YURTTA OLUP BİTENLER deNîıkan bu beyanat üzerine savcılık. nin meşruiyeti hakkında şüp- he uyandıracak bir ifade kullandığı iddiasiyle Gulek hakkında Eminönü 1 a Mahkemesinden bir tev- kif kararı almış ve Gülek Sinopta tevkif edilerek otomobille lstanbula getirilmişti. Tevkif kararına vaki i- tiraz üzerine 7. Asliye Ceza Mahke- mesi tarafından Gülek'in tahliyesi kararlaştırılmıştı. O zamandan beri İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesinde evam eden dâva perşembe günü Kasım Gülek'in bir sene hapsi, dört ay Bursada emniyeti umumıye neza- retinde tutulması ve 36 lira 75 ku- ruş mahkeme masrafı odemesı kara- riyle neticelenmişti. Karar ekseriyet- le alınmıştı. Kasım Gülek kararı el- lerini önünde kavuşturuğ balşım a- fifçe öne eğerek ve soğukk bir şe- kilde dinlemişti. Kararın okunmasını müteakiben de hakimleri selâmlıya- rak salonu terketmişti. O gün kara- rın tefhim edileceğini haber alan halk, koridorları ve Adliye binasının önünü doldurmuîtu Gülek Adliye bi- nasından güçlükle çıkmış ve derhal omuzlar üzerine alınmıştı. enel Sekreterı cumartesi akşamı Ankaraya müteveccihen İs- Mihenk Taşı "Akis Gazetesı Müdürlüğü Haziran tarıhlı nüshanızdaki 9"Mıhen taşı” ünvanlı yazı- nızı okudum. Burada suç işle- yen muhalefet mebuslarım Yazı İşleri la hakkında bu şekilde kanaatler izhar etmemek suretiyle çift öl- çü kullandığımı ileri suruyorsu nuz. Bu iddianız, hakikate mevcut dosyalar munderecatı— na uymamaktadır. Ben Meclis- te, teşrii vazifeleriyle — alâkası bulunmayan suçlarından dolayı bütün mebusların, parti farı gözetilmeden Adalet huzuruna çıkarılması gerektiği tezini mü- dafaa ittim. 15 seneden beri de aynı demokratık prensibi ya- zılarımda savunmaktayım. Bu fikir, vatandaşların kanun ö- nünde müsavi bulunduğu esa- sının tabii bir neticesidir. Du- rum, bu şekilde olduğu halde, beni prensiplerinden ayrılan ve hareketlerinde çıft ölçü kulla- ve bu tekzibi buriyetinde kaldım. Bu itibarla ukarıdaki cevabımın matbuat anunları hükümleri dairesinde ve ilk çıkacak nüshanızda ay- nen yayınlanmasını saygı ile ri- ca ederim İzmir Meb'usu Mehmet Ali Sebük" 10 tanbuldan ayrılırken de aynı tezahü- rata muhatap olmuştu. aydag îa Garını dolduran binlerce İstanbul Gülek'i vapurdan — kompartmanına kadar omuz arda taşımış ve tren ha- reket edene kadar sevgi tezahürlerin- de bulunmuştu Işte Ankaralıla da, Gülek'i kar- şılama yansında İstanbullulardan a- şağı kalmadıklarım göstermek ıstı- orlardı. Tren 8.35 de Ankarada acaktı. Saat tam 8,30 da beraberm- de Nüvit Yetkin oldugu halde istas- yona gelen İsmet İnönü kalabalığ ın coşkun tezahüratiyle karşılandı. sırada Gülek'i getiren trenin peroııa girmesi ve en sondakı vagonun pen- cerelerinin birinden Genel Sekreterin başının görünmesi bütün alâkayı o tarafa çekti. Bir anda altı oklu bay- raklar ortaya çıktı ve halkın tezahü- ratı bir uğultu haline geldi. Kasım ülek omuzlar üstüne alındı ve ka- labalık istasyon binasının dışına çı- lus meydanına doğru ilerle- mege başladı. Sokakta otomobil ve o0- tobüslerin üstüne çıkan kadınlı er- kekli halk Güleki hararetle alkışlı- or Gülek tezahüratçılara elinde- (âıçeklerı sallıyarak mukabele edi- sırada Genel Sekrete- rı karşılamaya hazırlananların sade partililer ve meraklılardan ibaret ol- madığı anlaşıldı. Polisler ve jandar- malar Stadyom önünde top[iıluga da- ğılmasını ihtar ettiler. ileri elenleri Gülek'in etrafını çeviren alabalığı dağıtmak için gayret sar- fediyorlardı. Bir