Tüşıyoruz. Hukuku bezşer heyanamesinin hürriyet telâkkisine göre, hürri- yet, her terdin diğer ferilerin hukukunu (basta hürrivet hakkı) zedele- meksizin harekâtında serbesl olmasıdır. Bu hukuk tarifi, serbest teşebbüs hakkını, ferdi deşebbüs hakkını, serbesi ticnret ve serbest mübadele usul- lerini destekler. Fakat, kimler için? 1848 hareketine iltihak eden mlilletlerin fertleri için. Evet, her İngiliz, her Belçiknlı ve her Felemenkli — gibi, her Fransız da serbest ve hürdür. Fakat bu hürriyel, bu yatandaşlarnı hepsi için aneak faydalıdır ve hiç birine zarar getiremez. Çünkü bütün deniz ve kara vöol- ları müstemlekeliğin yularma almacak memleketlere dağru açıktır. Ser- best teşehbislerine var kuvvetile yaslanarak — denisleri nşan bu tek tek İngilider, Belçikalılar, Fraosıxlar ve salre yabancı topraklara emniyetle nyak basabilirler. Çünkü konsoloslar ve konsolüş raporları, ö0 memleket- lerde hazır hir vaziyet hazırlamışlurdır. Arkadan gelen zırhlıların topları ise bu hür ferileri karşıdaki topraklara, bierer küçük allah gibi teslim et- miektedir. Yeyl eger bunların burunları kanayacak olursa! Bugün kendisi eroln çeken Avrupa, Çin kupılarını topa tutarken, boyun- duruğuna almağa hasırlandığı millete İlk ticaret metaı olarak nfyon sat- mustir, «... Diğer fertlerin hükukunu zedelemeksizin.» şartını eğer ©o tarihlerde, ndil ve beynelmilel bir mahkeme tefsir etmek salâhiyetini haiz olsa idi, buçünkü sımıf davaları ve buhran belâsı, insanlığın başına çökmezdi. Dünyanımn her noktası, bir İngiltere — kadar mamur ve müreffeh olurdu. Fakat, «hukuku beşer beyanamesi» indeki fert hakkı ve hürriyet tarif' yalnız Avrupanın garbinde yaşıyan fertler içindi. Ötekiler, o, top uüteşi allında alyon salın almağa ve afyon çekmeze mecbur tutulanlar, insan sayılmadıkları için fert olamazlardı. Onları ancak «başe hesabiı üzerin- den tasnif etmek caizdi,. Ve iste, bir asırdan fazla sürmüs olan bu larihi cinayettir ki, beyanname- deki bak ve hürriyet tariflerini, nihayet adi birer yalan derkesinc indir- miştir. Eğez geri memleketlerin geri kalmamak ve en ileri memleketler kadar ileri olmuk müçndelesi, on dokuzuncu asrın başında pallak vermiş olsa idi Hürriyet mefhumu etralında bu kadar gürültü kopmazdı. Çünkü nihavet, her tarafında tamamile ayni şartlar hükim olan bir dünyanın islahi mevzuu bahısolurdu. Fakat bugün, şimdiyc kudar hürriyet hakkında milletgçe mahrum kalmış euniaların bu hak uğruna mücadelelerine şahit oluyoruz. Eğer bu vari- yetfe olan milletler, Hürriyet'i fertçe yani fert ölçüsü bukumından kabul ederlerse, memleketleri geri ve fakir, millet bünyeleri de zayıf, teşkilül- Si ve şuursuz olduğu için, mücadelede mutlaka mağlüp olacaklardır. Çuün- kü karşılarında hem fert hem de camia bakımından teşkilüilli, kudretli, üstelik te, gasıp mevkünüc bulunan milletler vardır. Böyle bir kaşılaşma- da, zayıf tarafın ferdine tam bir hürriyet vermek bu ferdi, kendi gaye- sine varmak için, valandaşlarının hakları üzerinde puzarlığa teşvik et- mMmekle birdir. Nu zayıf taraf için doğru olan yol hürriyet'intarifimi fotde göre değşi) millete göre biçmektir. YMilletin — hürriyeti yerine geldikçe ve milletin hürriyeli her türlü tecayüzden maşun kaldıkça, o millete men- sup olan Tertlerin hüriyeti artacaktır. S1