TSE'DE DÖRT DALDA ÇALIŞMALAR YAPILIYOR nın bir tekinin ötekinin yerine kul- lanılması, ötekinin yerini tutabil- mesi deme ktir Kazıklanma korkusuna paydos! Ştandartlar, üretimin artmasını, ülke içinde ve ülkelerarası tica- retin gelişmesini sağlar; ziyanı, za- man kaybını önler, mal ve hizmetle- rin en verimli kullanılma imkânla- rını yaratır. Üretimin -hammadde- den mamule kadar- plânlaması, standardizasyon ile mümkündür. Standardizasyon, satılnalmada güve- ni sağlar. Daha önce bilinmeyen, derlenememiş teknik verilerin bira- raya getirilmesi kolaylaşır. Mamul- lerin, aynı esasa göre karşılaştırma- sını oOyapmak o standardizasyonla mümkündür. Sipariş işlemleri çok kolaylaşır. Fiyat düşüklüğü, malın kalitesi konusunda bir şüphe uyan- dırmaz. Milli üretim ancak, kalite, mik- in ve Sr yönlerinden geli- Arz ve talep dengesi, böylece, aim iyi sağlanır, alım-satımda ve -sözleşmelerde yanlış anlamalar ön- lenir. Dünya pazarlarında, satıcı o- larak, daha. güçlü bir durum elde edilir.. Standardizasyon, modern endüs- tri çağının vazgeçümez bir unsuru- AKİS Bu, çin işi - japon işi değildir dur. kolaylaştırır, ortadan kaldırı Gündelik hayata iner, hayatı eğil ma endişesini Sultan Beyazıd'dan bu yana iaardizasyon, yeni bir buluş değildir. Karmakarışıklıktan kur- tulmak ve bir düzen yaratmak şek- linde beliren insan içgüdüsünün bir iradesidir. İlk çağlarda insan, ken- di cinsiyle anlaşabilmek için nasıl ki dili ve yazıyı bulmuşsa; mesafe- leri, zamanı, ağırlıkları Ölçmek üze- re metodl'ar temel değerler keşfet- mİŞse; zamanla bu, daha çok geliş- miş ve kul yapısı denilen şeyler, Allah yapısı denilen şeyleri düzelt- eye, bir- örnek haline getirip zor- lukları kaldırmaya alışmıştır. Örneğin, Topkapı arşivlerinde bulunan 1502 tarihli "Kanunname-i intisabı -"Bursa Belediye Kanunu "- adlı belge, Sultan Beyazıd'ın o bir fermanıdır ve çeşitli madde ve ma- mullerin standartlarını tespit et- mektedir. Besin maddelerinden tekstil maddelerine, köseleden a- yakkabıya, çeşitli tarım ve endüs- tri mallarını kapsayan bu standar- dizasyon kuralları, insanı hayrete düşürecek ayrıntılara sahiptir. Bu- nunla beraber, standardizasyon ça- lışmadan, bugünkü düzenli kimliği- ne ancak XX. yüzyılda (o kavuşalbil- miştir. Bu bakımdan, bugünkü mo- dern anlamı içinde, bütün dünya i- çin oldukça yeni birşeydir. Ankara'da Necatibey caddesinde bugün çok modern, zengin lâbora- tuvarlara ve her ihtiyacı karşılaya- cak modern bir siteye sahip bulu- nan Türk Standartlar Enstitüsü, EE çok küçük imkânlarla çalış- a başlamıştır. TSE bugün, luslararası standartlar birliklerinin en büyüğü olan İSO'nun 57 üyesin- den biridir. TSE Başkanı Faruk Sunter, 1967 haziranında Moskova'- da toplanan VII. kongrede, üç yıl için İSO Başkanı" seçilmiştir. Şişede fırtına B' ayın ilk günü, Standartlar Ens- titüsü'nün standart koltuk, ma- sa ve eşyalarla çok güzel bir şekil- de döşenmiş toplantı salonunda bi- raraya gelen zeytinyağcılar, bir ka- şık suda değilse bile, bir şişe zey- tinyağında fırtınalar yarattılar. Üç yılık bir çabadan sonra nihayet zeytinyağı standardı kabul edilmiş; zeytinyağının, kontrolü sağlıyacak ve hileyi önleyecek şekilde, cinsini, derecesini ve miktarını bildirir ka- palı şişelerde satılması zorunluğu, kanun yoluyla kabul edilmişti. Çün- 23