KİTAPLAR SATILMIŞ ADAM (Graham Greene'in romanı Çe- viren Filiz Karabey, Varlık Yayın- ları, Sayı 360, Büyük Cep Kitapları serisi $. İstanbul Ekin Basımevi, 236 sayfa, 200 kuruş). raham Greene, Türk okuyucuları için yabancı isim değildir.' "Satıl- mış Adam - A Gun for sale" den önce de yazarın bazı romanlarının tercü- meleri. çeşitli yayınevleri tarafından yayınlanmış ve okuyucuların alakası- nı toplamıştı. Graham Greene'in ro- manlarının filme alınması ve bu film- lerin gördüğü rağbet yazarın şöhreti- nin artmasında büyük rol oynamıştı. Meselâ Üçüncü Adam adlı romanın kurdelesini hatırlamayan okuyucu azdır. raham Greene'in "A. Gun for sa- le" adlı romanı dilimize Filiz Kara- bey tarafından "Satılmış Adam" a- dıyla çevrilmiş. Bu roman çabuk aldanan bir oku- yucuya meraklı, sürükleyici bir polis romanı intibaı verebilir. Gerçekten insan "Satılmış Adam" 1 eline aldığı zaman sıkılmadan, merak ve teces- süs duygularım kaybetmeden — 236 sayfayı sonuna kadar zevkle okuya- bilir. Romana adım veren "“Satılmış Ad anil nın, bir profesyonel katilin adıdır. 'a boyunca bu katilin hıkayesı anlatılmaktadır Graham Greene okuyucunun me- rakını tahrikten başka hiç bir şey düşünmeyen bir piyasa yazarı, — bir piyasa romancısı değildir. Gerçi "Satılmış Adam" da sayfa- lar boyu daima okuyucunun merakı hep ayakta tutulmuşsa da, hemen bunun yanı başında yazar buyuk bir titizlikle romanına edebiyatçı şahsi- yetini de koymasını bilmiştir. Yani, "Satılmış Adam ı okurken insan yal- nız bir polis romanı aynı za- manda edebi değeri yuksek bir ro- man okumanın hazzına da varabil- mektedir. u romanında raham Greene başlı başına bir tip yaratmıştır: Bir cani tipi.. Profesyonel bir cani tipi.. Bahtsız bir insanı ta çocukluğundan alır, büyüyüp şahsiyetini kazanınca- ya kadar getirir. Bir insanlık düşma- nının nasıl meydana geldiğini değil, cemiyet tarafından nasıl meydana getirildiğini ortaya koyar. Romanın kahramanı Raven Lond- rada dünyaya çeşıtlı talihsizliklerle gozunu açmış bir i erserili- ği meslek edinmiş bır aılenın çocu- ğudur. Doğumundan pek az sonra babası idam edilir. Beş altı yaşınday- ken anası intihar eder. Bütün bunlar Raven in gözü önünde cereyan et- hafızası- na silinmez şekliler içinde hak edil AKİS, 23 HAZİRAN 1956 miştir. Raven'in talihsizlikleri yalnız- ca bunlar değildir, Daha doğuştan Raven bahtsızlıkları ile beraber dün- yaya gelmiştir. Son dereçe çelimsiz, kara kuru bir çocuktur. Üstelik bun- ların hepsinden de kötüsü Raven'in dudaklarından birisi yüzüne bir ölüm maskesi geçmişçesine, ıgrençlık ve- recek şekilde yırtıktır. un yüzüne er bakan, bir iğrenme ve tiksinti hissi ile yüzünü çevirir. Anasının ve babasının feci ölüm- lerinden sonra Raven yetimhaneler- de, etrafındaki insanların zalim alay- ları karşısında insanlık hisleri ölmüş, kalbi donmuş ve her şeye katlanma- ya alışkın bir şahsiyet olarak ortaya çıkmıştı Raven'in dostu, arkadaşı, sevgili- si yoktur. O bütün bu hislerden uzak kalmıştır. Yeryüzünde, tek başına gibi yaşamaktadır. Kalbi o kadar na- sır bağlamıştır ki, insanlara bir kin bile duymaz hale gelmiştir. Mecbu- ren saplandığı muhit onu bir cani yapmıştır. Cinayetlerini para muka- bilinde yapar ve bu işte hiç bir za- man hislerine alet olmaz. Hissizlik onu adeta bir robota döndürmüştür. Günün birinde tanımadığı bir a- damdan tanımadığı bir başka ada- mı öÖldürme siparişini alır. Mukabi- linde yüksek bir ücret elde edecektir. Birinci dünya harbi biteli yıllar olmuş, ama insanların gönlündeki harp korkusu yatışmamıştır. Bir ak- şam gider ve öldürülmesi istenilen a- damı öldürür. Cinayet sessiz sedasız işlenmiştir. Raven kimi öldürdüğünü, imin hesabına, niçin öldürdüğünü