HERCULES FÜZESİ RAMPADA "Hazır ol cenge, eğer ister isen sulh-ü salâlı" füzeleri ateşliyecek parmaklara bı- rakılmıştır. Koruyucu birliklerden biri, 15. Füze Üssüne bağlı 2. Füze Grupu- nun 7. Güdümlü Füze" Filosudur. AKİS muhabiri, Genel Kurmay Baş- kanlığının iznine rağmen, daha ka- pıdan girmeden önce tepeden tır- nağa aranarak içeri alındı. Bu ara- ma ameliyesine, gazetecinin yanın- da bulunan subaylar da tâbi oldu- lar. Gazeteciyi götüren şoföre ise, arabadan dışarı bir adım attırılma- dı. Füze Üssü gezilirken, herkeste bir heyecan vardı. Etrafından kuş uçurtulmıyan bu yerdeki subay ve erlerde büyük bir titizlik ve ciddi- yet görülüyordu. Tamamen kamufle edilmiş te- sisler Füze Üssüne ait özel bir ara- bayla, çeşitli tel örgülerden geçile- rek gezildi. Yer altındaki kumanda merkezinden, rampalarında hazır bekliyen füzelerin nasıl çalıştırıldığı gösterildi. Özellikle, Hercules adı verilen, atom başlıklı güdümlü fü- zelerin, rampalarının harekete geçi- rilişi ilginçti. Mesleklerinde ihtisas- laşmış erlerin, bir-iki dakika içinde füzeleri atışa hazır duruma getiriş- leri, göğüs kabartıyordu. Yatık du- rumdaki füze yüklü rampaların, ha- rekete geçerken çıkardıkları, kulak- ları tırmalıyan siren sesleri, unutu- lacak gibi değildi. AKİS Film filoları Burası, Türkiye'nin ilk güdümlü füze birliğidir ve dokuz yıl önce kurulmuştur. İstanbul'un kritik bölgelerinin aktif savunmasını ya- pan 15. Füze Üs Komutanlığı, iki fü- ze grupundan meydana gelmektedir. Boğaziçi'nin iki yakasındaki iki füze grupunda, dörder tane gü- dümlü füze filosu bulunmaktadır. Batıdan gelecek herhangi bir hava taarruzunu ilk anda yok edecek o- lan, 5, 6, 7 ve 8. füze filolarıdır. İs- tanbul'u, sekiz füze filosu savun- maktadır. 15. Füze Komutanının verdiği EE, göre, güdümlü füze birlikle- 1953 yılından itibaren, "Nike - Ajax” sistemi olarak, Amerika'da kullanılmaya başlamıştır. Nükleer harp başlıklarının o kullanılmağa başlaması, daha yüksek perfor- manslı hava hedef tehlikesinin art- ması ve değişik elektronik karıştır» manın kullanılması karşısında ye- tersiz kalan "Nike - Ajax" sistemi üzerinde çalışmalar yapılarak, yılından itibaren, sıra ile, "Nike * Hercules", "Nike - Zeus" ve "Nike - X" sistemleri geliştirilmiştir. İlk sistemin kabiliyeti, 600 Knot -yaklaşık olarak kilometre- hız- la giden B-47 tipindeki bir bombar- dıman uçağını 15 bin metre yüksek- likte yakalayıp tahrip edecek güç- teydi. İstanbulu koruyan füzelerin CO) yu >r>rO gücü, bunu çok geçmiş bulunmak- tadır. Örneğin, Yunanistan'dan ha- valanan ve saatte 3 bin 700 kilo- metre hızla giden bir bombardıman uçağını, daha şuurdan içeri girme- den yakalayabilmekte ve tahrip e- debilmektedir. Ayni şekilde, hava- dan atılan füzeler ve kıtalararası balestik füzeler de çok uzak mesa- felerde yakalanıp tahrip edilebil- mektedir. Bunları üsteki atış kon- trol bölgesinden yönetenler ise, son yıllarda aldıkları atış birincilikleri ile dünyada ün salmış, Türk subay ve assubaylarıdır. Türk füzecileri birinci Türkiye" ye yapılacak herhangi bir saldırıyı etkisiz kılmak amaçıyla rulmuş olan ve tamamen Türk subay, assubay ve erlerince yöneti- len bu Füze Atış Kontrol Bölgesinin önemli bir görevi bulunmaktadır. Zira, aldaki silâh ne kadar güçlü o- lursa olsun, hedefe isabet ettireme- dikten sonra, hiç bir değer taşıma- maktadır. Onun içindir ki Atış Kontrol Bölgesi, Füze Üssünün âde- ta beynini teşkil etmektedir. Göre- vi, hedefleri yakalamak, teşhis et- mek ve gerekli süre içinde etkisiz hale getirmektir. Bu sebeple, bu bölgede "üçlü" bir radar sistemi kullanılmaktadır. Bunlar, “yakala- ma radarları", "hedef takip radar- ları" ve "füze takip radarları"dır, İstanbul'a saldıran bir uçak veya 9