da mucize gribi bir arkadaşlık doğ- muştur. Balon pencerenin önünden ayrılmaz. Ertesi gün okula gıderken koşmaya lüzum kalmaz. Çünkü Ba- lon Pascal'ın peşini bırakmamakta otobüsü de takip etmektedir. Balon'- un durumundan hoşlanmayan okul müdürü Pascal'ı cezalı olarak bir o- daya kapatır. Bu sefer Balon müdü- rün peşine takılarak onu gülünç du- rumlara düşürür. Pascal'ı serbest bı- rakmaktan başka çare kalmamıştır. Balonuna yeniden kavuşan Pascal'a bu sefer mahallenin diğer çocukları musallat olurlar. Ellerinden bir kaç kere kurtulabilen Pascal sonunda Balon'un bir taş parçası ile zedelen- mesini önliyemez. Kocaman kırmızı balon yavaş yavaş söner, parlaklıgı- nı kaybeder, buruşur. Bii yar- de son nefesini veren Balon'u ezerek işini bitirir. Pascal yerde bir kan la- kesi gibi duran sönük balonuyla yal- nız kalmıştır. O anda şehirdeki bü- tün balonlar sahiplerinin ellerinden kurtulur. Evlerin pencerelerinden dı- şarı balonlar uçuşur. Hepsi Pascal'ın etrafında toplanırlar. Pascal onları sevinç ve sevgiyle kucaklar, ıplerını beline bağlar. Balonlar Pasca ı ya- vaş yavaş kaldırırlar, evlerin üzerin- den göklere doğru yukselırler Film bittiği zaman heyecan son haddini bulmuştu. Bu izah edilmesi imkânsız garip bir heyecandı. Lamo- risse, Edmond Secha'nın technicolor fotografları ve Maurice La Roux'nun fon müziğinin de desteğiyle harıku- lade bir film yapmıştı. Tek bir nuşma olmayan film dana ilk sahne- lerde büyük bir şiir havasiyle başlı- yor, bar geçen an tesirini artıran bu hava "Kırmızı Balon" u muhteşem bır eser haline getiriyordu. — Albert Lamorisse doğrudan doğruya duygu- lara hitap ediyordu. Ondan önce dostluk ve sevgi temalarım, fantazi- yi, şiiri böyle ustalıkla, böyle dahi- Lamorisse, oğlu ve balon Netice: Bir şaheser... AKİS, 19 MAYIS 1956 yane kullanan başka hiçbir sinema- cı gösterilemezdi. 10 Mayıs perşembe gecesi Büyük Sinemada bulunmayan sinema me- raklıları ve sanat severler çok büyük bulunmaz bir fırsat kaçırdılar Çün- kü "Kırı ir ömür boyun- ca pek az gorulen büyük filmlerden- di. Festivaller Tabiata Dönüş Dıınya filmciliğinin her yıl birbi- riyle boy ölçüştükleri iki millet- lerarası film festivalinden ilki ba- harda Cannes'da yapılır. Diğeri - Ve- nedik Film Festivali - ise yaz solma- dadır. Bu festivaller çeşitli yıldızla- rın da iştirakiyle daha ilgi çekici o0- lurlar. Basının umumiyetle meşgul olduğu zaten bu yıldızlar faslıdır. Ol- ana Dors'un vücudundan kayan el- bisesi veya gözyaşları mühim bir ha- bermiş gibi yetiştirilir de, hadise ya- ratan filmlerin ne olduğuna dair bir şey bildirilmez. Filmlerden bahsedi- leceği zaman da sinema bilgisinin de- recesini gösterircesine bir çok hata- lar yapılır. Bakarsınız nice yılın re- jisörü Mari diye takdim edilir, yahut, 1956 Can- nes Film Festıvalıne iştirak eden filmler sıralanırken 'Le Ballon Rou- ge Balon" gibi bir filmin adı geçmez "Othello" adlı Rus filmi Serge Youtkevitch çevirmişken ne hikmetse rejisör olarak Dimitri Boc- howitzki diye bir isim yazılır. IX. uncu Film Festivalinin en dik- kati çeken tarafı sinema sanatı bakı- mından yanlış yola sapışa karşı kuv- vetli bir tepki olmasıydı. Yeni yeni geniş perde sistemleri icadedile dur- sun sinema gittikçe insandan uzakla- şıyor, gösterişli fakat kof bir bina haline geliyordu. Birinci mükâfatları alan "Le Monde du Bilence & Sessiz- lik Dünyası" ve "Le Ballon Rouge - Kırmızı Balon" tabiata ve hayata yeniden dönüş arzusunun sağlam mahsulleridir. Bu yılki festivalde Vittorio da Sica, Alfred Hitchock, Marc Donskoi gibi tanınmış film yapıcılarının eser- leri derece alamadı. Dikkati çeken filmler daha başta derhal belli ol— muştu. Bunlar H. G. Clouzot'nun ' Mystere Picasso - Picasso Esrarı". Serge Youtkevitch'in "Othello" ve Lamorisse'in "“Le — Ballon adlı filmleriydi. ükâfatlanıl verileceği gece jüri “Kırmışı Balon" u festivalin en iyi filmi olarak seçmek istemiş ama bü- yük mükâfatın bir uzun filme veril- mesini icabettiren nizamname bunu imkânsız kılmıştı. Hattâ — "Kırmızı Balon" için nizamnamenin bu mad- desini değiştirmek üzere Jüride bir harekat baş gostermıştı Heyecan yatışın "Kırmızı n" a kısa lmler mukafatı verıldı Albay Yves Cousteau'nun "Le e du Silence- Sessizlik Dunyası ısımlı doküman- teri en iyi film mükâfatım kazandı. Jüri başkanı Maurice Lehmann bu Susan Hayvorth Cannes da Amerikalıların tesellisi filmin dokümanteri aşan bir defter olup, şiir, macera, mizah ve beşer cesaret gibi dramatik — elemanları bü nyesme sindiren bır eser olduğunu söylüyordu. Atatı zamanında memleketımızde "Turkıyenın Kalb Ankara" adlı bir dokümanter film çevirmiş olan Serge Youtkeviten "Othello” ile en iyi mizansen müka- fatını haketti. H. G. Clouzot'nun Pi- casso yu çalışması esnasında tespit n filmi "Pioasso Esrarı" na Jüri Ozel Mükâfatı veı'ılıp, Alain Resnais'- nin festival dışı bırakılan filmi "Ge- ce ve Sis" halkın sevgisini kazanınca iyi filmlerin hepsi festıvalden payla- rına düşeni almış oldular. Geriye te- selli mükâfatları kalıyord Bunlar Cannes'a film gönderen değişik mem- leketlere çeşıtlı sıfatlarla verilen ne- zaket mükâfatlarıyı Tesellı ve nezaket mukafatları A merikalılar Daniel Mann'm çevir- "T Cry Tomorro Yarın Aglıyacagım adlı fılmde Susan Hay- ward'a verilen en iyi oyuncu mükâ- fatiyle teselli edildiler. Öbür nezaket ve tesellı mükâfat- lan şöyle sıralanıyordu, İsveç: Ing- mar Bergman ın "Gülümseyen Yaz Gecesi", şairane mizan; Hindistan "Patner Panchali" beşeri belge; İ- talya: "Kuleler Yarışı” ve Belçika: "Gretry" dokümanter: Rusya: "Mağ- dana'nın Küçük Eşeği", masal; Çe- koslovakya: "Jiri Trinka'nın Kukla- ları, ozel mansiyon; lngıltere "Be- raber” ve Fransa anlar Ya- şadıkça”, araştırma fılmlen mansi- yonu. Brezi Iya: "Bahia Göğü Altın- da" x Rusya: “Tovarich Sefere Çıkı- yor" , Yugoslavya: "Kara Dalgalar" Ööbür kısa film mükâfatlarını aldılar. 27