Avrapa Notları : | PARİS Paris bir cazip kızdır. Fakat onun kollarında saklı ikinci bir şehri, sefahat beldesini tanımağa heves etmemelidir. Yazan » Vedat Ürfi Bengü (Uzum yalla içindeki ik ayinin en muhteşem bir bayın dırlık eserini görmek isterseniz Parise geliniz. Dünyanın en iğrenç pisliklerini gör- meğe heveslenirseniz yine Pariste bir dolaşınız. “İhtişam, ile “alelâde,, lik; “saadet, ile “sefalet,; “temizlik, ile “pislik,, beri Pariste yaşamış Pp 5 ii 11) : Avrupanın en calibi dikkat k Bay Vedat Ür bize Paris atıyor. Bu yazı serisi erinde gezdirecektir.| içyi i serisi bizi, bir sanat ise, caddelerde yürümek te o derece meleke isteyen bir iştir. Her caddesinde sanki bir şehrin başka bir şehre akını vardır. Her meydanı sanki bin bir çeşit nakil vasıtasının bir mu- harebe yeridir. Her caddesi biribirine benzer. Sağa bakayım, sola bakayım demeğe ne vakit vardır, ne müsaade. Durmak için durma usulünü bilmek, yürümek için Pariste yürüme usulünj kavramak gerektir. Bağı, sonu bellişi; bir çarkın üstüne birkaç milyon kişi oturtmuşlar gibidir. Koşan koşan, yarışan yarışana. Treni uçar, tramvayı çar, otomobili uçar, insanı uçar Hepsi de biribirine sanki kırk yıllık sevdalı gibi yapışıktır. Aralarından başka bir insanın geçmesine fırsat bil, vermezler. Sokaklar, su yerine çılgın nehirleri andırır. Her şehirde ulusal bir renk az, çok vardır. Burada rastlanılmayan şey işte budur. Burası beynelmilel bir sergiye çok benzer. Yeryüzünde mevcut ırk ları tanıyabilmek için memleket mem. leket dolaşmağa lüzum yoktur. Millet lerin topu buradadır. Dünya sanki burada toplanmıştır. İspanyolun ateşli hovarda kadınının az ötesinde Çinin sapsarı soğuk çiyanını rastlayabilirsiniz. Şık İngiliz lordunun puro dumanları arasında, yanıbaşında yürüyen Afrikalı bir kabile reisinin yüzünü görürsünüz, Hintli, Rus, Tatar, Amerikalı, Tunuslu, İsveçli, Habeş, Arap, dünyada ne çeşit insan taşan dünyanın hiçbir yanında bu kadar yanyana, böyle içiçe uyuşamamış, kayna- şamamışlır. Paris, ışıklar beldesi. dir, bu muhakkak. Parisin füsunu Avrupa- nın hiçbir şehrinde belki yoktur, bu söz götürmez. aris bir medeniyet âbi- desidir, rakipleri yarışa- maz. Paris bir sefahat kezidir, dünyanın hiç bir tarafında eğlence âlemleri inde yaşayan- zenginleşeme- mer- onun sinesi lar kadar miştir, Fakat.... Paris bir felâ- ket yuvasıdır. Her köşesi bir sir taşır, her yanında göze görünmez tehlikeler av bekler. Bir yabancıya yalnız başına Parise gitmesi tav- siye edilemez. Mutlaka bir tanıdık lâzımdır. Fransanın baş şehri öyle baş döndü- rücü bir çarktır ki gelen bir yabancıyı, köyünden ilk defa şehre giden bir köylü gibi sersem eder, duraklatır, korkutur. O lamaz. Parisi lâyıkile anla- yabilmek nasıl başlıbaşına 6 Fakat onların kollarında saklı ikinci bir şeh Rd fahet beldesir wves etmemelidir... Ti tarımağın ırk varsa hepsinden yüz. lerce nümune buraya ser pilidir. Buralarda dolaş mak için kıyafet değiştir. melerine de lüzum yoktur. İsteyen muhite uyar, iste- yen milli kıyafeti muha- faza eder. Kimse, kimseye aldırmaz. Tuvaleti dünyaya kraliçe şık Parisli kadının koluna sürtünerek geçen yarı çıplak Madayas- karlı arap bile göze bat maz. Tasmalı bir deve yav- rusunu ardında sürükleyen Amerikalı artist, fino kö peğini kucaklamış bir İn- giliz kadını kadar tabi görünür. Buraya gelen her- “za şey bu kadar “tabii,leşir 5 ve burada yaşayan, her şeyi bu kadar tabii görme 0 ge alışkındır. bütün ını çevirip bakmaz. kayıtsızlığı şey, o terbiyeden viyade “orijinalite, ye alışkınlık- is, ünyanın e orijinal memleketidir, Bap ka yerlerde o harikulâde gibi benimsenen tablölar, burası için bir sadeliktir. Orijinalliği, o binalarının heybetinde veya caddele- rinin azametinde değildir. Heribüyük şehirde bunlar