. cularının ister politik mevzularda, ister aktüalitenin diğer sahaların- da, ister bizim hakkımızda beyan ettikleri sütundur. Kansa- timizce işin alaka çekıcı tarafını yapan ur. "Okuyu tupları gazetelerın klasık' "Dert yanma" kısm değildir. Yanma- yan elektrıkler gelmeyen havaga- zı, tamir edılmeyen sokak, yürü- tulemıyen iş orada akis yapmaz. fikirlerin cazip kalıplar içinde, kısa ama canlı şekilde ifadesi! İş- te, bizim Okuyucu Mektuplarından beklediğimiz.. Saygılarımızla KİS