Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
Sancağın istiklâli için Cenevre'de imzalanan anlaşma Geçen sene, bütün bir türklük dünyasrnı çok yakmilın alâka- landıran bir davâ daha kazandık; Hatay davâsı... Henüz heyeca- nı ve teferruatı hafızalarımızda yaşayan Hatay davâsmın nasıl başladığını, ne safhalar geçirdiğini ve nasıl bir netice verdiğini aaşğıdaki tetkik yazısı güzel bir Bir beyanat Suriye » fransız muahedesini Pariste imzaladıktan sonra İs- tanbula dönen Suriye delegeleri, 24 eylül tarihli İstanbul gazete- lerine şu beyanatta bulundular: “— BSuriyede, Fransaya aid olan hak ve sahalâyetler iki sene sonra ta- mamiyle Suriye hükümetine geçecek- tir. Antakya ve İskenderun bugüne kadar Fransa mandası altında muh- tar bir idareye sahib idi. Suriye hükü- metinin teşekkülü ile bunlar, Fransa mandasındaki aynı hukuk ve salâhi- Yyetlerle müstakil Suriyeye şekilde canlandıracaktır: BHEPEREAA AA ACEA TU CG LA KA K OA LA GOKU AAA AA AA AAA Türkiyenin cenubunda kardeş Hatay bastan aşağı bir ziraat memleketidir, Hatay'da ziaate elverişli 143 bin hektar arazi zeytin ağaçları bağları vardır KARDESŞ HATAY YERATARAAA AAAT AAAT AAT AAA A” türk Hatayı okuyucularımıza en tir. Yeni devletin hüsnüniyetinden emin olabilirsiniz..,” Bu ne demekti? Bu beyanatı fazla tefsire ve tahli- le sapmadan şu şekilde iazh etmek ka- bildir: Antakya ve İskenderunun idaresi Suriyeye geçecek, sancak bir akalliyet seviyesine inecek ve lç yüz bine yakın türklin mukadderatı yeni Suriye devletinin “hüsnüniyetine” e- Hmanet edilecek. Buriyenin istiklâline kavuşuşunu, lstiklâli uğrunda kanını h bilen Türkiye kadar kim sevinebili dir. Ancak, tarihin ve coğrafyanın mirası olan öz yurdları Üzerinde tam bir birlik ve tam bir kesafet içinde yaşayan 300 bin türkün Yeni Suriye devletinin “hüsnüniyeti- ne” nasıl emanet edilirdi?. Kaldı ki 1921 tarihli Ankara itilâfnamesiyle türk sancağın hususf vaziyetini tas- dik edenler tarafından, bütün anlaş- malar ve teahhüdler hiçe sayılarak in- kâr ediliyordu. Tahrik başlıyor 30 eylül 1937 de Suriyede tahrik başlryordu. Cebir, şiddet, tazyik siya- seti gün geçtikçe genişliyor, mesul ol- mıyan ellerin idaresindeki tahrikçiler bir türk bayrağını yırtıyorlardı. On binlerce türkün milliyet gururu. nu kırmak, onları hayatından bez- dirmek için bin bir vesile çıkarılıyor Masum kardeşlerimiz — hırpalanıyor, en mukaddes hakları bile ayaklar al. tına alınıyordu. 10 ilkteşrin 1937 de Fransaya bir nota verdik. Bunda İskenderun ve Antakya kardeşlerimizin mukaddera- tınmn tayinini istiyorduk. Büyük Şefin senelik nutku Yurd içinde ve kardeş Hatayda Üzüntülü bir hava esiyordu. 1 ikinci teşrinde meclis açılmış, büyük Şef A- tatürk senelik k söyl Bu mühim ve tariht nutkun Hataya bemas eden kısımlarını aşağıya koyu- yoruz: — Bu sırada, milletimizi gece gündüz meşgul eden başlıca bü- yük bir mesele, hakiki sahibi öz türk olan “İskenderun - Antak- ya” ve havalisinin mukadderatı- dır. Bunun üzerinde, ciddiyet ve katiyetle durmağa mecburuz. Daima kendisiyle dostluğa k ehemiyet verdiğimiz Fransa le aramızda, tek ve büyük me- “sele budur. Bu işin hakikatini bi- lenler ve hakkı sevenler, alâka- mızın şiddetini ve samimiyetini İyi anlarlar ve tabii görürler.” Ağzından çıkan bu sözler, Kamu- tayı coşturmuş, heyecanı son haddine varmıştı. Büyük devlet reisinin bu a gık sözleri artık iztirab içinde kıvra. nan hataylılara ve 17 milyona ferat bir nefes aldırmıştı. Bu beyanatın a çık delâletiyle artık Hatay davâsına hal edilmiş göziyle bakılabilirdi. y ;—'_._.K Va aa £ AF | B & /l yas. * yit . —. # ş H— Y NİZ .. v « i 'a’( WAYAS »" TARABLUSUSAĞI DAlİR 4 « SARISEKIĞJ AÇ HARANCI" t)x İSKENDERON S eei .