1 Eylül 1933 Tarihli Kadro Dergisi Sayfa 48

1 Eylül 1933 tarihli Kadro Dergisi Sayfa 48
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

çalışır. İnkılApta, onu ortaya atan *e idâre eden bu yüksek heyecan ve irade membar için duhi, her şeyden evvel yalaız büyük bir <se- xziş kuvveli» vardır. Ö ancak kendi şuurunu, heyecan küvyetlerile yü- rümeğe haşlıyan inkılâbın seyri içinde yavasş yavaş, ve bu büyük heyecan ve seziş membamın ne ol- duğunu, ve inkilâbın nereden ne reve gitliğin araşlırarak — bulur. Vakıa inkılipçı yüksek heyecanın doğum noktalarını bi iki yerden alhmış gibi görünür; — veya bizzat kendizi dahi öyle zaneder; ve bhel- ki de o yüksek heyecanın düğması için, bu maddi olan ve malüm olan bir iki noktanın mevcut olması i- eap etmiştir. Fakat — inkıdâp, bu muddi heyecan memhamdan yal- nız İlkhareketini almış; ve bu kü- eük maddi şöyle taşmıştır. İnkılâbın tasfiyesi İnkılâba karısanlar bu maddi ga- yenin allında, önünde, arkasın- da ve üstünde mevcut bir l(akım hissolunan, fakal ifade edilemiyen kuymuaklurın mevcudiyetine vakıf- tırlar. Kendisinde böyle bir seziş ye heyecan kudreti yaşatanlar, in kılâpçı ile beraber, sonunua — kaduür giderler. İnkılâpçı kendisindeki he- yecan kaynaklarını tamamen ta - rit ve tesbit edebildiği, ve artık 0- nn allında hisseltiği fakat fade edemediği hiçbir şey kalmadığı za- man, İnkılâp bltmiş; yahut bizzat Inkılâpçı da ondan uzaklaşarak in- kilâbin yürüyüşünü Ltakip edeme- Miş, urkadı. kalmış olur. İnkılâbı idare edenler ve o hare- kele karışanlardan bir çoğu, ken- di heyecan ve seriş kuyvvetleri ve inkılâba olan gayrendişlik bağları *18 nisbetinde, inkılâptan kısa, veyn, u- zun mesafelerde uyrılarak, suf ha- rlcine çıkar, ve ekseriya yürüyen inkılâbın alfında — kalırlar, İnsan «höyecan» kuvvetini uzun zaman tesbil eden iklidurı malik olmudı- &ından, bu hoyccan yvavaş yavaş eksilerek, istihale ederek, senelere nazran arada bir muvasene bul muağa doğru çalışarak, öyle bir hal alar ki, inkılâbm, İnkılâpoılar hari- cinde gittikçe namütenahiye doğ- ru çoğalan seyir ve heyecanı ile, onların heyecvanı arasında bir mu- vuzensizlik başlar; ve bu suretle bir çok İnlalâpçılar onun arkasım- da kalırlar. Bir inkılâp, bu yüksek heyecan devresine kendi ideolojisini ve il- mini kurtarmazsa, yaşayamamak tehlikesine maruz kalır. Türk inkılâbının zaferi Türk inkılâbının en büyük zafe- ri, bu inklâbı harikulüide ileti b seziş kuveti ile ve hiç bir inkılâp çıya nasip olmamış geniş bir irade kaynağı yaratan büyük bir İnkı - lâpcıya malik olmasıdır. Gazi inkı- lâbında, en büyük asliyel bu yük- sek heyecun meombumın kuruma - musı, kudretini zere kadar kaybet- memiş olmasıdır. O bütün asliveti ve kudreti ile her 2aman aramızda ve buşunuydadır. Onun ile beraber inkılâba başla- nnüs beraber yürümüş ne kadar kimse vardır. ki, bunlar — inlalâbi, ifnde olunuabilen bir iki muddenin istihsali için harekete gelmiş zan- netüklerinden, günden güne da - kikadan dakikaya yeni şarilarını bulmaya çuleşin iİnkılüptan birer birer ayrılmışlardır. Türk milli ha-

Bu sayıdan diğer sayfalar: