M U S Konserler Ateşin mizaç Bırkaç aylık bir — uzaklaşmadan sonra Vera Franceschi geçen haf- ta gene Ankaralı dinleyicilerin hu- konseri olarak hazırlanmıştı ve Ame- rıkalı pıyanıst de — beraberinde bir "yenilik" olduğu halde — Türkiye'ye gelmişti. Menotti'nin konsertosunu memleketimizde ilk defa olarak ça- lacaktı. İtalyada bir musiki —festıvalı hazırlıklarıyla —meşgul bulunan ve zaten Türkiyeyi ziyaret etmek iste- yen Menotti de bu münasebetle An- karaya gelmek istiyordu. Çok şükür bu ihtimal gerçekleşmedi. Menotti gelseydi, Türkiye'nin en iyi orkestra- sına şef diye tayin edilen bir zatın yeni bir eseri 1dare etmekten aciz ol- duğunu görece Richard Engelbrecht'in Menotti konsertosuyla başa çıkamıyacağı an- laşılınca - bir skandala meydan ver- memek için- eser program harici tu- tulmuş, yerıne misafir piyanist bir resital sunmağa karar vermişti. bir bakıma daha iyi oldu. C genç Amerikalı sanatkârın meziyet- lerini daha yakından tanıma fırsatı . Vera Franceschi'de bir rünen mekanik imkânlarım ifade ga- yesinin emrine tahsis etme idraki var. Aynı zamanda zeki bir sanatkâr. Re- sitali için hazırladığı küçük program, hem eser seçme, hem de eserleri sı- ralama bakımından olgunluk timsa- iydi. Konseri barok ve klâsik çağ- ların birleştiği sıralarda yaşamış, bu çağların hususiyetlerini meczetmiş bir İKİ Italyan bestekarının Baldassare Ga- luppi'nin Re Maj grio ve Alleg- ro'suyla açtı. Çahşında müzikolog yetkisiyle virtüöz yetli bir hatibin kütleleri büyüsüyle birleşmiş gibiydi. Konserin ilk saniyelerinden başlayarak dinle- yiciler, alâkalarını bu kudretli sanat- kârdan ayıramadıla Beethoven'i hazırlayan adam Ikıncı eser - Si Minör Adagio ve Presto- Vera Franceschi'nin bilhas- sa, ihtisas sahibi olduğu bir bestekâ- ra, Muzio Clementi'ye aitti. Klasik devirden nasıl olup da bir Beethoven'- in çıktığını Clementi'nin musikisi pek güzel izah ediyor, hatta daha çok bir piyano öğreticisi olarak tanınan bu adamın gerçek yüzü — belirince Beethoven, şahsına ait sanılan bazı vasıflarını kaybediyordu. — Clementi, Gradus ad Parnassum" un kuru temrinleriyle azçok sevimsiz bir şöh- ret yapmış makine adam değil, geniş muhayyile sahibi bir yaratıcıydı. Be- ethoven'den önce doğmuş, ondan son- ra ölmüştü. Büyük dâhinin kütüp- hanesinde az sayıda eserin bulundu- ğu ve bunların çogunu da Clementi musikisinin teşkil ettiği biliniyordu. Beethoven'in Clementi'ye olan hay- ranlığını her fırsatta ifade etmiş ol- duğu malümdu. Bundan başka Cle- menti, modern- piyano tekniğini ku- ran ve bu tekniği klavsen usullerin- den kurtaran adamdı aksız yere ihmal edilmiş bu bestekârın ehemmi- yeti, son yıllarda musiki âlimlerinin çalışma sahası haricine taşıp Ho- rowitz ve Pranceschi gibi virtüozlar- ca ele alınmaya ve yayılmaya baş- lamıştı Vera Pranceschi, listedeki üçüncü eser olan "Appassionata" sonatında, Vera Franceschi ve Fethi Kopuz Sade poz 28 vermede anlaştılar Bestekâr Clementi Beethoven'in öncüsü derin tetkik ve mütekâsif zihin ça- lışması mahsulü, fakat muayyen bir noktadan sonra içgüdü ve sezginin hâkim olduğu bir tefsir tarzı ortaya koydu. Herşey en uygun dozunday- dı. Cümleler iyi çizilmiş, — nüanslar kontrollü, gürültüye kurban olması en zıyade muhtemel safhalar vuzuh- la tarif edilmişti. Üstelik Beethoven'- in hırçınlığı ve taşkın bir heyecan, ifrata ve hesapsızlığa varmadan, pi- yanistin çahşına sinmişti. Appassionata' yı Adnan Saygun'un "İnci'nin Kitabı" takip etti. — Miss Franceschi, ilk defa olarak -ve no- tadan okumak suretiyle- çaldığı bu saf çocuk parçalarına, aradıkları te- miz ifadeyi ve sade şairaneliği verdi. Bu süit, dünya çapındaki bir virtü- -zun repertuarındakı ilk Türk eseri olarak yakında şehir şehir dolaşma- ya başlayacakt Debussy'de (Ikıncı kitap pre- lüdlerden "Donanma Fışeklerı") Beethoven'le varılan zirvenin ö- ür yamacına doğru bir inme baş- ladı. Biraz daha parlaklık, biraz da- ha virtüoz'vari davranış bu parçaya yakışır, dinleyicilerin galeyana ge- tirilmesi lâzım gelirdi. Chopin de Ve- ra Franceschi ile uyuşan bir beste- kâr değildi. Ünlü romantiği ifadesin- den değil, notalarından tanıdık. Sol Minör Ballad'da biraz esrar, biraz füsun aranıyor Beethoven'in üçüncü konsertosun- da Vera Franceschi, hamulesi yük- sek bir elektrik kaynagı idi. Zirveye çıkış konsertoda yemden başladı. Or- kestranın adeta yadırgadığımız bir canlılıkla refakati, bir taraftan pi- yanistin manyetık şahsiyetinin or- kestraya tesiri, diğer — taraftan da orkestra uyelermın gösterdikleri şu- urlu gayretın netıcesıydı Konserto- nun her ba an mükemmele ya- kın bir 1crayla ortaya çıkmasında şef Engelbrecht'in bir rolü olduğu iddia edilemez. O, sadece cereyenlara ka- pılmış gıdıyordu Aslında orkestra- yı solistin idare ettiğim söylemek pek üyük bir mübalağa sayılmamalıdır. AKİS, 19 MAYIS 1956