ha yaşlılar ise aksesuar olarak kul- lanmaktadırlar. Zaten; modern ha- yatın giyime getirdiği bir yenilik de, koyu renkleri oyaşlıların, o çarpıcı renkleri ise gençlerin tekelinden kurtarmış olmasıdır. Hattâ, denile- bilir ki, kural tersine dönmüştür. Renkli kıyafet, beyaz saçlara daha çok gitmektedir. Genç başlara ise koyu renkler daha olgun bir hava vermektedir. Pelerinin başka bir özelliği de, sabah, öğle, akşam ve gece giyilebil- mesidir. Aşağıdan yukarıya Modanın bu yıl başka bir özelliği de, yukarıdan değil, aşağıdan başlamasıdır. Yüz ve baş, bacaklar ve ayaklar yanında öneminden çok şey kaybetmiştir. İstanbul ve Anka- ra'da ısı sıfırın altına düşünce, çiz- meciler birdenbire hücuma uğradı- lar. Bunun tek sebebi, elbette ki so- guklar değildir. Güney Kaliforniya gibi sıcak bir memlekette büyük iş yapan bir modaevi sahibi, Russell Carpenter, "Az daha, iklime baka- rak, hiç çizme ısmarlamıyacaktım. Oysa ki, çizme depolarımız bir so- lukta silinip süpürüldü. Siparişlere yetişmek mümkün değil" demekte- dir. Bu da göstermektedir ki, moda, iklimden daha etkendir. Kısalığını koruyan etekler, bu yıl AKİS BİR BUTİK VE PELERİNLİ KIZ Şıklık , rahatlıkla elele İlgiyi, her zamankinden fazla ba- caklara çekmiştir. Eteklerin uzama - masının bir sebebi de, belki, çizme- lerin uzaması ve renkli, değişik şe- kilde giydirilmiş bacakların sahne- nin ön sırasını kapmasıdır. Sokakta kadın, düne kadar yüzüyle dikkati çekerdi. Bugün, bacakları ön - plâna geçmiştir. Güzel bacak, gerçekten, bu görünümüyle, insanlara hayli pa- halıya malolmaktadır. Avrupa'da, taşlarla işli bir çift çorabın bin do- lara satıldığı tespit edilmiştir. Kısa gece elbiselerini tamamlıyan çorap- lar, parlak, renkli, işli, aklı durdu- racak kadar güzeldir ve baştaki mücevherler de ayakkabılara kadar inmiştir. Çizmeli kediler Taşlı ipek gece çorapları eşarpları ve eldivenleriyle eş çiçekli jerse- den gündüz çorapları, İstanbul ve Ankara'daki oObüyük mağazaların vitrinlerini süslerken, modayı asıl kalbinden vuran şey, yumuşak çiz- meler olmuştur. Eldiven kadar yu- muşak, çorap kadar üzün ve sancı çizmeler artık, kıyafetlerin tamam - layıcısı değil, kadınların başlıca kış kıyafetidir. Eldiven derisinden ya- pılmış, çorap uzunluğundaki bu ye- ni çizmelerin tek zorluğu giyilmesi, giyildikten sonra da oldukları yer- de durdurulması meselesidir. Bun- lar, çoğunlukla iliklidir. Kadınlar, fiyakalıca giyebilmek için, bu çiz- meleri iç çamaşırlarına düğmelerle raptetmekte; bazen de, paça lâsti- gine benzer kemerler kullanmakta- dırlar. Geçen yılın beyaz çizmelerine karşılık, bu yıl daha çok kahveren- gi, siyah ince çizmeler modadır. Bunların yanında, kıyafete göre, kırmızılar, morlar, yeşiller de çok- tur. Uzun, kısa, daha kısa, renkli, süs- lü, sade, şekilli, delikli veya düm- düz çalışılmış, değişik tip ve tarzda çizmeler vardır. Her kadın, bunlar- dan kendisine yakışanını arıyacak, bir defa olsun o giyecektir. Bütün zorluk, çizmelerin denenmesinde - dır. Bir kadın, tezgâhtarın yardı- mıyla birkaç çizme giyip çıkardık- tan sonra, "— Ayakkabıcılarda da prova o- daları bulunmak" diye söylenince, genç tezgâhtarlar muzip muzip gül- meğe başladılar. Çizme prova eden kadınlara tezgâhtarlık yapmak, her- halde, sanıldığı kadar kolay değil- di! Yıldız kumaş: triko! Vücudun. bütün hareketlerini yan- sıtan yün örgü takımlar ve yün- den yapılmış kıyafetler de bugün, hayatın vazgeçilmez bir unsuru ol- 23