hatıra G enel Sekreterin karşılanışı cid- den çok gösterişli olmuştu. Çiçek- ler ya%mur gibi yagıî;or sağdan sol- dan "Yaşa, hürriyet kahramanı!" gi- bi nidalar yükseliyordu. Ankaralılar u kadar hararetlı bır karşılama tö- renını senelerde eri görmemişler- di. 1950 de mılletvekılı seçildiği za- man bir hakaret suçunun cezasını çekmekte bulunduğu hapishaneden tahliye edilerek Ankaraya — gelen Mümtaz Faik Fenik'in karşılanması bile bu kadar parlak olmamıştı. Stadyum önünde polislerin toplu- luğu dağıtma teşebbüsü sırasında bazı hadiseler de vuku bulmuştu. Bir kaç kı% stadyum içindeki Hazır Kuv- vet arakoluna — götürülmüş, arada — Malatya illetvekili Dr Tevfik Ünsalan da karakola git- mekten ancak hüviyet ibraz et- mek sureliyle kurtulabilmişti. Po- lisin faaliyeti kalabalık dagıldıktan sonra da devam etti. Öğleyin C.H.P. Hisar Ocağının tanı ma ayında ha- ZIr bulunanlard an 20- işi Birinci Şul üdürlüğüne celbedıldı ve geç vakte kadar alıkonarak ifadeleri a- lındı. İçtimaatı Umumiye Kanununa muhalefet suçu ile adalete sevkedilen bu partililerden biri, polise hakaret sucundan tevkif edildi. C.H.P. Meclisi B u sırada C.H.P. Meclisinin toplan- ması için yapılan hazırlıklar ta- mlanmak üzere bulunuyordu. Bu 81 MART 956 T. Li "AKİS" MECMUASINA CEVABIM ı slahatçıların sözcüsü değilim. Rapor, benim de ıçınde bulun- duğum hır heyet Part î( zıhmyetını seksen sayılı "AKİS" şöyle aşı- lamak ıstemışt ir. a Cumhuriyet Halk Partısıııe lazım olan Lozandaki murahhas değil Garg cephesm- deki kumandandır. İsmet İnö- nünün o sıfatla hareket etmesi ve kuvvetlerini zafere goturme— si pek âlâ beklenebilir Kışla zihniyeti 'AKIS" in bu ifadesinde mündemiçtir. İs- :ahatçılar bu zihniyete karsıdır- Yazdığınız "evet o meşhur ğukı'u Sökmensüer" deki kas- inizi açıklarsanız millet huzu- runda hesabım vermek bahti- yarlığına — kavuşurum. Vazife mesuliyetini taşıdıgım gunlerın icdan huzuru için akkımda size hu telkııılerı Kapanlar Halk Partisini çö- ertmek isteyen, kovulmaları gereken iki yüzlülerdir. Mec- muayı teahhüdünüz gibi şahsi- yetten ve dedikodudan — uzak tutmanızı candan dilerim. Saygılarımla Şükrü Sökmensüer toplantıda bilhassa son — hadiseler karşısında parti teşkilâtının nasıl davranmasının lâzım geldiği tesbit e- dilecekti. Münakaşaların mihrakı bu olacaktı. Son Kurultayda Parti Mec- lisine seçilen bazı C.H.P. lilerin bu defa takındıkları hareketsiz tavırdan ayrılarak seslerini işittirecekleri tah- min ediliyordu. Muhalefet, vazifesi- ni layıkıyle başarabilmek için, her şeyden evvel bu meselelere bir hal tarzı bulmak zorundaydı. Bu bakım- dan Parti Meclisinin ittihaz edeceği karar, C.H.P. nin muhalefetteki ba- şarısı veya başarısızlığıyla yakından ilgili olacaktı. Tolunayın başına gelenler itekim, salı günü Malatya Millet- ekılı Mehmet Zeki Tolunayın (C. başına gelenler, muhalefet va- zıfesımn ifası için bazı tedbirlerin lü- unu ispat için bir misal sayılabi- lirdi. Sıtkı Yırcalı, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlaya ait tahkikat dosyasını tetkik etmek için Adalet Komisyonu odasına giden Mehmet Zeki Tolunay bu imkânı bulamamış ve durumu Meclis Başkanına akset- tirmeye giderken, koridorda Dr. Sa- rol ve bazı arkadaşlarının lisanen ve fillen tecavüzlerine maruz kalmıştı. Hadıse cidden üzücüydü. C.H Tolunayın başına gelenler üzerinde hassasiyetle dur- muş ve hadisenin B.M.M. Ba: şkanlıgı nezdinde protesto edilmesini karar laştırmıştır. AKİS, 23 HAZİRAN 1956