S POR Kulüpler Hava yatıştı Ikı aydan beri gazetelerın spor sa- bitesine bir göz atan okuyucular hemen her gün çeşitli bir iddia ve it- ham ile karşılaşıyorlardı. İş çığırın- dan çıkmıştı. Bu kasırganın tesiri al- tında kalanlar "Fenerbahçe artık çö- küntüye giden bir cemiyettir" diyor- lardı. İşte bu anormal şartlar içeri- sinde daha fazla vazife göremiyece- ğini anlayan idare heyeti fevkalâde kongreye gitmek kararım almıştı. Doğrusunu söylemek icap ederse bu kongrenin mevcut aksaklıkları or- tadan kaldıracağını, hizipler arasın- daki buzları erıtecegını hiç — kimse tahmin etmıy ordu. "Bu kongre ka- rakolda biter" diyenler ekseriyette i- di. Fakat hiç de tahmin edildiği gibi olmadı. Sekiz saat devam eden kong- re sakin bir bava içerisinde cereyan etti. Vakıa bu sessizliğin ve anlayı- şın bir sebebi vardı: Cemiyetin kötü yola gittiğini gören üyeler şahsi kap- rislerini bir tarafa bırakarak geride bıraktığımız haftanın pazartesi ge- cesi onar kişilik iki grup halinde Mo- da Deniz Kulübünde bir "mütareke" toplantısı yaptılar. Orada İstanbul Milletvekili Firuzan Tekil de bulunu- yordu ve bir anlaşmaya varılmasına çalışıyordu. Gayretleri de boşa git- medi. - Havanın durgunluğunun en mühim sebebi bu idi. Hatiplerin — konuşması K öongre başkanlığına Firuzan Te- kılın ittifakla getirilişinden sonra idare heyeti adına ilk konuşmayı u- mumi kâtip Ertugrul Akça yaptı. Akça lastikli kelımeler kullanıyordu. İfadesi kaypaktı. Kendisini tanıyan- lar seyyal bir zekaya sahip olduğunu söylüyorlardı. Gerçekten de böyle idi. Muhtelif meseleler üzerinde — durdu. Stad davasının hallinden bahsetti. Muvaffakiyetsizliğin — sebeplerini sı- ralarken mukavelesi bitmeden bileti eline sıkıştırılan antrenör Markoş'u kulüp ıçerısınde nifak yaratmakla itham etmeyi ihmal etmedi. Daha sonra Muhittin Bulgurlunun Haysi- yet Divanı tarafından ihraç edilme- sine temas eden Umumi Kâtip, Di- vanın bitaraf hareket etmediğini be- lirterek sözlerini "yaşasın Fenerbah- çe" diye bitirdi. Daha sonra sıra ile söz alan hatipler köklü bir yuva o- lan Fenerbahçede ayrılık gayrdık ol- madığım belirttiler. Sıra günün ha- tibi Dr. Memduh Brene gelmişti. Ba- sit misallerle kulüpteki huzursuzluğu anlatan genç hatibin sözlerinin so- nunda öÖyle kuvvetli fikirler meyda- na çıktı ki üyeler bu sürpriz karşı- sında adeta kendilerinden geçtiler. Topluluğa hakim olmak ve insanları dilediği istikamete doğru çekip sü- rüklemekte Dr. Memduh hakikaten maharet göstermişti. İnsan gayrı ih- tiyari bu kadar güzel hava içerisinde silâhendaz Osman Kavrakoğlunu arı- yordu. Ustad Avrupa seyahatinden zamanında dönemediği için kongreye gelememişti. Ama vefalı arkadaşları onu gene de idare heyetine seçtiler. Aranışının bir sebebi de üyelerin parlak lâf dinlemek ve şatafatlı söz- ler işitmek Aarzusunda olmalarıydı. Uysal ve hakikaten münevver ÜUyele- re yakışabilecek olgunlukta devam eden bu kongre sonunda eski * idare heyeti Rüştü Dağlaroğlu ve Muhtar Sencar'ın yerıne Niyazi Sel, Kamu- ran Tekil'in ithali ile yenıden vazife başında kaldı. Fenerbahçenin fevka- lâde kongresi her ne kadar bir tesa- nüt havası içinde cereyan etmişse de bazı davaların sürüncemede bırakıl- ması zaruretinde bütün üyeler it- tıfak ediyorlardı. Fenerbahçe kongresinde "Kadıköylüler" Oylar davayı halletti AKİS, 19 MAYIS 1956 Beşiktaş — Rampla Zoraki beraberlik Futbol Lig maçları Galatasaray'ın bir hafta evvel Be- şiktaşı yenmesi ile hararetlenen lig maçları meşin topta heyecan a- rayan pek çok spor severi Mithat- paşa stadının yolunu tutturmaya kâ- fi gelmişti. Bu alâka hiç şüphe yok ki, haftalar ilerledikçe daha da faz- la artacaktır. Fakat araya girecek o0- lan Dünya Güreş Şampiyonası ma- halli maçlara gene ara verdirecek. 25 ve 31 mayıs tarihlerinde Mithat- paşa stadında yapılacak dünya ku- pası maçlarının nihayetinde lig maç- larının aynı alâkayı göreceğini id- dia etmek biraz safdillik olur. Şeker Bayramının birinci günü lig liderliğinde kati sözün sahibi Ga- latasaraylılar haftanın ilk karşılaş- masını Beyoğlusporla yaptılar. Gala- tasarayın hakimiyeti altında geçen bu müsabakada Sarı-Siyahlı takım rakiplerini yakın markaja tabi tuta- madığı için sahadan farklı şekilde 4-0 mağlüp olarak ayrıldı. Doğrusunu söylemek icap ederse bu fark daha da açık olurdu. Ama yağmurun bir sağnak halinde yağışı neticeye tesir eden başlıca faktör oldu. Ufak rakibi karşısında ilci puvanı dağarcığına ra- hatça — yerleştiren — Galatasaraydan sonra geçen haftanın en mühim kar- şılaşması Pazar günü Mithâtpaşa stadında Beşiktaşla Adalet arasında oynandı. Hızlı bir tempo ile başlayan fakat henüz onuncu dakika olduğu zaman balon gibi sönüp kalan müsa- bakada heyecan uyandıracak hiç bir hadise vuku bulmadı. Ankaralı ha- kem Bedri Kayanın idare ettiği maç kalite itibariyle gayet düşüktü. Ha- kemin idaresi için de aynı tabir kul- lanılabilirdi Bir karambolda Cahit'in sakatlanarak sahayı terk etmesinden sonra Adaletliler oyuna on kişi ola- rak devam etmek zorunda kaldılar. 33