TİYATRO Oda tiyatrosu faaliyette Sonu iyi gelsin Ankara Tiyatro mevsiminin sonunda.. Devlet Tiyatrosu, mevsim faaliye- ini Haziranın birindi günü tatil etmiş olacaktır. Halbuki bu tiyatro- da halen Othello, Volpone ve Fareler ve İn sanlar isimli üç eserin provaları yapılmaktadır Ayrıca Umum Müdü- aadine göre Schiller ile Oscar Wılde ıçın de birer müsamere hazır- lanmaktadır. Bunlardan Othello, bilindiği gibi sezon başındanberi hazırlanmakta fakat mütemadi değişiklikler sebebiy- le bir türlü tamamlanıp huzuruna çıkamamaktadır. geciktirilmesini bir maksada mebni zannedip, Shakespeare'in dogum ve ölüm yıldönümü sanda emsi esini beklıyenler haya] kırıklığına uğradılar. O akes- are ile Devlet Tıyaırosu arasında hai temsil tarihi b oluyor ki haftada beş temsil hesabı ile bu büyük eser, mevsimin en sı- cak günlerinde ancak onbeş defa temsil edilmek imkânına sahip ola- cak. Devlet tiyatrosunu idare eden- lerin hangi iyi n ve hangi müs- bet görüşle hareket ettikleri biline- mez; ancak hesap meydandadır. akespeare'in bu, bir senedenbe- AKİS, 7 MAYIS 1955 ri hazırlandığı halde, henüz seyirci çıkarılacak hale getirile- memiş olan büyük sanat eserini, mev- simin can çekiştiği günlerde, hem de on beş defadan fazlasına imkân ver- miyecek şekilde temsil ettirmekteki ilir? Her ne kadar b bütçesi tiyatronun bundan bütçelerinden çok fazla ise de bu masrafı mirasyedi cömertliği ile he- bâ etmekte ne mana var? Sarfedilen emeğe, sanatkarların gayretine yazık olmıyacak mı? sene de rarlatınz diyenler bulunacaktır. Bu sinemalarda filmlerin ikinci vizyo- nundan beterdir. Tecrübe lerle sa— bittir ki tiyatrolarda daima ilk t sil devreleri en müsbet tesiri yaratır Kaldı ki çeşitli sebeplerle her za- man kadroda mutlak surette bir arı- a ve aksama olur Othello Devlet Tiyatrosunda pir kapris olarak başladı, bir kapris uğ- runa harcanı Dıger taraftan tiyatroda, iki ay- ten birisi, Cüneyt Gökçer'in rejısorlugunde Volponeyı diğeri de ve İnsanlar'ı prova ediyor. Anlaşılan Büyük Tiyatroda Othello başlayınca Küçük'te de Volpone kur- an edilecek. Fareler ve İnsanlar'a elince, memleketımızde hususi bir Steinbeck sempatisi yaratan bu ese- rin ilk temsil devresinde kazandığı başarıyı hiçe sayarak, aynı şehirde; Ankarada değişik bır kadro ile sah- neye çıkarılması da madır. Sanatkârları bırbırlerı ile de- ğil, değişik eserlerle denemekte fay- da vardır. Aksi halde "sen fena oyna- dın, ben iyi oynadım" vâveylâsı ti- yatroyu gerçekten sevenlere hiçbir şey kazandırmaz. Fareler ve İnsan- lar'ın tekrarından tiyatro için fayda umuluyor idiyse, aşarı kazanan kadrosu ile ve mevsimin münasip bir manında ele alınmalı idi. Ererin temsilini görmeden yeni rol sahiple- rlttin birinciler kadar muvaffak ola- mıyacaklarını söylemek doğru olmaz, üstelik şimdiki rol sahipleri Ankara- nın dışında, turnede aynı rolleri oy- namışlardır. O halde, bu eserin de böyle mev- simsiz bir zamanda ele alınması an- cak hususi maksatla izah edilebilir. Oda Tiyatrosu İki yenilik Mevsim a Ankara iki ti- yatro hadısesıne birden sahne ol- Bunlar: geçen hafta iki gün ara ile temsıllerıne başlıyan iki yeni ti- yatrodur. Milli Türk Talebe Birliğinin "Üniversiteliler Tiyatro- su", diğeri de Sanatsevenler kulübü- nün "Oda Tiyatrosu". r iki tiyatro da mevsim itiba- riyle çok gecikmiş olmakla beraber, gelecek seneler evam etmek ga- yesiyle faalıyete geçmış olduklarına göre; geç kalan başlangıçları, sadece daha fazla gecıkmemek endişesinden ileri gelmiş olsa geri Üniversiteliler tıyatrosu bir iki senedenberi İstanbuldaki gençlik ha- reketlerine müşabih bir teşebbüsün,. fikirden hareket haline geçmiş ol- ması şeklinde izah edilebilir. Devlet Konservaluvarı sahnesmde Euge O'Neill'in "Altın" isimli seçme eserı ni temsil eden "Unıversıtelıler Tiyat- rosu" nun bir tiyatro olabilmek için daha çok çalışmaya ihtiyacı olduğu muhakkaktır, bununla beraber sade- ce bu hareketın 'teşebbüsü” dahi bü- yük bir değer ve mâna taşımaktadır. Bılındıgı gibi, İstanbulda son iki se- inde, amatör gençlerin - Yük- sek ahsıl mensupları - teşkil ettik- leri: Meydan tıyatrosu, Güzel Sanat- lar Akademisi Tiyatrosu, Gençlik Ti- yatrosu Tek ik Üniversite Tiyatro- a Tiyatrosu ve Oyun Sahne toplulukları büyük bir sahne faalıye— tine girişmiş ye yeni bir devir açm bulunuyorlar. nkara Unıversıtesı gençlerinin de, milli tiyatromuzun ya- ratılış hareketinden başka şekilde i- fadelendırılemıyecek olan bu mesut mleye iştirak etmesi, — memleket kültüründeki yer almak için ha- rekete geçmesi şuphe yoktur ki mem- nuniyet uyandıran bir hadisedir. An- cak, Ankaralı gençlerin de tiyatro- nun bir ihtisas mevzuu olduğunu ka- bul etmeleri, heves ve istidatlarını verimli yolda kullanmak için, inan- dıkları bir tiyatro adamını rehber o- larak seçmeleri daha müsbet netice- 31