29 Ekim 1937 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 22

ULUS — 29 - 10 - 1937 — 22 — Hava Nesli Türkkusunun kahraman çocukları cumhriyetin 13 üncü yılında çok büvitlk basarılar aösterdiler Türkkuşu filoları Memleket turlarında 6800 kilometre yol dolastılar Bu büyük bayram günü bütün türk milleti, kulakları- na milli marş ka- dar ahenkli ve ca- na yakın gelen mo- tor gürültüleriyle başlarını — yukarı saldıracaklar v e kendilerine yur - dun dört bucagından selâm ve sevgi getiren çelik kartalları selâmlayacak- lardır. Buğgün en büyük meseleleri- mizden biri. . olan hava - tehlikesini, büsbütün yok etmek için, bütün mil- letin bu motor sesine aşina; bütün milletin bu kartala yakın bir dost ol- ması lâzım geldiğini haykıran hava- larımızın çocuklarını kollarımız ve kalbimiz açık karşılayacağız. Sön bir yıl bu sevgiye o kadar hak kazandırmıştır ki.... Bom boş bir yurd köşesi, fakat bir tarih parçası olan İnönünde bulutlar arasına yükselme- nin sırrını öğrenmek için toplanan bu çocuklar birer kahramandırlar. Onlar, bugün gözünüz yaşararak ve kalbiniz heyecan içinde seyrettiğiniz, içinde bir parçacık havadan başka bir şey olmıyan paraşüt adındaki şemsiyeye gül ömürlerini teslim et- mek için ne kadar çalıştılar. DA Türk hava kuru- munun bir yılını bir gazete sayfası içine nasıl sığdır- mak mümkün ola- bilir? Hiç — bir memleket işinin bu kadar çok tarafı yoktur. İnönünd. yükselen havacılıl şehri, bu me...cketin hürriyet ve istiklâlinin emrettiği yep yeni bir kuruluştur. Orada kurulan şehir, beton ve mimar yüzü görmiyen Ana- dolunun bu köşesinde yaşayan vatan- daş yığınlarına modern yapıcılık öğ- retmiştir. Belki henüz trene binmiyen İnönij köylerinin çocukları, tayyare- âe, otomobilden daha çok alışmışlar- ır. Mekteblerimizde havacılık, ders haline gelmiştir. Kültür bakanlığı, bu milli meseleyi, genç neslin hayatına sokmak için tedbirler almıştır. Öğret- menler; yurd bilgisi dersinin yanı başında yurdu koruyacak tedbirlerin vacılığının kaynağı, bizim bütün var- rularımıza anlatmaktadırlar. Türk ha- vacılığının kaynağı, bizim vütün var- lrıklarımızın temeli olan mektebler o- luyor. Modelcilik dersleri, el işleri a- telyelerinin baş işi olduğu gün, ka- nadlanmak aşkı, bir yurd borcu, en a- sil bir spor ve yirminci asır gururu o- larak çocuklarımızın gönlünde yaşa- yacaktır. ..* Bir havacırık sene- si olan cumhuriye- tin on üçüncü yı- lındaki faaliyetin- de, — türkküşunun kahraman çocukla- rı, bütün enternas- yonal — mikyasları lt üst eden muva? fakiyetler göster- diler. Hiç bir . ..mlekette plânörcülük hareketi, Türkiyede verdiği netice- tir. Hiç bir memleket plânörcülüğü, türk gencinin yüksek kabiliyeti saye- sinde bu kadar ucuza mal olamamış- tır. Kırk basit uçuşta bir plânör kıran Avrupa gençlerinin önünde bizim ço- cuklarımız, 1937 yılının altı ayı için- de yapmış oldukları 21.405 uçuşta yal- nız dokuz plânör kırmışlardır. Basit bir taksim işi: Onlar 40 uçuşta bir; bizimkiler 2379 uçuşta bir.. Bu mik- yası havacılığın bütün faaliyet saha- larına genişletebilirsiniz. Çocuklar; vücud ve kafa inkişafının en yüksek rütbesini istiyen havacılıkta da bi- zim yüzümüzü ak çıkardılar. * * Örnekliğe — misal vermek — lâzımdır. İzmirdeki paraşüt kulemiz, beton pa- raşüt kulesi olarak dünyanın kendi ti- SN — pinde ilk kulesidir. Bir türk mimarı; tavacılığımıza gü- zel bir eser hediye etmek aşkiyle vunu yapmıştır. Davâ aslında o kadar kuvvetli ve yaratıcı- dır ki, kendisiyle alâkalı olan bütün mevzulara bu dinamizmi veriyor. Pa- raşlütt kulelerimiz, daha bitmeden ve uzuün boylu tecrübe edilmeden Bük- reş ve Selânik'de eşlerini kurmak ü- zere dost R ya ve Y i plânlarını almışlardır. Sövyet Rusyada ferd kabiliyeti i- tibariyle, yetiştikleri müesseseleri i- dare edenleri hayret içinde bırakan çocuklarımız; bu sene, bütün dünya- yı düşündüren bir varlık gösterdiler; Geçen sene İnönü kampında muvaffak olmuş plânörcüler arasında seçilen on sekiz genç hava kurumunun yeni kurduğu motörlü tayyare mektebine alındı. Bir plânörcünün, pilot olabil- mesi için bazışartlar vardır.