bilmez. Araştırmak lüzumunu da hissetmez. O yalnızca bu cinayetine karşılık falanca yere gittiği zaman 200 sterlin alacağım bilir. Kendisinden istenenleri harfiyyen yaptıktan sonra gayet sakin, ortada tek iz bile bırakmadan parasını al- mağa gider. Bir noel akşamıdır. Ra- ven bir defa daha acı acı yeryüzün- deki yalnızlığını hissetmektedir. Gi- der ve ücretini alır. Londra, noel do- layısiyle —eğlence hazırlıkları içinde çalkalanmaktadır. Raven ise yalnız- dır, bedbahttır, kimsesizdir. Tutar, kazandıgı paradan kaldığı pansiyo- nun kambur hizmetçisine hediye bir elbise alır. Hediyesini götürüp ver- mek ister. Ama o kambur ve çirkin hizmetçi bile hediyesini, hiç bir kar- gilik istemediği hediyesini Raven'in suratına çarpar. İşte kıyamet de bu arada kopar. Bir bankadan 200 sterling çalınmış- tır ve bunların numaraları tesbit e- dilmiştir. Raven'in elbise almak için verdiği para bu numaralardan birini tutmaktadır. Raven'in izi tesbit edil- miştir. Hırsızlık sucu ile aranmakta- erken ikinci bir kıyamet bırın- cisini bastırır. Öldürülen adam m dana çıkmıştır, — Bu. Ort Avrııpa temayüllü Savunma Bakamdır, öl- dürülmesi bir anda devletler anan gergınlıgı bir harbin eşiğine kadar götürür. Dünya bir harp korkusunun ağırlığı altında ezilmektedir. Karşı- lıklı notalar verilmekte, protesto mi- tingleri, harb hazırlıkları yapılmak- dır. Raven ise delice bir kine kapıl- mıştır. Polis hırsızlık isnadı ile pe- şindedir. O ise, kendisine emeği mu- kabili çalınmış para veren adamı a ramak, öc almak ıstemektedır Nihayet cıvar şehirlerden — birinde kendisini aldatan adamın izini ele geçirir. Ama polis nefes aldırtma- maktadır. Yüzünün iğrenç manzara- sı ise onu insanların oyununa kurban etmektedir. İşte bu arada karşısına ven'e ömrü boyunca gormedıgı bır yakınlık gösterir. Ra- ven'den ven'den kaç- maz. Raven'in insan tarafına hitap etmeği bilir. Bu kız Raven'i takip e- den polis mufettışının nişanlısıdır. A- ma ven'i dinledikten sonra uzun zaman onu ele vermeğe kıyamaz. Po- lis ise kızla Raven'i elbırlıgı yapıyor sanarak — müştereken kovalamağa başlar. Nihayet Raven aradığını bu- lur. Ama bakar ki aradığı ortada sa- dece bir alettir. kullanan birisi sahibidir. Raven'i tam polis yakalı- yacağı sırada, o avlarının ikisini de . yakalamıştır. Zengin ve haris ihti- yarı da, ortada maşalık yapan ada- mı da vurur. isini -takip eden polıs müfettişi ile karşı karşıya kal- mıştır. Ama bu arada Raven hayatta ilk inandığı insan olan genç kızın kendisini ele verdiğini öğrenmiştir. Artık mücadele kabiliyetini de kay- betmiştir. Bir başka polisin arkadan attığı kıırşunla düşer, ölür. Bu ara- ma Bakanının öldürülmesin- deki esrar da aydınlatılmış, bir kaç saniye önce Raven'in unlariyle can veren ihtiyar fabrıkator eski bir arkadaşı olan bakanı sırf — Avru- pada - bir brikaları- nın silah satışı artsın diye öldürtmüş- tür. Vaziyet böylece aydınlanır. Sa- vaş tehlikesi ortadan kalkar, her şey eski haline döner. Görülüyor ki Graham Greene, il- gi çekici bir hadiseler silsilesi üstü- ne romanını inşa etmiştir ve bu ara- da gerçekten canlı bir tip yaratmış, edebi bir eser meydana getırmıştır Bu bakımdan "Satılmış Adam" okun- mağa değer bir eserdir Eğer, bir iki kelime ile eserin ter- cümesi üstünde de durmak gerekir- se, tercümenin esere lâyık olmadığı -söylenebilir. Tercümedeki dil bozuk- lukları daha ilk sayfadan başlıyor Meselâ şöyle bir cümle Dah ilk günden Raven hiç bır ıpucu bı— rakmamağa gözünü açmak zorunda kalmıştır. Tabii daha sonraki sayfalarda da buna benzer cümlelere tesadüf edili- Ama ne olursa olsun, daha iyi b ter cümesi çıkın kadar, İngi- lizce bilmiyenler bu tercumeden bile olsa "Satılmış Adam" 1 okumalıdır. 17