YURTTA OLUP BİTENLER şırken fütursuzluklarda, basiretsiz hareketlerde, düşüncesizliklerde AP iktidarının devam etmesi AP Gru- bundaki bir çok dikkatli ve ibret alma kabiliyetine sahip milletveki- lini ve senatörü daha fazla tedirgin etmektedir. Bunlar, DP İktidarının da böyle hatalardan yuvarlanıp git- tiğini, hem de fena yuvarlandığını unutmamaktadırlar. Hele şimdi Demirel İktidarının önünde bir de "Naaşlar Meselesi" bulunduğuna göre adımların çok daha ihtiyatlı atılması lâzımdır. Ak- sine,, bizzat Süleyman Demirelde bunu hafife almak temayülü sezil- mektedir ki AP Genel Başkanı işin nereye gidebileceğini kestiremiyora benzemektedir. İşçiler Bir grevin hikâyesi (Kapaktaki; omanzara) Haftanın Oo başındaki Salı sabahı, bazı sendikacılar, bir belgenin peşine düştüler. Harp-Iş Federas- yonundan Naci Tuncer, saat |l sı- ralarında AKİS muhabirine, bu res- mi belge ellerine geçtiği anda, ame- rikalıların baskısıyla haksız olarak durdurulmuş olan grevlerine kal- dıkları yerden devam edeceklerini söyledi. Sendikacıların peşine düştükleri belge, bir Danıştay kararıydı. Da- nıştay, Pazartesi günü aldığı ve bomba etkisi yapan bu kararla, Hü- kümetin grevi erteleme kararını durduruyordu. Kararın taraflara tebliğinden iti- baren, Harp-İş Federasyonunun. "şimdilik", kaydıyla İncirlik üssün- de ve Ankaradaki yedi ayrı işyerin- de başlattığı greve devam edilecek- tir. Bu arada, anlaşmaya varılma- dığı takdirde, cephe daha da geniş- letilecek ve işçiler, İstanbul, İzmir. Diyarbakır ve Samsundaki Tumpa- ne Şirketine, ait işyerlerinde de gre- ve gideceklerdir. Son günlerin, her bakımdan nem taşıyan, "amerikan işyerlerin- deki grev" olayı, ve Hükümetin, "milli güvenlik" gerekçesiyle aldığı grevi erteleme kararı, yerli ve ya- bancı çevrelerde çeşitli yorumlara yol açmış, "Harp-İş, greve neden gitti?", "Hükümet; grevi niçin erte- ledi?", "Bu erteleme kararında a- merikalıların rolü oldu mu?" gibi sorular, zihinleri (meşgul etmeğe başlamıştı. Bu bakımdan, Danışta- 6 AKİS Grev kırıcı Mr. John Tumpane ve "Çirkin yın kararının yankısı büyük oldu ve zihinlerdeki istifhamlar, az da ol- sa, aydınlığa kavuştu. urumun açık - seçik kavran a- bilmesi için birkaç gün geriye git- mek gerekmektedir. Genel Kurmay Başkanlığındaki özel telefon ısrarla çalmağa başla- dığında Başkent, soğuk bir Eylül gecesini yarılamak üzereydi; Paris ten, NATO Genel Karargâhından a- rıyorlardı. . Telefona çıkan subay dikkat kesilmiş, söylenecekleri not etmeğe hazırlanıyordu. Nitekim az sonra, telefonun Paris ucundaki ses, bir mesaj olduğunu ve bunun der- hal ilgililere ulaştırılması gerektiği- ni bildirdi. Mesaj şöyle başlıyordu: "2 Ekim tarihinde başlayacak NATO Birleşik Tatbikatının selâ- meti bakımından... NATO Başkomutanı Lemnitzer'- in imzasını taşıyan bu mesaj Anka raya ulaştığında, takvimler 26 Ey- lül 1967 Salı tarihini göstermektey- di. Mesaj Ankarada, özellikle Hükü met çevrelerinde büyük heyecan yarattı. Hemen o gece toplanıldı ve izlenilecek hareket hattı konusunda görüşler tesbit edildi. (Ertesi gün - Çarşamba- ise durum, Dışişlerinin telsizcileri dahil, çeşitli haberleşme araçlarıyla, Ankara dışındaki Hükü met üyelerine bildirildi. Moskova- da bulunan Başbakan Demirelinki sendikacılar amerikalı" dahil, cevapların hepsi "okey"le bi" tiyordu. Geçtiğimiz hafta Perşembe günü ise, Türkiye Radyoları, saat 13 ajan- sında şu haberi veriyorlardı: — 2-9 Ekim tarihleri arasında yapılacak NATO Birleşik Tatbikatı sebebiyle, Harp-İş Federasyonunun bazı amerikan işyerlerinde başlat- mış olduğu grev, milli güvenliği ze- deleyici bulunmuş ve Bakanlar Ku- rulu kararıyla 30 gün ertelenmiştir." Aynı gün alelacele hazırlanmış o- lan tek yaprak halindeki "ek Resmi Gazete "de de aynı karar yer alıyor ve Başbakan dahil, Ankara dışında bulunan altı Bakanın da imzalarını taşıyordu. o 12711 sayılı bu Resmi Gazetede ayrıca, teklifin Milli Sa- vunma Bakanlığından geldiği ve ye- rinde görüldüğü de açıklanıyordu. Haber, aynı gün, başta grevi yü- rütmekte olan Harp-İş Federasyo- nu olmak üzere bütün işçi ve poli- tika çevreleriyle bağımsız çevreler- de bir bomba etkisi yarattı. İşçiler, Hükümetin, baskı altında böyle bir kararı oalmak zorunda kaldığını söylediler ve gösterilen gerekçeyi A- nayasanın özüne aykırı buldukla- rını açıkladılar. CHP Genel Sekrete- ri Bülent Ecevit ise, " AP İktidarı, grevi ertelemek- le halktan ve işçiden yana olmadı- ğını açıkça ortaya koymuştur" de- di. 7 Ekim 1967