landırma süreci, eski yönteme gö- re çok daha dolaysız ve hesap- lama işlemlerine gerek kalmaksı- zın gerçekleşiyor. Sabit ve hare- ketli objelerdeki renk süreçleri ön- ceden çok kolay programlana- bilmekte. Döndürme momentinin ve yönün verilmesi mutlaka önce- den birkaç deneme yapılaması- nı gerektiriyor, hemen bu birkaç denemeden sonra umulmadık efektler elde edilebiliyor. Şüphesiz ki, üç boyutlu oluşum- ların canlandırılması çok daha karmaşık. Her çokgen, döndürme sırasında kendine özel komutlar aldığından, basit bir dikdörtgen- ler prizmasının döndürülmesi, bir ayakkabı kutusunun bir cadalo- za dönüşmesine benzer bir sonu- ca ulaşabiliyor. Bir miktar alıştırma yaparak, üçüncü boyuttaki çalış- maları ustalık düzeyine çıkarmak olanacklı. Ekranda üst kenardaki ikili me- nü seçimi (mausun düğmesine her basıştı, bir küçük pencere or- taya çıkıyor), deneme yaparken keyifli bir ortam sağlıyor. Yakın- dan incelendiğinde, olağanüstü sayıda seçeneğin varlığı bir elin parmakları sayısına indirgenebi- liyor, çünkü her iki menüdeki bir sürü komut özdeş. Eğer yalnızca “Full-Screen” (yalnızca menü pencereleriyle) çalışmak istenirse son derece praftik, fakat uzakta- ki bir fonksiyonu aramak oldukça sıkıcı. Buna rağmen, becerebilen bi- ri, “Animator” sayesinde şimdiye kadar ancak uzmanların ve son derece pahalı Hard- ve software kullanarak iş yaptıkları alanlarda ilerilere gilmeye cesaret edebile- cektir. Bunu da yalnızca "“Anima- tor'un demosunda görülen gü- zelliklere soyunmak için yapma- yacaktır. Gene Aeğgis'ten, fakat kusursuz: “İmages” programı. Çok daha zengin biçimde donatılmış ve “Paint Deluxe"den daha çok yön- lü. Bu boyama soöffware'i bir stan- dart oluşturabilir. Sıradan canlan- dırmaları, arasında kapsamlı, CAD benzeri fonksiyonlar sayıla- bilir: Resim detayları her yöne döndürülebiliyor ve kaydırılabili- yor. Bundan başka, hassas bir bi- çimde kademelendirilmiş renk sü- reçleri ve yapılar tanımlanabili- yor, keza farklı resimlerin gölge- leri, yapım-, tram ve yineleme çevrimleri de tanımlanabiliyor. Bu sayede kısa süre içinde gerçek canlandırmalar yaratılabiliyor. Profesyonelleri de en az yeni baş- lamış amatörler kadar kendilerin- den geçirebilen bir güçlü efektler programı. Son derece açık ve ya- nılmalara olanak tanımayan İngi- - lizce menü, en karmaşık işlemler- de bile el kitabınca bakmayı ge- reksiz kılıyor. Daha kısıtlı konforla yetinebilen ve buna oranla daha fakir bir menüyü tercih eden bir kişi, rahat- ça “Grafikeraft"ı kullanabilir. Bu “klasik boyama programı, bazı ülkelerde aletle birlikte verilen programlara dahil ve geleneksel olarak fırçayla yapılabilen her şe- yi yapıyor, fakat dışsal fonksiyon- ları yok. Bu arada, Amiga'nın müzikal yeteneği de, aynı şekilde olduk- ça yüksek düzeyde, “Concert- craft” ve “Musicraft” adlı iki güç- lü program, bilgisayarı çok verim- li bir synthesizere dönüştürüyorlar. Bu programlardan ilerki sayıları- mızda söz edeceğiz. Bunlar, bir- çok yeni kullanıcı için Amiga'nın sanatsal yetenekleriyle ilk tanış- mayı sağlayacak. Piyasaya yakın zamanda çıkmış olan “komple paket'in içerisinde, bunlardan başka “Texteraft” da var. Piyasa- yailk çıkış olarak, bu süper maki- nenin üreticileri, kısıtlı şeyler yeri- ne en üst düzeyden bir sanat programı sunabilirlerdi. Böylesine mütevazi ürünlerle, bilgisayarın kalitesini tümüyle gün ışığına çı- karmak olanaksız. Bilgisayar alanının bugüne ka- dar sayısız ve çoğunlukla abari- malı iddialarına karşı şüpheyle bakmak yerinde olabilir. Fakat Amiga, böylesine kıymetli softwa- re ile birlikte, pratikte yaratıcılar için dünya çapında en iyi alet ol ma yolunda. Bu yaratıcılar daha sonra onunla ne yapacaklar? Di- leriz, software ve hartware üreti- cileri için propaganda malzeme- leri (clips) üretilir. O —— commodore aa 39