1925 Kürt isyanı ve Şeyh Sait yamaklığından gelmemişlerdir. komutanlarıdır. Ankara'nın en yüksek çevrelerinde böyle düşü- nüldüğü içindir ki, >. güven oyu almış bu- lunmasına rağmen Fethi ükümeti mart 1925 yaklaşırken o kadar kuvvetli. değildi ve devamı, İkti- dar Partisinden ziyade Muhalefet Partisi tarafından temenni ediliyordu. Terakkiperver Cumhuriyet Fır- kası Başbakanlıkta Fethi Beyin okalmasını kendisi için hayat - memat meselesi addetmekteydi. Olayların sonrası, bu inancı da doğrulayacaktır. Ordunun muzaffer Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır Martın ilk günü, Ankara son derece önemli olaylara sahne oldu. Durumun ilgi çekici başka bir yanı, bunun 2 martta İstanbul gazetelerine aksedişidir. O tarihte Başkentte İstanbul gazetelerinden birinin muhabirliğini yapanlar tarafından verilen bilgiye gö- re, olayları gazetelere radikaller sızdırmış ve bunun yazılmasında mahzur bulunmadığı Çankaya'dan bil- dirilmiştir. Bunun ifade ettiği mâna şudur: Bir hü- kümet değişikliğine okamuoyununun hazırlanmasını Çankaya istemekteydi. Çankaya ise. Gazi Paşa'nın ta kendisiydi. Gazi I mart günü son derece spektaküler bir ta- kım hareketler yaptı. Kendisini tanıyanlar bunların altından önemli değişikliklerin çıkacağından emin- diler. Zira Gazi hep, hayati anlarda bu şekilde hareket etmiştir. Gazi, Bakanlar Korulunu kendi o başkanlığında topladı. Toplantıya Genel Kurmay Başkanı Fevzi Pa- şayı da davet etti. Toplantı akşam başladı, geceye kadar devam etti. Çok eskiden beri, olaylara olağan- üstü önem verdirmek isteyenler daima, olağan olma- yan saatleri böyle toplantılar için seçmişlerdir. Ta- bii, Doğuda bir “büyük isyan"m patladığı bilinirken ve türlü dedikodular sürüp giderken Gazi'nin Bakan- lar Kuruluna başkanlık etmesi, buna Fevzi Paşanın katılması dilleri ağızlarda dolaştırdı da dolaştırdı. Her lider gibi büyük bir siyasi aktör tarafının da bulunduğunu belli eden Gazi Paşa bununla da ye- tinmedi. Bakanlar Kurulu toplantısı bitti, Gazi Paşa Başbakan Fethi Beyle başbaşa kaldı. Hem de uzun bir süre. O saatte bütün Başkent heyecan içinde, olayları takip ediyordu. İsmet Paşa'nın Başbakan ethi Beyden çok daha fazla krediye Gazi nezdinde sahip olduğunu herkes biliyordu. O halde, Cumhur- başkanı Başbakanla ne görüşüyordu? Bir ihtimal, Kabinede yapılacak değişiklik- lerin konuşulduğudur. 1925 1 Martının önemli bir şahsiyeti, konunun bu olmadığını AKİS'e açık- lamıştır. Gazi ile Başbakan "karşı ihtilâli bas- tıracak tedbirleri aralarında müzakere etmişler- dir ve Gazi son defa verdiği şansın, Fethi Ne yin işine yaramadığını görmüştür. Gazi, çok ki arkadaşı Fethi Beye her zaman, DE mk bir saygı duymuştur. Onun doğruluğundan, dürüst- lüğünden, batılılığından, hattâ belirli sahalardaki ka- AKİS biliyetinden hiç bir zaman şüphe etmemiştir. Fethi Bey İtin başlangıcında, daima Gazi'den daha yüksek mevkiler işgal ettiğinden dolayı Gazi üzerinde, komplekssiz ve kıskançlık duygusundan uzak, sami- mi takdir hisleri doğurmuştur. Gazi, Fethi Beyi bun- dan dolayı, İsmet Paşa'dan sonra Başbakan yapmış- tır. Bundan dolayı, Serbest Fırkanın liderliğini ona vermiştir. Ama Şeyh Sait isyanı sırasında Gazi'nin inancı, kafasındaki “ideal Başbakanın Fethi Bey değil, İsmet Paşa olduğuydu. Nitekim bu inancı, o gece Başbakanıyla yaptığı konuşmadan sonra daha fazla perçinlendi. Bir değişiklik şarttı. Bundan Gazi, Fethi Beye bahsetmiş midir, bahsetmemiş inidir? Konuşma kapalı kapılar arkasında cereyan etmiş olduğu için; bu husus açık değildir ama, Başbakan, görüşmeden sonra, Cumhurbaşkanının kendisinden fazla memnun olmadığını anlamıştır ve bunu söylemiştir. Gazi'nin istediği, bütün memlekete şamil sıkı tedbirlerin alınması, İhtilâlin yumruğunun "karşı ih- tilâlin boğazına bastırılmasıydı. Buna mukabil Fet- hi Bey, isyan bölgesinde bunu yapmaya hazırdı, fakat "bütün memleket"te bunun yapılmasına bir lüzum görmüyordu. Durum, Gazi'nin sandığı kadar vahim değildi. "Karşı ihtilâl" denilen hareket totaliter bir idarenin kurulmasını gerektirecek önemde olmaktan uzaktı. Muhalefete, ondan daha tesirli İstanbul bası- nına müsamaha göstermek suretiyle de Gazi'nin ak- lındaki devrimleri (ogerçekleştirmek ve yerleştirmek kabildi. Devlet kuvvetliydi. İtirazlar sözde kalıyordu. Bunları barışçı metodlarla yenmek imkânı vardı. Hiç bir karşı hareket, söylendiği kadar vahim değil- di. Fethi Bey, sert tedbirlere lüzum hissetmiyordu. Gazi ise bu eski arkadaşım fazla saf, hattâ safdil bulmaktaydı. Onun gözü, Başbakan olarak İsmet Pa- şa'daydı. Onda, "kendi adamı"nı görüyordu. Çetin bir Grup toplantısı Gazi, bir gün sonraki Grup toplantısının bütün ha- vasını yapmıştı. 2 mart günü herkes gazetesinde, 1 mart günü ve gecesi cereyan eden olayları okumuş, Halk Fırkası Grupunun da o gün toplanacağım öğ- renmişti. Milletvekilleri arasında ise kulis çoktan ya- pılmıştı. Taraflar, vaziyetlerini almışlardı. Radikal- leri Gazi Paşa'nın desteklediği biliniyordu. Grup toplantın heyecanlı bir ei içinde başla- dı ve hep öyle devam etti. Bu, on gün kadar önce yapılan görüşmelere benzemiyordu. Onda, Fırka ola- rak Hükümet desteklenmişti. Bu sefer, konuşanla- nn çoğu ve bilhassa genç radikaller Fethi Beyi yemek niyetlerini arzularını belli ediyorlardı. Recep Bey -Peker- en acı sözleri söylüyor, en şiddetli hücum- ları yapıyordu. Halbuki Recep Bey çok kısa bir süre önce İçişleri Bakanıydı. Hem de Fethi Bey Hüküme- tinde. Sonra, Başbakan ile arasında ihtilâf çıkmış ve istifasını vermişti. Recep Bey daha o tarihte, Fethi Beyin kâfi derecede enerjik hareket etmemesinden şikâyetçiydi. Fakat bir süre memleketin iç işlerinden 29