İÇ OLAYLAR o zaman bir süre orada kalacak, ci- var illere de ziyaretlerde obuluna- caktı. Fakat Kıbrıs işi çıkınca Ge- nel Başkan toplantıyı Ankara'ya al- mış, Başkentten uzaklaşılmamasını tercih etmişti. Parti Meclisinin bun- dan sonraki toplantısı her halde Kıbrıs meselesinin alevinin kesil- mesini takiben olacağından, "Doğu Dâvası" o tarihe bırakıldı. CHP'nin Doğu ile ilgisi iki yön- lüdür. Son Parti Meclisi toplantı- sında Bülent Ecevit bölgede yap- tığı, gezinin intibalarıni anlatırken: — Doğu sola açıktır" demiştir. Bunda biraz da "Do OĞU aşırı SO- la açık bırakılmaktadır" manası yok değildir. Zira Genel Sekreter TİP'in oradaki elaltı ve elüstü fa- aliyetini görmekle kalmamış, ayni zamanda bu partiyle ilk defa Do- gu'da açık bir çatışmaya girmiştir. GHP'den sonra aynı yere giden AP ekipleri de kürtçülük ( faaliyetinin hangi kanatlar altında ve nasıl kö- rüklerle yürütüldüğünü o endişeyle farketmişler, AP ile P çekişirken angi atların Üsküdar'ı geçtiğini sezmişlerdir. Gerçekten, halka ait olmayan bir kürtçülük cereyanını şimdi Di- dolaylarında halka ma- yarbakır letmeye çalışan bir hareket gittikçe kuvvetlenerek gelişmektedir. CHP bu konuda vaziyet alması gerekti- ğini anlamıştır. e Çeşitli Bn ortak tertipledikleri ve (o konu resmen, Doğu'nun geri kalmılığının protestosu olan mitinglerde, as- sa onun hazırlık komitelerinde TİP'liler inisyatifi siliniş bulunmak- tadırlar. Bölgede en faal eleman- lardan biri TİP milletvekili ve Şeyh Salt ailesinin damadı Tarık Ziya E- z enel Merkezi kendi teşkilâtına, bu mi toplantı düzen- lenmelerinden uzak durması direk- tifini vermiştir. Fakat parti, şim- dilik pasif durumdadır. İnönü'nün teklifi, CHP'nin, aktif hale rai direktifidir. Zira, esasında CH meyyal Doğu sa- dece bir oy besi değil, aynı za- manda huzuru ve birliği muhafaza edilmek gereken, iç barışın asla bozulmaması için dikkat, ilgi iste- yen bir bölgedir. CHP'nin Diyarbakır'daki Parti Meclisi toplantısı bölgede kesif bir CHP faaliyetinin ilk adımı olarak planlanmaktadır ve Senato seçim- lerine orada bu hızla gidilecektir. İNÖNÜ VE ARKADAŞLARI MERDİVENLERDE Her inişin bir çıkışı vardır. 16 TATİLLER Kavun, karpuz yata yata.. Senato kürsüsünde, AP Grup Baş- kanı Şeref Kayalar, "— Wels, Dünya Tarihi'nde, Ro- ma İmparatorluğunun inkıraz se- bepleri arasında, Romalıların yılda 200 günden fazla bayram yapmala- rını sayar.." dedi Bugün Türkiye'de, sendik izni bir ay olan, 365 günde 126 gün ta- til yapmaktadır. Eğer yıllık izni birbuçuk ay ise, tatil 365 günde 141 gündür. Yani böylesi bir gün çalış- maktadır, bir gün dinlenmekte! Senato'da biraz önce, dini bay- ramlarda arefe günlerinin de resmi tatil olması için yapılan teklif hak- kında söz alan Devlet Bakanı Seyfi Öztürk, Türkiye'de haftalık tatil günleriyle resmi bayram tatilleri- nin yıllık toplamının -yıllık izin ha- riç- 96 gün ettiğini resmen açıkla- mış ve şöyle demişti: — Bizim gibi, hızlı kalkınma zorlu olan bir millet için yılda 96 gün e büyük, bir istirahattir. Hükümet olarak, bu teklifin tarşıımdayızi * Teklif, zor reddedildi. Eğer Se- nato'da o gün de bir karar alma- masaydı, teklif otomatik olarak kanunlaşacak ve yıllık tatil 97 güne çıkacaktı. e Çünkü teklif, Meclis'te kabul edilmiş, Senato' da da görü- şülmesi için gerekli âzami süre dol- muştu. AP'nin mukaddesatçı kana- dı, obstrüksiyon yaparak, teklifin otomatikman kanunlaşması için bü- yük gayret gösterdi. Fakat Hükü- met, AP Senato Grup Başkanı ve Muhalefetin işbirliği sayesinde, son anda teklif reddedilebildi. Aslında bu teşebbüs, "onbir ayın bir sultanı, mübarek Ramazan'a Parlâmentodan gönderilen selâm- lardan sadece biriydi. Meclis'te de Mevlüt Yılmaz, Osman Saraç ve İhsan Ataöv, bir başka vesile ya- kalıyarak, Ramazanı o selâmlamış- lardı. Onların istediği, Meclis çalışma saatlerinin Ramazana göre ayar- lanmasıydı. AKİS