1 Eylül 1933 Tarihli Kadro Dergisi Sayfa 23

1 Eylül 1933 tarihli Kadro Dergisi Sayfa 23
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

istiklâlini, çok yerde, bir lâfızdan ibaret addetmek pekâölâ müm- kündür. Bundan başka, Küçük köylünün mühim bir kısmı, yalnız iktisadi bağlantı ile kalmamış, borcunu vaktinde ödiyemediği için ayni zamanda tarlasını, bağını, bahçesini de murabahacıya tüc- cara, kısaca alacaklılarına devretmiştir. Tabii müstahsil çalış- mak mecburiyetinde bulunduğu için bu şekilde de Takat bu se- fer kat'i olarak mülkü üzerinde ortakçı veya irgat seviyesine inmiştir. Bugün Türk köyünde vakıa olark gördüğümüz hâdise, içtimai bir kutuplaşmanın cereyan etmekte yani bir kısım top - rakların diğer bir kısım topraklara ilhak edilmekte olmasıdır. Müstahsil toprağile maddi münasebetini kaybedince zaruri olarak toprağın mahsulüne karşı mutlak bir alâkasızlık göste- riyor. Tarlası veya bahçesi veya bağı kendisinin iken, iyi mah- sul yetiştirmek, tarlasının mahsuliyle iftihar etmek, daha iyi mah- sul yetiştirmek için tohumun cinsini, toprağın gübersini ıslah et- mek, bahceyi çapalamak gibi alâkalar, murabahacı, tüccar. ilâh, hesabına çalışmadığı, toprak elden gitmediği müddetçe bakidir. Misal olarak Giresim fındık sahasını gösterebiliriz. Fındık müz- tahsili, borç yüzünden yarıcı vaziyetine düştüğü yerlerde fındık bahçesine karşı şiddetli bir kayitsizlik göstermekte ve bütün fın- dık mahsulünün harap olmasına âmil olmaktadır. Bahçe ve mahsulü artık kendisinin değildir ki, ocakların dipleri- ni ayıklasın, mahsulü eliyle toplasın (“*). Esasen borç tarikiyle bir sürü fındık bahçesine tesahup etmiş olan murabahacı veya tüccar kasabada oturduğu için mahsulün toplama işile hiç alâ- kadar değildir. Neticede bütün bahçeler bakımsız kalmaktadır. Eveldenberi ortakçı olan müstahsillerde de ayni lâkaydi görül- mektedir. Ortakçılık ise Türkiyede çok müteammim bir çalışma tarzıdır. Bu çalışma tarzı çok müteammim olduğuna göre, Türk köylüsünün de lâkaydisi müteammimdir. Toprak sahibi bütün istihsalin icra isini ortakcıya bıraktığı, ken- disi şehirde ticaretle veya başka bir işle mesgul olduğu için mah- sulün, tohumun cinsi, damızlık ve saire ile alâkadar olmağa va- kit bulamıyor. Başı boş bırakılan ortakçı, ne mahsulün ve ne de toprağın kendisine yarolacağını bildiği için dehsetli bir ihmalle iş görüyor. Binaenaleyh Türk mahsulünü ıslah, Tür khayvancı- C) Fmdık mahsilü vi ile toplanmayıp değnakla düşürüldüğü için - fandık agacının küçük dalları kırılmakta ve mahsul bir sena berekatli hir sene bereketsiz olmaktadır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: