ARAŞTIRMA AKİS Lenin, Torid Sarayında, meşhur "Nisan Tezi'ni okuyor. O, zaman zaman yaptığı bu çıkışlarla İhtilâle yön vermiş halka, İhtilâlin amacını anlatmağa çalışmıştır. kadar gereksiz olduğunu neyle, öl- çersin?". Ben,bu çok sade soruyu ancak lirik bir şekilde ocevaplandırabil- dim. Herhalde, başka türlü bir ce- vap da veremezdim. Onu, çeşitli işler için durmadan tedirgin; ediyordum. Bazı kim sele; lehine aracılık edişim, öyle sanıyo- rum ki, Leninde bana karşı küçüm semeye varan bir acıma duygusu u- yandırıyordu. Zaman zaman bana, Kuzum, sen, saçma - sapan eni ,uğraştığının farkında değil diye (o çattığı ii ben, yapılması gerekli sandığım şeyi yaptığım inananday- dım. Proletaryanın düşmanlarıyla mücadele halindeki bir adamın öf- keli ve kızgın bakışları beni hiçbir şekilde rahatsız etmiyordu. aşı- nı kederli kederli sallıyor ve, Kendini arkadaşların ve iş- çilgin yanında boşuboşuna lekeli- yorsun" diyordu. Ben 'ise ona, arkadaşların ve iş- çilerin sürekli bir sinirlilik ve heye- " 28 olmuştur. can içinde obulunduklarını, söylü- yor; bunun ise onları, değerli insan- ların o hayatları ve özgürlükleriyle oynama nda, çoğu zaman, basitliğe ittiğini oanlatmağa, çalışı- m Ayrıca bunun, ihtilâlin te- miz ve güç eserini zulümlerle leke- lemekten, bu namuslu dâvayı tah- rip etmekken başka bir işe yarama- dığını, birçok değerli insanı da u- zaklaştırmak suretiyle İhtilâle za- rarlı olduğunu belirtmek istiyor- dum. bu yüzden işçi dâvasına ihanet eden birçok aydının duru- munu örnek olarak ilmin « o. şüpheci bir edayla "hımm.. hımm diye mırıldanıyor ve, "—lâf aramızda; onlar, dâvaya, daha çok korkaklıklarından, hayal kırıklığına Ouğrama kaygusundan, sevdikleri ve (inandıkları teorinin pratikle temastan zedeleneceği, ak maçtan uzaklaşacağı gibi bir düşün- ceden ötürü ihanet etmektedirler. Fakat bu, bizi asla korkutmaz! Çünkü teori ve pratik, bizini için yalnızca bir çalışma aracıdır" di- yordu. Fakat bütün bunlara rağmen ili- çin, benim herhangi bir isteğimi geri çevirdiğini hatırlamıyorum. ger bu isteklerim her zaman olum- lu bir sonuca ulaşmıyorsa, kaballar, hiç şüphe yok ki, onda değildi. Ka- bahat, rus bürokrasisinin o her za- manki ağır işleyişindeydi. Bazan da, başkalarının hayatını kurtarmak ve acılarını hafifletmek istemeyen kü- tü kalpli kimselerin araya girmesi işi bozuyordu. İntikam ve hainlik de çoğu zaman hareketsizlikten ile- ri gelir. Tabii, başkalarının acı çek- mesi için sürekli bir arzu duyan ruh hastası, aşağılık birtakım a- damlar da yeryüzünden hiçbir za- man eksik olmamışlardır. Hayır! O, zalim değildi. Leninin, kendine düşman bildiği kimselere yardım etmek için gösterdiği telâşa ve böylelerinin ge- 7 Ekim 1967