CEZAYİR SAVAŞININ YENİ SAFHASI Paris - Şubat hadıselerının ertesi gü- , Fra meclisinin " mutedıl" mehuslarından bırı aynen şöyle de- mekte Cezayir C troux'nun istifası için bir haftadır ugraşıyoruz Halbuki Ce- irde yişçiler bunu yarım saatte temın ettıl Guy Mollet kabınesıne en mu arrız olanlar - şimdilik - "bağım- sızlar" — "Köylüler", "Mutediller". "Pou]adıste"lerdır Bunlar Fransa meclisinin sağ ve aşırı sağ grupla- rını teşkil etmektedir. MRP partısı ise ilk fırsatta darbeyi vurmak için beklemektedir. Bu bakımdan "mu- tedil" mebusun Catroux'nun istifa- sı hakkında söyledikleri, hakikat- te, Mollet'nin bugünkü ve yarınki uhalıflerının bütün hislerini — ak- settirmekte Bir başbakamn başına gelenler Guy Mollet, Cezayire vardığı gün görülmedik nümayişlerle karşı- laşmıştı. Cezayir — Fransızlarının Mollet'ye ve Cezayir — hakkındaki tasarılarına sempati — göstermedik- leri biliniyordu. Fakat bu husumet tezahürünün bu kadar azgın ve teh ilkeli bir şekil alacağını tahmin e- den azdı. Başbakan Guy Mollet ve maiyeti bir infial ve nefret dalga- sıyla karşılaştılar Mollet hava ala- n Cezayirin merkezine kadar askeri birliklerin ve jandarmaların hımayesınde geldi. Bir kin ve gazap rüzgârı her yerde yüzüne esmek- teydi. Öluler abıdesınde"kı mera- sımde kudu ma yişçilerin hamleleri tehlıkelı bır şekil aldı. Her taraftan üstüne taş, demir, şi- şe savrulan başbakan muhafızların gerisine sığmıyor, elleriyle başını ko uyordu. Paraşütçülerin CRS'le- ve _ıandarmaların kıyasıya "kar şı taarruzları" olmasaydı, Fransa başbakanı, yine Fransızlar tarafın- dan Cezayirde linç edilecekti. Ceza- yirli müslümanlar ise Fransızlar a- rasındaki bu kardeş kavgasını İb- rette ve tevekkülle seyredıyorlardı Bahis konusu olan post kendi post- ları idi. Bunun için ayrı fikir ve kanaatte iki Fransız kütlesi birbi- rine girmişti. Neticenin ne olaca- ğım kestirmeye imkân Guy Mollet numayışçılerın elin- den kurtularak valilerin yazlık Sa- rayına sığındı. Nümayişçiler bura- ya da saldırdılar. Bahçede ve mer- divenlerde ordu birlikleri ile müte- arrızlar arasında çarpışmalar oldu. Yabancı bir toprakta Fransız or- dusu, başbakanı kendi vatandaşla- rından, Fransızlardan, kurtarmak için ateş açıyordu. Gece geç vakit Sarayın civarı temizlenip, tehlike kalmadıktan sonra, Guy Mollet, te- lefonla Parisi aradı. Cumhurbaşka- nı Coty ile başbakan arasında Hitc- hcock filmlerine yakışır patetik bir . AKİS, 25 ŞUBAT 1956 konuşma oldu. Mollet'nin sesi ha- aheyecandan titriyordu. Dışa 20.000 nümayişçi gazapla ulu— yordu Cezayirdeki Fransızlar ile, anavatan birlikleri arasında her an yeni bir çatışma olabilirdi. Karşı taraf da silâhlı ve azimli idi. "Eski muharipler" in milliyetçi ve ırkçı teşkilatların, aşırı sağ cereyanların şampiyonları bu kıyamı — destekle- mekte idiler. Cezayirde rejim ve devlet bir faşizm tehdidiyle karşı karşıya idi. Mollet' nın kabınesınde- Catroux ise Ceza Tan- sızlar için terk polıtıkasının sem- bolüydu. Suriyede, Fasta vaziyet Fransızların aleyhine döndükçe bu ihtiyar askerin hizmetine müracaat edilmiş, * tavizler verilmişti. Onun için birinci hedef General Catroux idi. Mollet telefonda — Catroux'yu buldu. İstifasını kabul ettıgını bil- dirdi. Nümayişçilere birinci "kelle" verilmişti. Faşizmin yeni metodları AKIS son Fas kıyamları dolayısı- Fas Ceza Tal ım, yırdekı polıtıkasından ve bu litikayı idare eden unsurlardan bah setmişti. Cezayir politikasına asıl hakim olanlar, rejimin yıllardır o0- raya yerleştirdiği, toprak ve sanayi feodaliteleridir. Bu feodaliteler za- rarsız hale getirilmedikçe eza- yirde esaslı bir değişikliğin olaca- ğını beklemek beyhudedir. Bunu Cezayirin egemenliği için çarpışan vatanseverler de bilmektedir. Uzun müddetten beri Cezayirin geniş top raklarına büyük yatırımlar yapan, Cezayirlilerin emeklerini hünerle istismar eden Fransız şirketleri, iş muhitleri, bankalar, zamanla mem- leketin idari cihazını ellerine ge- çirmişler, politikasında en faal un- surlar haline gelmişlerdir. Fransa Meclisinde bu unsurlar birçok grup- ları ellerinde tutmaktadırlar. Hat- ta zaman zaman gunluğu elde edip kendileri ıçın zararlı "anti-ko- lonyalist" devlet ada mlarını devire- bilmektedirler. MRP suç ortak- lığı ile düşürdükleri Mendes—Fran- ce kendileri için en tehlikeli lider- lerden biridir. Mollet'yi Cezayırde karşılayan bu grupların şampiyon ları, Borgeaud, Blanchette, Cuttolı Froger, Achiary, Susoni, Boyer- Banse gıbı "Cezayir Fransız kal- malıdır" politikasının — her planda müdaf iliğini yapanlardır. Fakat bu gruplar şimdi Cezayir de faşist metodlarını — kullanarak, eski muharipleri, — gençliği, kışkır- tıp, Fransız üstünlüğünden, büyük- lüğünden bahisle Cezayirde müslü- manlara karşı kuvvetli — bir cephe kurmuşlardır. Bu cephe kuvvetlidir. Bir gün İçinde Mollet'ye, hem de sosyalist başbakan Mollet'ye; ka- binesinden Catroux'yu feda ettire- cek kadar tazyik çarelerine sahip- Aydemir BALKAN tir. Bu cephe Cezayirde devlet için- de devlettir. Çabuk unutulan vaadler Cezayirli vatanseverler 14 aydır yeni bir ölüm dirim savaşanla- dır. Cezayirin tarihinde Fransızla- ra karşı kıyamlar sayısızdır. Bun- lar adet ve makinayla ınsafsızca boğulmuştur. Fransa her iki dünya savaşından sonra kendi saflarında harbeden Cezayirli sipahilere, ni- şancılara vaadettiği reformları ge- tirmemiş, sözünü tutmamıştır. Ce- dan Ardennes'lere, Ren boylarından İtalya'ya kadar — sayısız Cezayirli duşmuş, savaş sahalarını hilalli me- zar taş doldurmuştur. Bugün Cezayırlıler artık "Hürriyetin ve- rılmey eğini, ancak alınabılece- ğini" anlamışlardır. bil- hassa Faslıların mucadelelennde muvaffak — olduklarını — gördükten a amansız bir kavgaya giriş- Mütte- yardıma, müdahaleye memektedır. Davaları, Güvenlik konseyinde, Birleşmiş — Milletlerde Fransanın vetosuyla geri itilmiştir. Cezayirlilerin sesi dünya da duyul- amakta, vaktiyle aynı dava uğru- na kan döken nankör milletler ta- rafından bilinmemezlikten gelin- inektedir. Cezayirdeki — 9 milyon müslüman kendi —yağıyla kavrul- maktadır. “Zulmün topu var, kal'ası varsa...” Fakat —Cezayirli — vatanseverlerin kavgaları ümitsiz değildir. Hür- riyet için mücadeleyi göze alan bir milletin eninde sonunda, er geç, tan ışığını göreceğine ınanmakta- dırlar. "Hakkın da dönmez yüzü.. oldugunu bılmektedırler İkinci bir inançları da Fransa ve Fransızlar- daki, büyük inkişaftır. Doğrusunu söylemek lazım gelırse Cezayirliler için en sağlam ümit de budur. Fran- sızların artık hiç "Cezayı "efsanesine ınanmamaktadır ü- kümet ne kadar, "polis — harekâtı" derse desın Cezayirde bir "İstiklal Savaşı'nın cereyan etmekte oldu- ğunu bilmektedir. "Asiler" ve "Ka- nun dışı tethişçi'ler Fransızların büyük çoğunluğunun gözünde kur- tuluş ordusunun, fedakâr neferleri- un içindir kı Fransızlar ha- rekâta emekte, silâh altına çağırılan erleri, garlarda. trenlere binmeyi reddetmekte "va- tandan evvel beşerıyet karşı va in daha sal" dugunu ileri 5. t takat küçük bir zümrenin mal daletsızlıgını, bütün Fransaya ma mek haksızlık olur. Fransadan bu satırları yazabılmek dahi kafi bir alamet değil mi