halkın onları Halk Partisi namzetle- e niçin tercih etmiş bulunduğunu sık sık unutuyorlardı. Parlayan kıvılcımlar son günlerde gurupta, hü- kumetın bazı çevrelermde goru le mokrasi anlayışına karşı lı bır cereyan belirmişti. Pek çok mılletvekılı demokratik yolda durak- lamayla kalınmayıp gerı ye doğru sü- ratlı bır gidişin başladığını farkedı- yordu. Şeflik sisteminin âdetleri ih- ya olunuyordu Hükümet partıye ve guruba ehemmiyet vermiyor, pek çok iş şahsi takdirle oluyordu. Bılhassa anunen asiyi gerçekleştir- sin diye iş başına getirmişti. 1950 den bu yana iktidar mılletın arzula- dığı yoldan azimle yu rüseydi Demok- rat Parti yıllarca iş başında kalmayı en demokratik tarzda garantilerdi. Dünyada pek az parti bir millet tara- dan zıyade aşkla iktidara 0- turtulmuştu Halbuki şimdi, aradan n beş yılın sonunda Demokrat milletvekilleri de herkes gibi görü- a i rtilerinin prestiji sü- ratle aşınmaktadır. n eş sene evvel bakkalından kasabına, memu- rundan tüccarına hemen herkesin de- mokrat partiyi tuttuğunu bılenler şimdi evdeki kadınlarının âyet ettiğini görünce, onların " nereye gi- diyoruz?" sualine muhatap olunca derin derin düşünüyorlardı. Demok- rat Partinin demokratik yollarla ik- tidarda kalması ıhtımalı hâlâ aynı derecede kuvvetli miydi? Buna pek çok milletvekili "bay r" diye cevap vermekten kendini alamıyordu. De- mokrat partinin bütün avantajı, mu- halel'etı Halk Partisinin temsil etme- sinden ve bu partının kendını bir tür- ü bulamamasından İl Millet gibi D.P. gurul lı a de- mokrasiye artık avdet saatini bekle- mış, fakat hükümette böyle bir te- yül görmeyince sabırsızlanmaya başlamıştı. Bunun ilk darbesini de aliye Bakanı Hasan Polatkan Mecliste bir teklifini Fethi Çe lıkbaşın şıddetlı itirazı karşısında Mec- un temsilcisi telâkki ettiği Fethi Çelıkbaşı alkışlar ve bravo'larla teşçi mişti Mesele ehemmıyetsızdı. Bıradan alınacak verginin yüzde e , yüz- de kırk mı olması meselesıydı Ama hadıse çabuk büyümüş ve alevlen- mişti. Biraya bakan yoktu. Bir zih- nıyetın temsılcılerıyle, öteki temayü- mpi; on nları karşılaşıyordu. Rey sırasında hükümı - bile Polatkanın teklılî lehmde rey kul- lanmaya mecbur oldukları görüldü. Sadece Çelikbaşın aziz dostu Emin Kalafat müstenkifti. Bu tehalüke ragmen Meclıs Çelikbaşın takriri le- hinde rey vı Grupta munakaşal Salı — gün ruba bizzat guru, P başkanı Hulüsi Köymen başkan- PERDE KURDUM ŞEM-A YAKTIM GÖSTEREM ZIL-U HAYÂL... AKİS,7MAYIS 1955 YURTTA OLUP BİTENLER hık ediyordu. Evv Avrupa Konse- yi toplantıları ıçın Strazburg'a gide- heyetin seçimi meselesi ele alın- yonlar tarafından gösterilecek aday- İar arasından yapılmasını istedi. Öy- le delegeler gönderiliyordu ki bunla- lisan bilmediklerinden "celseyi kapatıyorum" yerine "celse- yi açıyorum" diyenlerine rastlanıyor- du. Şeref ve itibar milletimize aitti. harcıyamazdık. Üs telık bazı seyahati" h: lavdı. Bahadır Dülgerin teklifi alkış- larla kabul edildi. Sıra, daha ateşli meselelere «gelmişti. Dr. Zeki Erataman bir takrır ver- miş ve bu takrirde Belediyı lerinin geriye bırakılması meselesının gurupta karara bağlanmasını iste» mıstı Başkan Hulüsi Köymen teklifi ydu ve reddedildiğini bıldırdı. Salonu bir anda korkunç bir g kapladı. seriyet Zeki Eratamanın takriri le- hinde rey kullanmıştı Güriiltiilere rağm rarında ısrar edıyor, takrırın reddedıldıgım İ- rdu. rine, gurup- a kuvvi l bir mreyı az zamanda teşkılatland muvaffak — olan e bu u su uretle partısıne hakıkaten hız- m tl an Fethi Çel baş kürsüye geldi. Sa onda de- rin bir sessizlik görü bu sessizliğin ortası nd doğ areket etmediğini tereddut olursa âdetin, mılletvekılle- ayağa ka ldıı'ıp saymak olduğu hatırlattı Çelıkbaşın sozlennı guru,; e le tasvip etti. önergeyi oya koydu. O zaman aşıkar bır şekılde belli oldu ki gurup . Meselenin görü- şulmesıne geçı ı İlk konuşan Kocaeli milletvekiliy- di. Şoyle dedi: Mütemadiyen seçımleı'ın ge- Tİ alındıgma şahıt oluyoruz.. Bu, de- mokratik rejimimizin de geriye git- tiğinin delilidir". iraz sonra, sıra ara seçimlerinin tehirine geldıgı nde başka bir millet- vekılı Hüsı B lık da tamamiyle yl cekti. Hakikaten Demokrat Partılıler, bu gecıkmelerın hem partililer, nem tarafından nasıl tefsir edıldıgmı ve hangı sebep- lere bağlanı kid ettikl tında bırakan bu neviden kararlardı. kürsüye gelen Şefik Bakay ortaya başka bır mesele attı ve Genel İda mevzuda ne dü: şunuyordu" Hukumet adına İçişleri Bakanı Dr, Nam edik söz aldı ve teklılîn komısyon- aki müzakeresi Arka sıralardan "Sen Mm oluyor- sun.. Sen h ikümeti temsil edemez- sin.." sesleri yükseliyordu. Genel t- S