7 Ekim 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 31

7 Ekim 1967 tarihli Akis Dergisi Sayfa 31
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKİS 9 Ağustos 1921'de, bir hayli has- ta ve yorgun olduğu halde, bana yazdığı mektupta şöyle diyordu: "Mektubunu Kameneve verdim. O derece yorgunum ki, hiçbir şey yapamıyoru e sen, sen de kan bükürüyorsun da, hâlâ bir yere git- miyorsun ha? Seni temin ederim bu ne mantık!, ne de doğru bir ha- rekettir. Avrupada, iyi bir sanator- yumda hem tedavi görür iyileşirsin, hem de şimdikinin üç katı bir güçte çalışabilirsin. Bana inan! Bizde he- nüz, yeterli tedavi aracı yok. Sade- ce karışıklık ve boş didinme var. Mutlaka gitmelisin iyileşeceğin mu- hakkaktır. Kalmakta ısrar etme! Senin Lenin" Benini, Rusyadan ayrılmam için, garip bir inatla, bir yıldan fazla 1s- rar gösterdi. Onun, bu kadar çok iş arasında, bir yerlerde istirahata muhtaç Dirinin bulunduğunu hatır- lamasına, onunla ilgilenmesine hay- ret ettim. Kimbilir, daha vi kişiye böyle mektuplar yazmıştır Lenin ve arkadaşları Onun, arkadaşlarına karşı vefakâr- lığından, onların en küçük üzün- tü ve endişelerini sezmekteki kabi- liyetinden, o ilgi ve ihtimamından sözetmiştim. Fakat onun bu davra- nışında, işini bilir bir efendinin, dü- rüst ve çalışkan hizmetçilerine kav- gösterdiği çıkarcı ilginin zerresi- i bulmak mümkün değildi. Hayır, bu, gerçek bir (arkadaşlığın içten gelen şefkatli ilgisi, eşit kimseler arasında görülebilecek cinsten bir sevgiydi. Vladimir Lenin ile parti- sindeki insanların en takdire değer- leri arasında bir karşılaştırma im- kânı bulunabileceğini söylemek be- nim için gerçekten güçtür. Fakat o, bunu bilmez görünür, daha doğru- su, bilmezlikten gelirdi. Yargıların da kesindi, insanlarla ilişkilerinde taviz tanımazdı. Tartışmalarda iz zetinefis filân düşünmez, karşısın - dakilerle merhametsizce alay eder, hattâ onları şiddetle yererdi. Bütün bunlar doğrudur. Fakat, bir gece önce tartışıp met ettiği, hırpaladığı, bağırıp çağırdığı kimselerin herhangi bir kabiliyetle- ri, yeterlilikleri ve sağlam ahlâkla- 7 Ekim 1967 rı karşısında ne kadar samimi öv- gülerde bulunduğunu ben, bizzat görmüşümdür. Bunların, 1918 - 1921 arasında, her partiye ve hermem- lekete mensup casuslarla dolu, sa- vaşın oyıprattığı bir memlekette, bitkin bir vücutta beliren irinli çı- banlar gibi kaynaşan komploların o cehennem! şartları içindeki çetin ve azimli çalışmalarından daima tak- dirle sözettiğine pek çok defa tanık oldum. Bu arkadaşlar, çok kötü şartlar altında, az yiyerek, sürekli. bir telâş ii içinde, durmadan çalışı- yorlardı. Fakat, şartların kötülüğüne, iç savaşın kanlı firtınasıyla temelleri- ne kadar sarsılmış bulunan bu ha- yatın güçlüklerine ve endişelerine karşı o, büyük bir direnme gücüne sahipti. M. F. Andreevadan duydum: Lenin, kendisiyle (o konuşurken ağ- ARAŞTIRMA zından, o da tek bir defa, ye benzer birşey kaçırmış, "Ne yapa- lım canım, mücadele etmemiz ge- rekiyor. Bu, çaresizdir. Istırap çe- kiyoruz, evet. Siz benim ıstırap çek- mediğimi mi sanıyorsunuz? Hem de nasıl! X'e baksanıza, suratından düşen bin parça oluyor. Fakat, ya- pacak birşey yok. Kazanalım da, 1s- trap pahasına kazanalım" demişti. Ben şahsen, onun ağzından, yal- nızca bir defa, bir pişmanlık sözü ğa "— azık ki Martov biziml birlikte e Evet, çok yazık" diye nm ve eklemişti: — Çok mert, dikkate değer bir arkadaş: Martovun o-Martov, nerede Menşevik çıktığını Partisi lideridir-, Yukardaki resim, Vladimir Lenini, ölümünden kısa bir süre önce, dö- ner sandalyesinde göstermektedir. 1918'de aldığı kurşun yarası, altı ıl içinde onu iyice sarsmış ve ölüme yaklaştırmıştır. 31

Bu sayıdan diğer sayfalar: