ÜNİVERSİTE Talebe Bankası Talebelerin teşebbüsü Bundan — en az bir yıl önce, Baş- bakan Adnan Menderes uzatılan kağıdı imzalamak için bir şart ko- şuyordu: — Yeni teşebbusun kurucu üye- leri arasında bulunmaz ve heyeti u- mumiye toplantısına katılmazsam, fahri üyeliği kabul - etmeme imkân yoktur.." Bu sözler talebeler arasında dalga dalga ayılm Ş. Başbakan Adnan Menderes'in şahsı etrafında, — tale- belere müzahir bir insan olarak, ge- niş sempati toplamıştı. Mesele dıger memleketlerinde olduğu gi- bi, talebeleri kendi imkânlarıyla tah- sillerini temin edecek bir teşekkü- lün kurulması idi. Avrupa memleket- lerinde talebeler, kendi imkânlarını kendileri temin etmekte, aralarında kurdukları ve iyi bir iş bölümüne da- yanan bir teşekkülün yardımları ile tahsillerini tamamlamakta idiler. Bu- güne kadar Türkiye'de tahsilini ken- di imkanları ile yapamıyan gençlerın devlet elinden geniş bir yardım gör- meleri icap ediyordu. Halâ bu sistem degışmış değildi. Nüfusunun yüzde doksan beşinin okumağa muhtaç ol- duğu bir memlekette, Devlet yardı— mının faydaları ortada Devletin geniş yardımlar yapmadı- gı anda, kıtleyı egıtınle sevketmek i- çin gene isine bir şans vermek lazım gelıyordu Halbuki, bu imkânsızdı. Esasen halk kitlesi ca- hil idi, okumanın bu memleketin kal- kınması bakımından inceliğini kavrı- yacak halde değildi. Bilfarz bir köy- lünün hesabı bir erkek evlâdın bir an önce büyüyerek — tarlada kendisinin yanında vazife almasından başka bir şey değildi. Eski hukıımetler bir ilk okul seferberlıgını bunun arkası dan g okul seferberlı- ğini bu sebebten duşunmuşlerdı, dev- letin zorladığı bu eğitim sistemi mu- alefet Demokrat Partisi tarafın- dan türlü şekiller ile istismar edil- mişti. Bug ıın durumu islah için iş ba- şında ola hükümetlerin — aldıkları tedbirler daha teşvik edici, daha ışık verici değ Çünkü, b yumuş, İiseyi türlü im- kansızlıklar içinde tamamlamış bir talebenin, bugün yapacağı — yüksek tahsilin anahtarları elinde değildir. AK evvelki sayıların- da bursların arttırılması teşebbusu nün bütün teferrüatını vermiş, yapı- lacak zammın bile yetmiyeceğini a- çıkça ortaya koymuş Bursların her talebe için yüz elli lıraya çıkarıl- ması teklifi Büyük Millet Meclisinin Milli Eğitim komısyonundan geçmiş- tir. Komisyon t - hükümet tek- lifini - uygun bulmuştur Kali olmı- y u miktar üzerinde önümüzdeki günlerde Bütçe Komısyonunda 1956 mal! yılının gelir fasılları müzakere edilirken konuşmalar olacaktır. Tah- min edilir ki, miktarın bu kadar az da olsa yukseltılışı bütçe komisyo- nundan da geçecektir. Fakat bütçe komisyonundan bu miktar burs çıka- rılsa bile talebenin normal ihtiyaç- larını karşılayacak bir bünyeye sa- hip olmıyacaktır. Bunun yanında bü- tün medeni âlemin tasvip ettiği ve benimsediği diğer bir yolu tercih et- memenin manası yoktur. Madem ki, bütçe komisyonu — memleketin her türlü derdinin müzakere edilip, ka- rara bağlandığı bir yerdir, Meclis'in bu bakımdan en saglam koludur, öy- le ise, talebelerin yeni teşebbusu— nün burada konuşulup, karara varıl- ması l“zı dır. j Talebeler, bıırslarn d goz önüne alarak vardık- ları bır kararı iki senedenberi ses- lerinin bütün gücü ile haykırmakta- dırlar Bir talebe bankasının kurul- Hukumet vaad ediyor.. İki, hatta üç senedenberı ortaya a- tılan bu dava resmi çevrelerde de yakın bır ılgı gormuştur Başbakan Üniversiteli talebeler Göbeklerini kendileri kesmek istiyorlar AKİS, 25 ŞUBAT 1956 Adnan Menderes, umumi heyet top- lantısında ve kurucular arasında bu- lunmadıkça, fahri üyelik için asla benimsediğini koymuştur. Fakat ne çare ki, Baş- bakan Menderes'in heyeti umumiye toplantısına ne zaman gelebılecegını bir türlü beyan etmemesi - bu ka işler arasında - teşebbüsün bir tur— lü kuvveden fiile çıkmasına imkân vermemiştir. Talebeler buna rağmen bir karıncanın sabrı ile her gün ken- dilerine müzahir olacak insanları, bilhassa teşrii hayata atılmış, tale- be dâvasını tutmuş birçok kimsele- ri aralarına almağa devam etmişler- . Meclis'in üçte dördü böyle bir bankanın teşkiline ön ayak olacak teşekkülün kurulması için imzalarını vermişler ve kurucu üyelik vasıfla- rını kabullenmişlerdir. Talebeler ilk önce, "Türk Üniversiteleri borçla o- kutma cemiyeti"ni kuracaklardır. Bu cemiyetin gayesi 'Türk üniversitele- rinde, yüksek okullarında ve yabancı memleketlerde okuyan —talebelerin tahsillerini tamamlıyacak parayı fa- izsiz "borç" olarak vermektir. Hat- ta, üniversite ve yüksek tahsilde ol- mıyan, fakat tahsil yapmak istiyen gençlere de aynı olçuler ıçınde para verilecektir. Kuruluşun ilk fikri bu- öyle bir cemiyeti butun üniver- sıtelerı bir araya getirerek kurmak ve her üniversitedeki borç ile tahsil görmek istiyenlere yardım edebilme için başlangıçta altı milyon liraya'ih- tiyaç vardır. Fakat — bu altı milyon lıra, bir senelik ihtiyacı karşılamak için değildir. Altı — milyon bir kaç senenin ihtiyacım karşılayacak ve bu suretle dönen bir sermayenin ilk unsurları ort. konulmuş bu- lunacaktır. Eğer, bu altı milyon li- ra verilecek olursa, cemiyetin ilk u- raumi heyetini müteakip, bir talebe sandığının kurulmasına, daha da bir Talebe Bankasının faaliyete geçmesine imkân hasıl olacaktır. Bir talebe bankasının kurulması eldeki imkânları iyi kullanamadığı- mıza, muhtaç talebelere daha geniş imkânlar veremediğimize göre, za- ruri bir hal almaktadır. Devletin de iştiraki ile bir talebe bankası ödünç para vermek sureti ile talebenin da- ha rahat tahsil görmesini, her sınıf yükselişinde ihtiyaçlarına karşılık 0- lan parayı kademeli bir şekilde ala- bilmesini temin edecektir. Talebe bankasından borç para alarak okuyan bir talebe, hayatı- nı kazanmağa başladığı anda, bu pa- rayı ödemeye başlıyacaktır. Muay yen taksitler ile yerine getirilen bu ödeme keyfiyeti yeni hayata atılmış genç bir insanı sıkmıyacal Madem ki, bir burs. meselesini bu kadar muğlak hale getırıp, olur ile olmaz arasında mücadeleli bir hale sokuyoruz, o halde talebelere kendi- lerini idare edebilecek imkânlar sak- lamak sureti ile bu isin ıçıııden da- ha rahatça sıyrılmamız lazım gelir. Bütçe komisyonu bu meseleleri ele almak zorun bir defa verilecek altı milyon ile talebelerin kendi da- valarını kendilerinin halletmesi daha elverişli bir yol olacaktır. 11