ı ğ' H a AKÇAY Öq— V) 4 Ha —— 414 65 (a M D ' ça —e A —_# ÜLHÜP .* // g” * HAYMESEKİ ÇA ” çu ZOBA HÖYÜK b ga REYHANİYE İBRAHİMPAŞA KOZCUCA Y” YARIMCA '?—ış DA Ğ KARSU b. Cebir ve şiddet devamda Türkün vekarını ve sükünunü mu- hafaza edişini bir zaaf alâmeti sayan- lar, yaygara ve gürültüyü gittikçe arttırryorlardı. 300 bin türkü akalli- yet şeklinde gören zihniyet, artık i- yiden iyiye şahl türk zanaacğından emin bir vekarla her mühtemel hâdiseyi büylük bir dikkat. le ve bütün inceliğiyle tahlil ve tet- kik ederek neticeyi bekliyordu. Konseyin kararı Yaptığımız politik temaslar neticesinde 27 ikinci kânunda ulusl kanı dökmeğe, aziz kardeşlerimizi şe- hid etmeğe başlamıştı. Birinci kânunda Hataydaki tazyi! çenberi artık tahammül edilmez bil hale gelmiş, türklerin bulunduğu mir takalara gilâhlr kuvvetler yığmağa başlamışlardı. Kardeşlerimizin malı ve çanı emniyetini tamamiyle kaybet- mişti. « Sulh ve sükün Daima her davâsını sulh yoliyle hal etmek prensipini güden Türkiye, şuurlu bir sabır içinde, davâ ka- sosyetesi konseyi Sancak meselesini tetkik ederek kararını vermişti. Mü- tehassıslar komitesi de 15 mayıs 1937 de bu hususda bir rapor hazırladı, U- luslar sosy inde ve Fr da yap- tığımız mühim temaslar netiçesinde sulh yoliyle bütün türklük âlemini tatmin edici bir neticeye vardık, Muahede imzalandı Nihayet 29 mayıs 1937 de Cenev- rede Fransa ile aramızda imzalanar muahede ile Sancağın mülk? tamami- yeti tanındı. Bu suretle türk davâsı $, Sancak kardeşlerimiz bir akalliyet derecesine inmekten kurtul- muş, husust ve müstakil bir idareye kavuşmuştu. Muahededeki hükümler Franmsa ile aramızda imzalanan mu- ahedede Fransa İle Türkiye Sancağın tamami mülkiyetini tekeffüll etmekte- dirler. Bu muahedeye göre, Sancak a: razitine her hangi bir tecavüz veya tehdid, acele tedbir alınmasını zaruıri xılarsa, Fransa ve Türkiye bu tehdidi icab eden bütün vasrtalarla önlemeği teahhüd ederler. İki tarafın genel kurmayları, her iki hükümete düşen vazifelerin yapılmasını temin için, a- lmacak tedbirleri tesbit etmek ve ha- zırlamak maksadiyle doğrudan doğru- ya temâas halinde bulunacaklardır. Konsey kara!yle tesbit edilmiş olaz Sancak statüssüne karşı acele bir teh- did teşkil edecek hâdiseler çıkacak o- lursa her iki taraf hiç d dan bu vaziyet hakkında bir karar alacaklar ve bütün konseyi derhal haberdar et- menin münasib olup olmryacağını tak- dir edeceklerdir. y Hududun ehemiyeti Âkid taraflar, 3 mayıs 1930 da Ha. lebte imzalanan “Tahdid hudud- niha- i protokolü” ile tesbit edilen Türki- ye - Suriye hududunu katt olarak ta- nırlar. Ve bu hududun masuniyetini tekeffül ederler, Gerek Türkiye arazi- sinde gerek Süriye araizsinde iki ta- fiillerin hazırlanmasını ve yapılma- sınt men İçin ellerinden gelen bütün tedbirleri alacaklardır. Bu maksadla husust hükümler konması icab ederse bu hükümler Türkiye ile Suriye ara- sında addolunacak hesust anlaşma- lara mevzu teşkil edecektir. Fransa, Türkiye - Suriye hududunu tekefftil ikte devam edecekti rafın rejimi eminiyeti aleyhine olan | di Hatayda türk