8-9. Yiizyılda, İran ve Türkistanı fethe memur edilen Emir Kuteybe, oralara gittikten sonra görür ki, bu insanların —müslüman olmaları için Arapça bilmeleri — gerekir. Bunları daha kolay ve rahat şekilde müslü- an yapmanın yolu, dini kendi dille- rıyle öğretmektir. Bağdada sorar, izin ister. Ba; ğdad medresesinin ver- diği fetvaya göre, herkesin ana dılıy- le ibadetine cevaz vardır. bö le verilir. Nerşahi'nin Buhara Tarı- inde Emir uteybe in bu mektu- bundan, Fetavayi'nin Giyasiye' sınde de Bağdad Medresesinin fetvasından bahsedilir. Demek ki, yapılması ge- reken ilk iş, Kuranın ana dilimize çevrilmesidir. Biz, dinimizi, kendi di- limizle bellemek imkânına sahip ola- madıkça, irtica tehlikesinden yaka- mızı kolay kolay sıyıramayız. rihi hakikatler, bunun — böyle olduğunu göstermektedir Ve erselna min resulin illa bilisani kavmıhı liyübeyyine lehüm" yani "Biz bir Resul gondermedık ki, kavminin lisanını bilmesin." Ayetinden şu açık gerçegı anla- mamak mümkün müdür Peygamber Arap Kavmıne geldıgı için, Kur'an Arapçadır. Kavminin di- Tini bılmeyen Resul gondermedık de- mek, her kavm kendi diliyle ibadet edebılır demek değil de nedir ? Gö- rüyor musunuz, Türkçe ezanın tek rar Arapçaya çevrılmesı ucundan başladıgımız bir işde nasıl yüzgeri dönmektir. Islam dınınde laik anlayış mev- cuttur. İslam dini bir Ruhban sınıfı kabul etmemiştir. Hatta hiç bir sınıf kabul etmemıştır “La ruhbaniyyete fid din" hadisi, bunu — gösterir. Bu hadis, "Dinde papazlık ruhbanlık yoktur" manasındadır. İslam dini, dini terbiyeden cema- ati değil, aıleyı mes'ul — tutmuştur. Yani, vicdan hürriyetine — saygılıdır. Bu tutumu ile lâik anlayışta oldu- ğunu göstermektedi Gene İslam dınıne göre, Allah yal nız Arapların Allahi — değildir. Pey- gamber Efendimiz — de yalnız Arap kavmine gonderılmemıştır B ütün insanlara doğru yolu göstermek için gonderılmıştır Bu, İslâm dininin be- şeri yönünü göstermesi bakımından mühimdir. Peygamber Efendimiz, bir kavmin değil, bütün insanlığın yol göstericisi olduğuna göre, her millet topluluğu, kendi diliyle ibadetinde serbesttir. Bunların yanısıra, — ilahiyat filo- zoflarına olan ıhtıyacımız aşikârdır. İslam dinini bir ırtıca unsuru ol- maktan kurtarmak stiyorsak,' çok kısa ve topluca belırtmege çalıştıgı- ğımız, bu gerçekler üzerinde düşün mek zorundayız. Mesele, ilkokul ve- ya ortaokullara din — dersi koymak, İmam-Hatip Okulları açmak ve bir takım küçük politika hesaplariyle tâ- viz vermekle halledilemiyecek kadar ciddi, bir o kadar hayatidir. Bu da- vayı bütün ehemmiyet ve şümulü ile ele alacak kimseleri, daha fazla ge- cikmeden, bekliyoruz. AKİS, 25 ŞUBAT 1956 KİTAPLAR ÇAĞDAŞ AMERİKAN ŞİİRLERİ —Antologie — Özdemir Nutku Çevirenin biri (17 Amerikan şairinden çevrılmış şiirler. Hazırlayanlar: Özdemir Nut- ku - Tarık Dursun K. Şairler Yupragı Yayınları: 2, 72 sayfa, 150 kuruş). Son — yıllarda, hikâye ve romanın yanı sıra şiir tercümesine de ge- niş olçude önem verilmektedir. Bil- hassa genç sanatçıların bu işi ciddi- yetle ele aldıkları görülmektedir. Şii- n bir dilden başka bir dile çevrilme- sı, aslındaki bütün özellikleri muha- faza etmek suretiyle, mümkün mü- ür? Bu, uzun zaman bir tartışma konusu olmuştur. Ne var ki, son yıl- lardaki denemeler bu işin pekala ya- pılabıleceğını göstermiştir. Memleke- timizde şiir tercümesinin bir çeşit "Iş" haline gelmesinde, Orhan Veli- nin, büyük emeğini beliritmemek hak- sızlık olur Orh. V i'nin, Melih Cevdet'in, Oktay Rıfat ın, Cahit Sıtkı'nın, Ah- med Muhip'in, Sabahaddin Eyüboğ- lu'nun, Memed Puad'ın, Suat Taşer'- in, ve daha bunlara eklenecek bir çok sanatçımızın yaptıkları şiir ter- cümeleri, bizde tercüme şiirin sevilir, okunur hâle gelmesine yardım et- miştir. Ayrıca, bu hareket yetişen şairlerimizin çalışmaları, dünya şiiri hakkında derli toplu fikir edinmeleri bakımından da son derece faydalı ol- muştur. Ancak, bu tercüme hareketi u- mumi, yetle dağınıktı. Dergi sayfala- rında kalıyordu. Tercüme Dergisi'nin Şiir Özel Sayısı, Orhan Veli'nin Var- hk Yayınları arasında çıkan Fransız Şıırlerı Antolojisi Ve Kaynak ve Ye- itepe yayınları arasında çıkan Walt Withman'ın yapraklarından başka daima el altında bulundurula- cak şekilde, derli toplu eserlere ras- lanmıyordıı Tercüme şıır hareketi- nin faydalı olabilmesi için, tercüm şiir antolojilerine gerçekten ıhtıyaç hissediliyordu. Genç neslin biri şair, biri hikayeci ıkı sanatçısı, bu ihtiya- zamanında hıssetmışler ve bir Ş Amerıkan Şıırlerı Antolo- jisi hazırlamı şlar demır Nutku ile Tarık Dur: , hazırladığı bu antoloji, daha ilk bakışta fayda- h bir eser olarak kabul edilebilir. Kitapta, Ankara Üniversitesi A- merikan Edebıyatı Profesorıı Robert H. Ball'un bir önsözü var. Şairler doğum tarıhlerıne göre sıralanmış, sanatları ve eserleri hakkında kısa bilgi verilmiş ve bir ile Uç arasında değişen şiirleri — tercüme edilmiştir. Bu suretle 17 Amerikan Şairinin 38 şiiri kitapta yer almış. Kitaba giren şairler şunlar: Conrad Aıken, W. H. A uhden, Hart Crane, E. E. Commıngs Ricard Eberhart T. S. Eliot, Robert Mazleish, Marianne Moore, Kenneth Patchen, Ezra Pound, Edwin A. bınson Carl Sandburg, Wallece Ste- ven. Kitaba değişik sanat anlayışında- ki şairlerin seçilmiş olması, çağdaş Amerikan şiiri hakkında daha genış bir fikir edinmek imkânım vermiş. Tercumelere gelınce. Bu son derede tercümelerinin, şimdiye kadar duklarımızın e başarılıları muhakkak. Bir kere, pırıl pırıl yep- yenı bir dıllerı var. Hıç bir şiir ter- cüme kokmuyor. "Tercüme zarureti" bahanesiyle işin kolayına kaçmamış oldukları belli. Mısraların kuruluşu, ahenk o derece güze Bizlere çağdaş amerıkan şiirini umumi havası itibariyle tanıtan, ter- cüme şiirin en başardı. — örneklerini veren iki genç sanatçı Özdemir Nut- ku ile Tarık Dursun K. çetin bir iş- ten yüz akı ile çıkmışlardır. ARAYIŞ Aylık Sanat ve Edebiyat Gazetesi 1 MARTTA YENİDEN ÇIKIYOR * Haberleşme Adresi : P. K. : 193 - Ankara