İlk yetiş- me devresinde yanında muallimi as- garf iki yüz uçuş yapacaktır. Fakat bizim çocuklarımız; havacı- lıik ananesi nesilden hnesile geçen memleketlerde bile en üstün görülen bu devreyi saymışlardır: Bu gençler arasında daha yirminci uçuş- ta yalnış başlarına uçmak kudretini gösterenler olmuştur. Türkiyenin ilk turizm pilotları; .iz bu satırları okurken duyduğunuz mo- tor seslerini, hava tabakalarını yaran birer kıymet halinc inkilâb ettirerek göklerimizde dolaşıyorlar. Onların sa- yısı bugün on sekizdir. Gelecek sene, gene klâsik mikyasları hatırlayarak bu rakamın otuz altı, yetmiş iki ve sa- ire olacağını düşünmeyiniz: Yirmi u- çuşta pilot olmuş... Türk çocukları a- rasında bu istidad ve kudreti mikyas tutarak bir eleme yapsanız, bu mem- leketin ihtiyacı olan pilot sayısı bir anda temin edilecektir ve türk hava kurumu, bu hakikati bilmiş olarak ça- lışıyor. ** * Türkkuşu filola - rınım memleket turlarında dolaş - tıkları yerlerin u- zunluğu, 6800 kilo- gietredir. 6800 ki- metre. Bu uzunlu- ğu şu vahit ile öl- şünüz: Bizim için değerli ölçümüz o- Son bir yıl içinde havacılığımiz için ne işler yapıldı ? Bu sene, (İnönü) Türkkuşu kampının (105) Bi gün Gül Ayşe hastalanıyor. Derdli kadın ömrünün son ânlarının yaklaştığı- nt hissedince babası- nt ve köyün muhta- rını yanına çağırtıyor. Onlara dişinden tır- nağından arttırdığı i- ki liracığını hava ku- rumuna vermelcrini vasiyet ediyor. Gül Ayşenin İki liracığı! lan demiryollorı- mızın — uzunluğu, henüz üç bin ki- lometreyi — dol- durmadı. Türkiyenin bir çok yerleri, tay- yareyi daha bu sene yakından gördüler. Buna rağ- men — şehirden — saatlerce uzak olan hava meydanlarına, halkın nasıl koştuğunu, tayyareye'binmek için na- sıl çırpındığını, nasıl yalvardığını pi- lotlarımız anlatarak bitiremiyorlardı. Türkkuşunun baş öğretmeni Atatürk kızı Bayan Sabiha Gökçen'in şu söz- lerini burada nasıl hatırlamayız? “— ... Hiç bir şey değil, bizi dai- ma üzen şu oldu: Halkın tayyareye binmek arzusunu yerine getireme- mek.... Yaş ve meslek farkı olmaksı- zın, kadın erkek bütün vatandaşlar; bizden bunu israrla istediler. Eğer imkân bulsa bütün türk milleti, mil- yonlar halinde uçacaktır.” .. Havacılık..... Şu, dört heceli keli- menin içinde neler saklı olduğunu bir düşününüz: Yurd müdaf,; en asil spor, yeni bir âleme karışmak zevki yer yüzüne yukarıdan bakmak saade- ti, temiz hava, esrarlı bulutlar, kâina- ta yakın olmak, güneşe daha parlak, semayı hakikt rengiyle görmek... Bü- bir arzu mesele- d de değildir. Bir — zarurettir. Yakın zamanlar- da memleket mü- dafaası realitesi- nin — karşımızda dikilib * “—Ha- vacı Mısınız ? j k Piye bir sual sorduğunu görecek- siniz. O zaman kanadsız olduğunuzu söylemek ne acıdır, bir düşünsenize.. ,O zâman sizin için şunu söyliye- bileceklerdir. “— Bu vatandaş, mem- leket müdafaası zaruretlerini çok iyi kavramış bir vatandaş değildir. O, tün bunlar bir tarafa; fakat iyi bir va- tandaş olmak için; havacı olacaksınız. ** Fakat bu “olmak,, vasfı, nihayet plânörcü yetiştirmesi, (Etimesut) taki motörlü tayyare kampımızın ilk verimi olan (18) gencin çok iyi notlarla turizm pilotu brövesi almağa mu- vaffak olmaları, motörlü tayyare ktebimizl , yüzde iki vermek kararı üzerinde birleşmeleri, milli hassasiyetin en yeni tezahürlerindendir. Bu derin yurdseverliği takdis ve takdir etmek, hepi- miz için borçtur. her iki kampımızdaki tesisatın; Ankara, İzmir pa. raşüt kulelerinin tamamlanması; tayyare, plânör, paraşüt sayısının ihtiyaca göre çoğaltılması ve Türkkuşu filolarının memleket turneleri, son Cumhuriyet yurnın sıkı havacılık - çalışmalariyle geçtiğini gösterir. Bu çalışmalarımızı daha çok hızlandırmağa mecbur olduğumuzu biliyor, her yeni yıla girerken, arkada bıraktığımız mesaiyi kâfi görmüyoruz, Uğraşma sahamız genişledikçe türk milletinin cömertliği ve türk gençliğinin alâkası da artmak- Yol, henüz başındayız. Atatürk nesli. nin baş vasfı, uçucu nesil olmaktır. Bu gayeye er- mek için h lık ini tahsil çağındaki genç. lere tattırmağa çalışıyor, modelcilik kurslarımız. dan geçen öğretmenlerden istifade etmeğe çok ehemiyet veriyoruz. Bütün bu çalışmalar bir (mil. letce h lık kalk ) haline gelinciye kadar hamlelerimizi her yıl daha çok kuvvetlendirece. ğiz. Gerek devlet makanizmasının, gerekse mem. leket matbuatının Türk Hava Kurumuna lütfet. tikleri yardım ve kolaylık karşısında duygularımı tadır, Bütün vilâyet merkezlerinde yapılan kon. grelartin istihsal maddelerinden havacılığımız için (mi darlık) keli * bil bütün Telrği Y le ifade edebilir mi ? Fuad BULC. den daha üstününü temin ed d yeni za ın kötürümüd Bu bir hikâye değildir Hadise köy defterinde yazılıdır Bu bir hikâye değildir: Hâdise köyün karar defterin- de yazılıdır. Formalitesi tam- dır. Mühürü ,imzası, her şeyi var. İstiyenler tasdikli bir su- retini görebilirler. ..» Acıpayam Denizli vilâye- tinin bir kazası; Cumayeri de bu kazanın bir köyüdür. Kaza- di halinde, küçük, şirin bir A- nadolu köyü... t Buköyde oturanlar arasım- da Gül Ayşe isimli bir kadın vardır Gül Ayşe, kocasını Kur- mlq y ŞA VĞ ) L _’_L '.ı.'4 İhtiyar babasından başka kim- sesi yoktur. Tarlasında köylü- nün yardımiyle çalışmaktadır. Bir gün Gül Ayşe hastalanı- yor. Derdli kadın, ömrünün son anlarının yaklaştığını his edin- ce, babasını ve köyün muhtarı- nı yanına çağırtıyor. Onlara, dişinden tırnağından artırdığı iki liracığını türk hava kurumu- na vermelerini vasiyet ediyor! Onun sevgili Mehmedini, ge- nçliğinin en olgun bir çağın- da bir tayyare bombası almış götürmüştür. İhtiyar baba, kızını kara toprağa verdikten sonra, kal- | binde evlâd acısı ve koynunda Gül Ayşenin iki lirası Acıpaya- ma geliyor ve yavrusunun soni arzusunu yerine getiriyor. * ** Hava kurumunu ayakta tu- tan ve ona türk göklerinden ha- . va tehlikesini yok ettirecek kudretin nerelerden geldiğini Gül Ayşenin iki lirasından da“- ha güzel ne anlatabilir? Fani ve samimi olmryan bütün hisle- rin yerini gönülden gelene ver- diği ölüm döşeğinde, Gül Ayş€t yurdunu bütün tehlikelerden masün kılmak için döğüşmesini ve ölmesini bilen bir millet adı- na konuştu. Tarlasındaki mah- sulün yüzde ikisini, eğer güna- hı varsa onun kefareti olıtlk' ayrıdığı kurbanını bu memle" ketin hava emniyeti için kurul- muş müesseseye veren bir mil* let kadar huzur içinde olmayâ kurumuna yardımı haline getirdi.O yeni zamanlâ* rın ilâhlarından birinin adını? tayyare olduğunu bilerek öl- müştür. Bize vatan hartasınım üçüncü budununu öğreten Ayşe, türk gençliğini bulutlar& doğru çeken bir kuvvet ıılıl"'k göklerimizde dolaşıyor. Türkkuşu'ndan Bn. Yıldız ve Bn. Naciye Toros bir ibadet Gül .ıı/ |