medeniyeti Sancağın tarihine ve cografyasına umumi bir bakış Türk Hatayın tarihi, cağrafyası hakkında en salâhiyetli bir bir kaleme bir tetkik yazısı hazırlattık. Bu yazı güzel türk yurdu doğru bir şekilde tanıtacaktır: Hatay, Türkistanm şimal şar- kımdan gelip Anadoluda Hitit, E- ti, Hata adiyle büyük bir hükük met kuran Hatay türkleri taraa fından milâddan 19 asır evel ku- rulmuştur. Bu mıntakayı 1 inçi Murşil adın« daki kıral istilâ etmişti. O devirlerde bu mmtaya Kodu denirdi. Hitit askerleri arasında bu isimde bir ordu.. nuün bulunduğu Miısiırda bulunan eh ramlardaki Hiyeroğlif yazılarında o« kunmuştur. Bu yazılara göre Kodu ordusu Haleb ve İskenderun hâyali- sinde bulunuyordu. Hititler buralarını milâddan evel (1100) tarihne kadar muhafasa etmiş- lerdir. Bu ölkede yapılan kazılardan ve bilhassa 1936 senesinde amerikan heyeti tarafından Akgöl denilen A« mukgölü ile Asi rrmağı arasındaki sa- hada çıkarrlan -eserlerden Hititlerin buralarda muazzam saraylar kurduk- ları anlaşılmıştır. 11 inel asır başında Hitit İmpa- ratorluğunun çökmesi Üzerine bu mın« taka asurlılara geçmiştir. Asurlrlar buralarını gene yerli kumandanlara terketmişlerdir. —Asurlılardan sonra buraları 538 tarihinde İranlılara ve 331 inde Büyük İskenderin Ida- resine geçmiştir. Bundan sonra İsken- GÜB Hedlillei” Gelstkina ü türk merkezi Antiyegüs yani şimdi Antakya olarak kurduğu selefküsler hükü ve even 64 tari- hinde romalılara, 396 tarihinde bizans- Irlara, 638 tarihinde arablara geçmiş- tir, Abbasilerin inhilâl devrinde türk- lere, 968 de tekrar bizanalılara, 1908 de haçlılara, 1268 de Miısir türk sül- tanları idaresine, 1517 de osmanlı türklerine ve 1918 senesinde fransız işgaline geçmiştir. Manda şeklini a- lan bu işgal altında 19 sene kaldık- tan sonra 1936 senesinde Türkiyenin teşebblslül ve milletler cemiyeti kon- seyinin 27 ikinci kânun 1937 tarihli karariyle Hatay cumburiyeti adını a- lacak olan bu türk yurdu tekrar İstik« lâline kavuşmuştur. Bu tarihlerden de kolayca anla- pılacağına göre “kırk asırlık bir türk yurdu” olan Hatay 1550 küsür &ene müstakil türk devletleri elinde kal- mıştır. Hatay, şimalde Toros dağlar; ve İskenderun körfeziyle Türkiyeden, şarkta Karasu ırmağı, Kürddağ, Sa« man dağı, Banışa dağı, Ula dağı, Due- le dağı ve Âsi ırmağiyle Suriyeden, cenubta Cesrişuur kazası ve Lâz- kiye muhafızlığı ile gene Suriyeden ayrılmış, garbte de Akdenizle çevril- miştir. Hatayın satıh mesahasr 4700 kilo. betre murabbardır. Nüfusu, tahmi 14 bini gizli olmak üÜzere 235 bine yaklaşır. Hatay bir mutasatrıflık ve İki kay- makamlıktan mürekkebtir. Mutasar- tıflik merkezi İskenderundur, Antak- ya kaymakamlığına bağlı dokuz nahi- ye vardır. Hatayın başlıca yaylaları Soğuk oluk, Bilan, Bünyas, Şıbköy ve Âtik yaylalarıdır. 10 kilometre mu- rabbar bir sahayı işgal eden Süveydi- ye plâjı dünyanın en güzel tahif plâj. larından biridir. K 1934 senesinde çıkarılar resmf İsta- tistiklere göre tahsil çağında olan ço- cukların ancak 9344 ü mekteblere git- mektedir. Mevcud mekteb adedi 92 K, Mi NAâdA Hatayda ziraate elverişli 143 bin hektar arazi vardır. Hatayın bahçeleri, meyve ve zeytin ağaçları meşhurdur. Ziraat dairesinin istatistiğine göre, 737.700 meyve ve zeytin ağacı vardır. Meyve geliri senede 30 bin türk al- tinr tutmaktadır. Bağlarda 1.250.000 ktitük vardır, beygir, öküz, koyun ve keçi mikdarı 174.169 dur.