YURTTA OLUP BİTENLER D. P. Kasım Küfrevi Dili acıdır Nihayet kımıldayan gurup Haftanın başında, Salı günü, ak- şam üzeri geç vakit sinirli bir şe- kilde Büyük Millet Meclisinden ayrı- lan ve müfrit temayülleriyle tanınan bir demokrat milletvekili kendisini kara Palasın geniş ve yayvan kol- tuklarından birine attı, sonra yanın- da meraklı gözlerle bakan gazeteci- ye: l yok ya, fareler cirit atı- yor.. dedi. Hele bir gelsin, hepsi ka- çacak delik ararlar." Bu, o milletvekilinin biraz evvel ayrıldığı D.P. gurubu toplantısına dair ihtisasıydı. Gur demokratik gidişi tenkıd etmıştı Haltâ şiddetli şekilde... Toplantıda, mühim bir takririn müzakere edılecegı sanılıyor ve fırtı- naların kopması bekleniliyordu. rir Ağrı milletvekili ve Gurup ıdare kurulu âzası Kasım Küfreviden ge- liyordu. Aslına bakılırsa geçen dev- re "caduc" olmuş bir teklifin taze- lenmesinden ibaretti. ma — mesele son derece ehemmiyetli ve işin altın- da nenin bulunduğunu herkes bili- yordu. D.P. Meclis gurubunun nizamna- mesi mılletvekıllerını tatmin etmi- ıyı işlemiyor ve edecek rekli tadilâtı hazırlaması için gurup- tan 15 kişilik bir komisyonun seçil- mesi ıstenılmıştı Teklif kabul olun- muş, komisyon seçilmiş, çalışmaya başlamış, hattâ çalışmasını tamam- 4 lamış, raporunu hazırlamıştı. Komis- yonun başkanı Zühtü Hilmi Velibe- şeydi. Raporu almış, cebine koymuş ve Kasım Küfrevinin tâbiriyle teşrii rehavet içinde uyutmuştu. Yani Gu- p Umumi Heyetine bir türlü getir- memişti. Kendisine bu yolda talimat verildiği biliniyordu. Bu yıl gurupta cereyan eden bazı hâdiseler, nizamname tadilâtının lü- zumunu daha iyi şekilde ortaya koy- muştu. Abdullah Aytemizin Adalet Bakanı Osman Şevki bir sözlü sorusunu başkanlık mının gündeme koymak istememesi itirazlara yol açmış, neticede Kasım inin ısrarı üzerine mesele gö- ruşulmuşlu Pek çok milletvekili Çi- memnundu başka hâdiseler izmam edince Ağrı milletvekili nizamname işini tekrar ele almak vaktinin geldiği düşünce- sıyle bir takrir vermişti. Kasım Küf- revi gene kişilik bir komisyonun seçilmesini ve komisyonun nizamna- meyi tadil etmesini istiyordu. Takrir gündeme alınmıştı Ama Salı günü görüşülemedi Manalı İşin — aslına bakılırsa gurubun elin- de, kullanılmaya kullanılmaya his- siz kalmış ve uyuşmuş bir takım se- lâhiyetler vardı. Meselâ sözlü sorular gurupta sual sahibiyle bakan arasın- da kalmıyor, istiyenler buna iştirak konuşmalar ediyorlar ve müzakere açılıyordu Hattâ gurup soruyu istizaha çevir- mek ve bakana ademi itimat beyan etmek hakkına da sahipti. hiç bir zaman o safhaya gelmiyor, bakan şiddetle tenkid de olunsa me- sele lâfta kalıyordu. Gurup sanki "buluşmak konuşmak, — gülüşmek, dağılmak" fiil! hiç için toplanıyor, bir netice alınmıyordu. am zaman meselâ Fethi Ce- gıbı bazı bakanlar, likba muhtelif vesilelerle guruba selâhıyellerıni ha- tırlatıyor lar: kull onu teşvik ediyorlardı. Hattâ kendi aleyhlerinde olsa bile.. Çelikbaşın, lşletmeler bakanlığını işgal ettiği sı- ada "elinizde selâhiyet vardır, bana itimatsızlık beyan eder ve beni dü- şurebılırsınız" dedıgı unutulmamıştı. a bir gün, Ekonomi ve Ti- caret Bakanlıgı sırasında yapılan bir iş gurupta görüşülürken - Demokrat İzmir gazetesıne yapılan kâğıt tah- sisi - kürsüye çıkmış ve gurubun is- terse kendisini Yüce D'vana sevkede- bileceğini hatırlatmış ve şiddetle al- kışlanmıştı. Buna rağmen fiili netice alınamıyor, gurubun istemedi- ği şeyler oluyor, tutmadığı bakanlar ısrarla tutuluyor ve gurup ta bir şey mıyordu. Müfrit temayüllü mil- letvekilinin sözündeki sebep ve mâ- na buydu. Gurup, umumi efkârda da ayni hissi uyandırıyordu. D.P. li mil- letvekilleri kâfi derecede idealist de- ğillerdi. Meclise niçin geldiklerini, - Ne Biçim Demokrasi Anlayışı Bu Sir hony Eden, geçen hafta 1çınde lngılterenın kaplıca şe- hirlerinden Leamington'u ziyaret tmişti. O civardaki Warwi ri Belediye başkanına, bu fırsat- tan istifade ederek, Başbakanı da- vet etmesi için, oranın Muhafaza- âr Partisi ileri gelenleı'ı tarafın disi Muhafazakâr Partiden o- lan Beledıye başkanı E. G. Tibbits reddetmiştir. Başkan Tibbits şöyle diyor "Sir Anthony'ye hay anlıgım hudutsuzdur, fakat siyasi hassasi- yetın çok arttığı bugünlerde kendi- sini buraya davet edersem, taraf- sız bir Belediye başkanı sıfatiyle, pek yanlış bir şey yapmış olurum. Böyle bir davetin bir seçim tertibi diye tefsir edilebileceğini seziyo- rum. Zaten bu sıralarda kendisini, lâyık olduğu tarzda, misafir ede- zdik, merasim salonu kullanıla- cak halde degıldır İleride hem Sir Anthony için,hem de bizler için müsait bir zamanda kendisini şeh- rimize davet etmek saadetine ere- ceğimi umuyorum. (Leamington ile Warwick Sir Anthony Edenin 1923 den beri se- çim dairesi olan bölgede iki kü- çük şehirdir.) Şu Warwick Belediye başkanı- nın idrak kabiliyetine bakınız! İk- tidarı elinde tutan kendi partisinin lideri, üstelik Başbakan Sir Ant- hony Edeni, mişken, Hem Muhafazakar Partiye mensup, hem tarafsız! Nasıl parti adamı bu? Başbakanı, yanına belediye meclisi azalarını da alarak, gidip o civar şehirde bizzat davet edeceği yerde, taklar kurmak, mektepleri kapayıp çocukları yollara sırala- tan istifade etmek istemeyen, üs- telik bu aczini mazur göstermek için siyasi hikmetler yumurtlayan Belediye başkanının bu haline ne dersiniz? İkide birde İngiliz demokrasi- sini göklere çıkaranlar görsünler; İngilizlerin demokrasi mevzuunda öğrenecekleri daha nice şeyler var. AKİS, 7 MAYIS 1955