7 Ekim 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 12

7 Ekim 1967 tarihli Akis Dergisi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER takdirde, süre hakkındaki karar ti- lerinde düşünülebilecektir. Federasyon Başkanı, AKİS mu- habirinin, "Ya grevden sonra veya grev sırasında işveren tensikata gi- derse ne yaparsınız?" sorusuna, "— İsterse yapsın, biz de yapa cağımızı biliriz" cevabını verdi. Hükümetin ve amerikanların bu durum karşısındaki (o tutumunun bundan böyle nasıl bir seyir takip edeceği şimdiden kestirilemez. Fa- kat bu olaylar, kesinlikle şunu orta- ya koymuştur: Kendi ülkesinde grevi işçinin en tabii hakkı olarak kabul eden bazı amerikanlar, Tür- kiyede buna yanaşmamak ta ve hat" hâ askerleri, tomsonları ve köpek- leriyle onun karşısına çıkmaktadır- lar. Bu, "Varlıklı dost"un diğer ko- nularda da değişik şekilde düşün. Dediğinin açık delilidir. Normal! bir grevi bahane ederek köpekleri- ni derhal ortaya çıkaranlar, daha büyük meselelerde neler yapmazlar, bunu düşünmek, tahmin etmek güç değildir. Nato Anlaşamayan dostlar Geçtiğimiz hafta Çarşamba akşa- mı Esenboğa hava alanına ame- rikan hava kuwetlerinin özel bir Uçağı indi ve içinden, uzun boylu, gözlüklü, orta yaşlı bir adam indi. Büyük bir dikkatle taranmış saç- larının rüzgârdan uçmasına sinir- leniyormuş gibi bir tavırla, durma- dan saçlarım düzeltmeğe çalışan bu adamı, hava alanında. Milli Savun- ma Bakanlığı Müsteşarlığından bir hava generali ile, ancak pek önem- li kişilere nasip olan büyük bir ga- zeteci kalabalığı karşıladı. Fakat u- çaktan inen adam, rüzgâra değilse bile gazeteci kalabalığına pek alış- kın olmalı ki, karşısında eli kalem tutan bir sürü adam görünce hiç ya. dırgamadı ve büyük bir rahatlıkla, kendisine sorulan soruları cevaplan, dırmağa başladı. Gözlüklü adam ko- nuştukça da, çevresindekiler, çekten zeki ve bilgili bir adamla karşı karşıya oldmklağım m Bir gazeteci, adamın O kadar etki- si altında kalmıştı ki, ağ ie dam yalnızca zeki ve NT dağı azizim, ayni zamanda olağanüstü!" dedi. Gazetecinin haklı olarak "olağan. 12 üstü" bulduğu gözlüklü adam, Birle- şik Amerikanın, Nükleer Plânlama Grupunun Ankarada ya- pacağı toplantıya katılmak oüzere Türkiyeye gelen Savunma Bakanı Robert McNamara'dan başkası de- &ildi. McNamara'dan ayrı olarak Nükleer Plânlama Grupunun üyesi İngiltere, Kanada, Batı Almanya, İ- talya ve Hollanda Savunma Bakan- ları da ayrı ayrı zamanlarda Anka- raya gelmişlerdi. Fakat McNama- ra'nın gelişi bunlarınkinden biraz değişik oldu. Şehirde olağanüstü gü- venlik tedbirleri alınmıştı ve ay- yıl- dız rozetli 11 amerikalı polis, yaban- cı bir sineğin, bile McNamara'ya yaklaşmasına izin vermiyorlardı. AKİS sağıyla ilgili olarak Amerikanın yap- tığı çalışmalar hakkında bilgi ver- diği açıklanıyordu. McNamara'nın Ankarada kaldığı günler de, gelişi kadar hadiseli geç- ti. Siyasal Bilgiler Fakültesinden bir grup öğrenci, Amerikan Haberler Merkezinin önüne. Vietnam savaşı- nı yeren bir çelenk bıraktıkları için polis tarafından yakalandılar. Mi- safir Bakanlar Cuma akşamı Ordue - vinde yemek yerlerken, Kızı hayda, çeşitli kuruluşlar adına bildiriler dağıtıldı. Bunlardan birisinde Mc- Namara ve Amerika şiddetle suçla- nıyor ve amerikalıların Türkiyeden çekip gitmeleri isteniyor; diğer iki- sinde ise halk ve gençlik, itidale da- vet ediliyordu. Bu olaylar sırasında, Ankarada Nato Nükleer Plânlama Grupu toplantısı Dereyi görmeden paçayı sıvayanlar Toplantı, geçtiğimiz haftanın i- çindeki Perşembe sabahı başladı. Toplantı yeri olan Genel Kurmay Başkanlığının önü, ahın erken saatlerinden itibaren askerler tara- fından kesilmiş, yol trafiğe kapatıl mıştı. Binaya kimseler yaklaştırıl mıyordu. NATO Genel. Sekreteri oManü Brosio'nun başkanlık yaptığı toplan tı, üç ayrı celse halinde ve iki gür devam etti. Toplantının gündemi nin, daha önce "stratejik ve taktik nükleer plânlama meseleleri ve fü ze - savar sistemi" olarak açıklan mış olmasına rağmen, değişik konu lar üzerinde duruldu. Yayınlanan resmi bildiride ise, McNamara'nın toplantıda, füze - savar savunma ku ortada önemli bir şey bulunmama- sına rağmen, polis- şeflerinin aldık- ları olağanüstü tedbirler, halkı tah- rik etmekten başka bir işe yara- madı. Bütün, bunların ötesinde, Cuma günü Moskovadan dönen Başbakan Demirelin, durup dururken, "Tür- kiye dış politikası ipotekli değildir üye, âdeta birilerine çıkışır | gibi söylediği sözlerdeki hikmet daha anlaşılmadan, bu defa da Milli Sa- lınma Bakanı Ahmet Topaloğlu, Cumartesi günü İstanbulda bir ve- vize patlattı: "— Benim memleketim satılık değildir! Başkalarının menfaati i- çintürk toprakları kullanılamaz!!' Bu söz üzerine çeşitli yorumlar 7 Ekim 1967

Bu sayıdan diğer sayfalar: