bakır Milletvekili Mustafa Ekinci, Bursa Milletvekili İbrahim Öktem vardı. Buyuk Millet Meclisinde bu tasarıya imzasını koyacak daha dü. zinelerle milletvekili mevcuttu. Fa- azı kımselerın meye çalışacaklarını pek âlâ lardı. Adet veçhile "kelle istemek" ten bahsedilecek, bunun lidere karşı İ olduğu söylenile- lan tek- cek, bir ihtiyacın neticesi lif bir ihtirasın netıcesıymış gibi gosterılecek Menderesin eyhte kuvvetle vaziyet alması tenılecektı İmza adedinin azlığı, manevrayı fiyaskoya uğratmak için- di. Yoksa teklifi Meclisin heyeti u- mumiyesi - pek az istisnayla - tutu- yordu. Bır çok milletvekili ımza sa- hiplerine mutabakatlarını - bildir. lerdi. Bunların arasında çok mumtaz simalar vardı. vreler akrırın verılmesını r daha İsbat hakkının kabulü ortadaydı Mükerr! tanbula hareketınden iki akşam vel Fethi Çelıkbaş ile Kasım Küfrevi- yı Kalafat da bulunmuş alâka konuşmalar olmuştu. Takrir ir gün sonra takrirlerini Mec- lise veriyorlardı. Takrir Adalet Ko- na havale edilmişti. Evvelâ orada görüşülüp karara bağlanacak, muteak ben Umumi Heyete sevkedi- cekti. Tevhıdı Içtıhad kararı Bakanlar kkında ispat hakkın kabul etmeyen tevhıdı içtihat ka- rarı 9 yılmda Halk Partisinin 'bir gayretkeşlıg_ neticesiydi. O sıralar- da Hasan Ali Yücel - Kenan (€ dâvası cereyan ediyordu. Kenan Öner eski Mılr Eğıtım Bakanına komunıst raat da ettirmişti. Partisinin bazı hukukçuları bu- nun Yücel için bir leke teşkil edeceği ması tezini tutmuşlardır. Temyızın başında bulunan Halıl Öz- yöl u fikre iştirak edince ka- rar alınmıştı Halk Partisinin gayesi, bir eski bakanını zırh altına almaktan başka bir şey değildi Bakanları h al tında bulunm: o zamanlar şid- detle muhalefet eden Demokrat Par- ti iktidara gelince bu zırhı birkaç parmak da daha kalınlaştırmıştı. "ll li takrir" Demokrat Partinin ha- varlığım bulmasından - baş r ve sadece değil, partinin ruhuna ve progranuna da tamamiyle uygun bulunuyordu. AKİS, 7 MAYIS 1955 Tasarıyı imzalıyanlar evvel ko- mısyonda mücadele edeceklerdi. Baş- kan Halil Özyörüktü. Tevhıdı ıçtıhat kararı onun Temyı şkanlığı sıra- sında alındıgına göre en münasibi ta- rafsız kalm hattâ müzakerelere katılmamasıdır. Halil Özyö aAŞ- kan olarak belki bu şekilde haı'eket edecektir. Yahut, müzakerelere baş- kanlık etmemeyi tercih edecektir. i sahibi hukuk- gü, Turan Güneş, Raif Ayb , Muh- lis Bayr moğlu bu işi başa ı'ı la ya- pabilecek meziyetlere sahıptırler Fethi Çelikbaş teklifin havasını ve- recek Kasım Küfrevi ise duellosunu e polemiğini yapacaktır. Ağrı letvekılının bu sahalardaki kudretı yadesiyle malüm ve hicivlerine mu- hatap olanlar İçin de müthiştir. Zaten bu kadar haklı bir dâvayı müdafaa etmek, zor olmıyacaktır. D.P. Gurubunun temayülü İktidar Partisi, yukarda da belirtil- dığı gibi kendi kendini bulmak gi- . çok —müsbet bir yola girmiştir. Ispat hakkının kabulü, bunun parlak bır delili olacaktır. Bu n ta- arları, dâvalarını şoyle mudafaa etmektedır er len korkuyoruz? — Âdil mahkemeler önünde ıspat hakkından hangi Demokrat bakan korkar?" B ir, gittikçe gelışmektedır Tasarının gerekçesinde ispat hakkı- nın kabulünün mutlaka bir bakanı lık" et ek mânasına gelmiye- ceğı t bir masumun beraatini sağlıyacağı izah olunmuştur. Bakan, gene hususı muameleye tabi tutula- caktır. O ni a bir değişiklik ya- pılmamaktadır. Değışıklık gazeteci- n durumun! hakkı, ba- - sın hakkının tamırı yolunda ılk a- C.H.P Nihayet kımıldayan Gurup Sah — günü öğleden sı ara d gazetelerin ve gazetecılerın telefonu çaldı. Kalın bir ses, sürp- riz yaratan bir haber verdi: C.H.P. Meclis Gurubu başkan vekılı Malat- ya Milletvekili Nüvit Yı guru- bun faaliyetiyle ilgili bıı- basın top- lantısı yapacaktı Gazetecılenn teş- rifleri rica ediliyorı İşin aslına lıakılıı'sa ortada öyle şaşılacak bir şey yı oktu Bir muha- lefet partisinin Meclis Gurubu baş- n vekilinin basın toplantısı tertip- lemesinden daha tabii hadise ola- k 5 a ıs mevzuu gurup .H.P. e bu gurup yeni teşrii devrenin başından beri derin bir uy! uya dalmış gorun yordu. O kadar ki Mec lis tatil olunup da seçim bolgelerıne Çi yumurta ve do- mates ile istikbal edılmelen tehlike- si belirmişti. İçleri n biri, bu ih- mıal kendisine hatırlatıldığında —- Hakikaten, diyordu, ne yüzle YURTTA OLUP BİTENLER gideceğiz, ne söyliyeceğiz bilmiyo- Zira gurup ne ciddi bir meseleyi Meclise getirmiş, ne memleketin ih- acı bulunan bir kanun teklifi ha- zırlamış, hatta ne de cereyan eden müzakerelerde sesini 'duyurmaya mu- vaffak olmuştu. Sadece iki defa iki H.P. li hatip Başbakan Adnan Menderesle söz düellosuna girişmiş- i. Halbuki hiç olmazsa sözlü soru halinde Meclise getirilecek düzineler- le mesele vardı. - - Gurupta rahatsızlık bizzat' gurup da mem- değildi. Ancak o, hareketsiz- liği Genel Merkezin kaypak polıtıka- sına atfediyor ve bu yüzden onu mu aheze ediyordu. nel Merkez ise, mevcut polıtıkanm hudutlaı-ı içinde gurubun çok daha faal olabılecegını soyluyordu. Bundan bir hafta kadar öteki başkan vekili Sırı-ı Atalay ıle Genel Sekreter mua- vini Turgut Göle arasında kapalı bir celsede münakaşalar, hattâ atışmalar olmuş, iki taraf hareketsızlığı bırbı- rinin sırtına — yüklemişti kimdeydi bilinmez ama, herkesce bı- linen, bir derin uykunun gurubun eı'ine ökmüş bulunmasıydı. Meclisin kapanmasına pek az kala, kımıldanma başlamış ı. İhtimal ki tvekilleri, seçim böl lgeıerınde an- latacak faalıyet peşindeydiler t Yetkin saat 17 de d vet et- sas itibariyle Zi dönüş" adı venlebilirdi. a Muhalefet Kasım Gülek Bir adımı atacak mı?