“ANSCHLUSS, MÜNASEBETİLE TARİHE BİR BA OSMANLI İMPARATORLUĞUNUN TAKSİ HAKKINDA 100 PILAN Are zaten yıllardanberi pusa rık çehresi bir haftudanberi biraz daha buruştu.... Sırıtan gözlerden, gülen yözlerden ziyade, çatıları kaşlar, sıkılan yumruklar..." biribirlerile dert ortak lıkları yapmakta. Ne olursa olsun, kim ne derse deyin dünyayı durmadan me bir “ kuvvet», öyle NM göz boyayıcı kıyamete kadar göz yummıyor.... Pascal (Paskal)ın bir yazımda tek- rarlamış olduğum düsturu veçhile “hak. kı korumıyan kuvvet, tahakkümden başka birşey olmadığına? göre, ö kuvvet bir kere sarsılınca, doğurmuş olduğu <varlıklar? da birer birer yıkılıyor ves- selâm..... İnsanlar, ve dünyanın şurasında bu- rasında toplanarak kurdukları «Devlet» e *< Hükümetler » bari bundan sonra akıllansalar da, hadisatın değiştiremiyez cekleri seyrini nafile zorlıyarak, büyük harpten sonra zaten bitkin bir halde bucalamakta olan beşeriyetin « titrek sinirlerini” artık tabammül edemiyeceği ispazmozlara tutturmasalar...... İftihar ederek söyleyebiliriz - hançe* rini bağrına saplıyarak kendisini boğaz- lamıya hazırlanan düşmanı tam sırasında bir delirane hamlede yere vurduktan sonra #alicenabane *, “ hakimane * ve dünyaya hüsnü misal olacak derecede * muslihane *# bir “açık siyaset , güden dünkü “ hasta adamın * genç, dinç ve kuvvetli varisi bulunan Türkiye Cum- huriyetinden ibret alarak, artık «doğru», artık “insanca, bir siyaset takip ve tatbik etmek yolunu tutsalar...... Almanların, pek baklı olarak 13 martta Avusturyanın, geçen haftalar içinde Südet arazisinin “ilhakını, bir- denbire ve tam sırasında bir «emriyvaki» haline getirmiş pa ve hususile Fransız matbuatında birçok mürekkepler akıtıyor.... Bu hadiseden bahseden «Le Temps»ın bir başmaka- lesinde şiddetli olduğu kadarda « haki- mame»... sözler vardı: Alman kuvvetlerinin Avusturyaya girmesine rağmen, yine düne kadar İduğu gibi, Almanya ile sıkı sıkıya bağlı, hattâ tamamen onun emirlerine muti fakat ismen olsun muhtar», * Fe. döral , bir Avusturya Hükümeti'nin mevcudiyetinden olsun hiçbir eser kal- olmaları YAZAN: Sabık Moskova Sefiri RAGIP KEMALİ mamıştır... Müstakil Avusturya artık bir kalemde Avrupa haritasından silini- vermiş, Alman Devleti içinde bir “ memleket » olduğunu kendi kendine ilân etmek mecburiyetinde kalmıştır... Yani, Avusturya Almanyanın bir ©vwilâ- yeti», birleşmiş “ Reich ,ın heyeti umumiyesi içinde adeta bir haline gelmiş... Daha fenası, bu feci, vaziyet içerisinde, istiklâlinden vazgeç” mek, bütün milli varlığını inkâr eyle- mek, bu suretle Avusturya vatanına hiyanet etmek gibi korkunç bir karar alınmasının tarih nazarında bütün me- suliyetleri © Fedöral Avusturya Hükü- meti” Reisinin omuzlarına yükletil- miştir... Le Te bu yolda daha bir çok yanıp yakıldıktan sonra makalesini; “İşte ortalığı aydınlatan bütün bu hadiseler, selâmetlerile beraber müstakil varlıklarının şerefini korumak mecburi- yetini kavrayıp bu şaşmaz kararı sonuna kadar tatbik etmek istiyen bütün mil- letlerin gözlerini açmalı ve kendilerine karşı olan vazifelerini tamamile yerine getirmiye sevk etmelidir! . sözlerile bitiriyor...» Tam yirmi sene evvele bir göz atar- sak ne görürüz. ? senedenberi cenkleştiği Çar- lık Rusyasının son 1877 harbinden son. ra daima artan açık ve gizli tazyikle- rinden kurtulabilmek ümidile, Avrupa” nın en kuvvetli iki askeri İmparator- luğu ile ittifak eden, dört yıl sekiz cephede aslanca çarpışarak en asil kanı- nı döken Türkiye, üç müttefiğinden sonra, Wilson prensiplerine dayanarak terki silâh etmiş, meşum “* mütarekesini imzalamıştı... Yalnız mubariplere değil, dünya milletlerine “ebedi bi sükün , u temin edeceğini ilin ve te abbüt eden hu prensipler, malüm ol. duğu üzere “kimse toprak kaybetmi- yecek, tazminatı harbiye vermiyecek, her millet kendi mukadderatını kendisi Mondros ,, bütün hemen ayni derecede bulunu muharipler Wilsonun 14 ma yannamesi ahkâmını kabul ej tareke akdetmişlerdi..... Sekiz Mubtelit Mütareke komisya; ğinde bulunmuş olduğum için, ve mütareke ahküminın naşl edildiğini, asil milletimiz gibi, kadar unutamam Almanya iş Av snturyl topraklarını ilhak ederken, hi;! * Wilson prensipleri , ne & on milyon Almanın, komşu milyon Almanla birleşmek # kullandığını, kendisinin de Iş nin bu pek tabii ve meşru imdatlarına koştuğunu mazeretile ortaya çıkıyor.. altına alan, o zamanın galip d£ nin, süngü ve toplarının ucun rak, İstanbul hükümetine imali, « Sövres ” musalehanamesi adı « Ea * insafsız eri yelim Gi. bize bırakılmış ve iz : harekete geçecek yabancı ordu nanmalarının tehdidi altına ii İstanbulumuzda, bütün şevkeli > kerle selâmlık resmine çıkacak, i muti esir bir padişahı başımızı ger milli varlık namına kuru bir #rel başka bir şey bırakmıyan; bütüübsi menbalarımızı yabancı ellere #PE zamanda yoketmek için, bile Böl len sınırlar içinde havasızlıkts iç mıya mahküm kalacağımızı te b o musaleha değil *« boğum! ! 5 imzalıyacak bir “ namerd” zaman; dünyada bir ei olaf nün İlce. si görülmez, # te göz yummaz bir “kuvvet. EE arıyacağı, hiç hakıra geli