geçirirler. Hâdiseler zincirinin son halkası ikinci cihan harbine müncer İkinci cihan harbi insanlığa, bi- rinci cihan harbine nazaran katlanı- lan fedakârlıklar, dökülen insan kan- ları bakımından birinci cihan har- bi kayıpları ile mukayese edilemiye- cek kadar pahalıya mal olmuştur. Pek yüksek bir mukabilinde saglanılan zaferden elde edilen ve hiç bir zaman zihinlerden çıkarılmaması lazım gelen bir ders vardır: Avrupa bir yandan Avrupalı memlekellerle ışbırlıgı içinde yaşamak diğer yan- merika Birleşik Devletlerinin dostlugunu kaybetmemek — mecburi- yetindedir. İşte Avrupa Tediyeler Birliği bu muhakeme manzumesinin bir mahsu- Mahiyeti itibariyle çok taraf- li bir. kliring anlaşması ve bir kredi müessesesi olan a Tediyeler Birliğinin fonksiyonu hakkındaki ka- naatler biraz çeşitlenmiye başlamış- tır. Filhakika bazılarına Avı pa Tediyeler Birliği Batı Avrupa memleketlerinde hükü- metlerin yeteri kadar dövize sahip ol- madığı ve serbest mübadele imkânla- rına malik bulunmadığı zamanlarda faydalı Bu gün ise Avrupa memleketle- rinde iktisadi durum tamamen değiş- miş, mali istikrar temin edilebilmiş- tir. Zira İngiltere, Holanda, Avusturya hem istihsalle eri- ni arttırmışlar hem de milletlerarası para pıyasalarında paralarına itima sağlamaya muva olmuşlardır. Bu memleketlerden çogu tediye bılanço— ları aktifle taraftardırlar. eketleri arzu- ötüreceği için bu tarafından talep edil mektedir. ezkür memleketler dışın- r bazı memleketlerde ise du- rum aksınedır Filhakika Fransa, İ- talya, Yunanistan ve Türkiye gehş— biraz önce isimlerini zikrettiğimiz memleketler derecesm— e yürüte memışlerdır tedıye ları açık vermektedir. Dış mü a el a Tediyeler Birliğinin i- dare komıtesı önemli bir rapor ya- yınlamıştır. Mezkür rapor bu gün- İerde Avrupa İktisadi İşbirliği teşki- latına aza memleketlere dağıtılacak- tır. Keza ayni rapor mübadeleler ida- AKİS, 7 MAYIS 1955 re komitesinin tetkikine arzedilecek e hiç şüphesiz Bakan Yardımcıları Gurubunda tetkik edilecektir. Bılındı— ği üzere bu gurup konvertıbılıte me- selesini tetkikle tavzif edilm a İktisadi lşbırlıgı teşkıla— tının son Bakanlar Konseyinde idare komitesine üç vazife verilmiş bulun- idi: — Avrupa Tediyeler Birliğinin Temd di, — Konvertıbılıteye gidildiği va- kit 1hdas edilecek olan Avrupa Fonu hükümlerinin tesbiti, 3 — Avrupa Tediyeler Birliğinden Avrupa fonuna geçiş safhasından a- lınacak muvakkat tedbirlerin tayını omitesinin yayınladığını bıldırdıgımız raporu bu kısımlara ay- Ti ayrı cevap vermektedir. Zira Önce Avrupa Tediyeler Birliğinin bir yıl- lık temdidi tavsiye edilmekte ve bir- liğin rejimiyle ilgili bıı' teklıf ileri .sürülmektedir. Bu teklife göre al- tınla yapılacak tediyeler yüzde elli- n yüzde yetmişbeşe çıkarılmalıdır. Konvertibiliteye geçişle beraber meydana getirilecek Avrupa Fonunun esasları İdare Komitesi raporunun i- kinci kısmında yer almaktadır. Bilin- diğine göre bu fonun gayesi aza memleketlerin geçici tediye güçlük- lerine çare bulma ve bu suretle mü- badelelerin büyük' bir kısmının libe- rasyonunu saglamaktır Şimdiki ta- sarılara göre fon altı yüz milyon do- lardan ibaret olacak ve âza memle- İKTİSADİ VE MALİ SAHADA ketlerin iştirak payları Avrupa Tedi- yeler Birliğindeki kotalara göre taa yün edecektir. Avrupa Tediyeler Bır— liginin kuruluşu zamanında Amerika irleşik Devletlerinin Birliğe ödediği 270 milyon dolar Avrupa fonuna inti- kal edecektir. Avrupa Fonunun aza memleketlere açacağı krediler kısa vadeli' olacak ve azami mü seneyi geçmiyecektir. Raporun son kısmı EPU dan yeni kredi müessesesine geçişe hasredil- miştir. Teknik bakımdan meselenin en güç kısmı buradadır ve bu husus- ta bulunan vasıta yapılacak konver— tibilitenin tarzına göre değişmekte- dir. Halen mevcut tezler iki noktada toplanmaktadır Bunlardan birincisi- ni İngiltere ve İskandinav memleket- leri temsil etmektedir. Bunlar EPU dalgalı bir konvertibilite sisteminin kabulünü istiyorlar. Diğer memleket- ler kliringin muhafaza edılmesıne ta- aftar görünme er kredile- rin de 96 100 altınla teminat altına alınmasını talep ediyorlar. da maksatlarının EPU'nun 1lgasın1n memleketlerin paralarının istikrarı- nın bozulmasını önlemek, dovızlerın sertliğini mümkün kılmaktır diyor- r. Bakalım bu görüş ve muhakeme tarzlarının sonu nereye varacak ? Bu- nu önümüzdeki ğiz. haftalarda görece-