Cilimu içinde Türkiye: Hürriyet mefhumu etrafında. Buvhan Asaf, Ücçen sayıdaki Darülfünun yazısında, hürriyet bahsine biraz dokunnun ç- tuk. İnşanların ikiye bölünmüş gibi hürriyet ayukatı yahut hürriyet düş- manı kesildikleri şu oldukçu acayip deyirde, davayı hürriyet yahut hür- riyetsizlik bakımından halletmek istemk fikri bir hatiflik olur. Çünkü hürriyet ile enuün zıddı nihayet birer mefhumdan ibarettir. Me/humlara palan vurarak at koşlurmak bir çok Çikir oyunlarına ve bir bayli gpekü- lâsyonlara yol açabilir ama tarm olan hakikate gölürmez. Tam olan ha- kikat derken insanlığı bülün bir devir boyunca tatmin eden hakikati kastediyorus. Yoksa tamı olan hakikate varmanın insanlık için ebedi bir gaye olduğunu ve ona bizim asrımızda da varılamıyacağını bilenlerdeniz. Fakat bütün bir devir boyunca tatmin eden hakikatin de, bir zaman me- safeşi dahilinde, tam olan bir tarafı vardır. O da, bavyatın gerisinde kalan bütün ölçüleri tasfiye ederek yeni Glçülere sahip olmak işini kolaylaştır- masıçlir. Hürriyet mefhurmu üzerinde durmuk istememizdeki müaksat, bir kere bu mefhumun kendi başına nıevcut olmadığını göstermek ikincisi de onu dava ile olan münasehetlerile tetkik etmektir. Geçenki yasımızda (1) hürriyet mefhumunun, devirlere göüre nasıl değlş- mekte olduğunu güstermiştik. Cemiyetin muhtelif devirlerde, umumi bir görüşü bir «hayatı telâkki tarzır vardır. Bu «hayatı telükki tarzla nda hürriyetin de bir telâkki tarzı vardır. Ve, «hayalta telâkki tarzm değişir değişmez, ehüriyeti telikki tarsır da kendiliğinden değişmektedir. Mesolâ, Fransız ihtilâlinden evvel, her ferdin hürriyeti, Fransa xibi derebeyliğini tasfiye edebilmiş memleketlerde, bir taraftan hükümdarın bir taraftan kilise hâkinıiyetinin müaşaadesi nisbetinde mevcut idi. Diğer memleket- lerde ise, hürriyet, (meselâ Rusyu ve Osmanlı İmparatorluğunda) tcok- rasilerin ve derçbeylerinin haklarile takyit edilmişti. Fransız ihlilâlinden sonra, bu ihtilâlin esaşlarını, iltihak eden memleketlerde, hürriyet, nazari olarak hürriyet ile takyit edildi. Fakat hakiku.ttc, serbest fert teşebbüsü - nün peşini takip ederek evvelâ tücecarım daha sonra sanayiçilerin en sol- ra da (zamanımızda) sermayedarların müktesep haklarından ibaret kaldı. İhtilAlin prensiplerine iltihak eden milletlerle Utihak cimiyen yahut ede- miyen milletler bakımından da, edenlerin inbisarına geçti Meşelâ bir Osmanlı İmparatorluğu, darbeler yiyen istihsalâtmı yahut istilâya ngra- miş İç pazarını korumak için, gümrük koymak bakkına melik değildi. Gene Eransız ihtilâlinin fikri hekemonyası devrine uit olmak üzere yu C) Üntversite'nin mamtsı, t0 aumâralı KADRO.