AKİS lejandlar, masallar dolaşır. Rus köy- lüsü ise, kendi kahramanlarını, şef- lerini, aşk, adalet ve intikam fana- tiklerini tanımaz. Bolotnikoftan elli yıl sonra, Don kazağı Stepan Riyazin, rus köylüle- rini, hemen hemen bütün Volga kıyılarında ayaklandırdı ve onların başına geçerek, Moskovaya oyürü- dü. Bolotnikofla aynı siyasi ve eko- nomik eşitlik fikrini işliyordu. Çe- teleri, üç yıla yakın bir süre, asil- leri ve tacirleri boğdular. o, çar Aleksey Romanofun askerlerine kar- şı çarpışmalar yönetti. İsyan, bütün rus köylerini ayaklandıracak duru- ma gelmişti. Fakat Stepan Riyazin, sonunda yenildi ve kazığa vuruldu. Halkın belleğinde ona ait, iki veya üç şarkıdan başka birşey kalmamış- tır. Bunların bile gerçekten halk- tan çıkıp çıkmadığı hâlâ şüphe- lidir. Bu şarkıların anlamlarına ge- lince, köylülerin, XIX. yüzyılın ba- şındanberi bunların ne demek is- tediklerini hiç de bilmedikleri su götürmez. Tarihçi S. F. Platanovun yazdığı ARAŞTIRMA gibi, "Kazakların, devlet rejimine karşı son direnişleri" olarak tanım- lıyabileceğimiz, Büyük Katerina za- manında patlayan, Ural Kazakların- dan Pugaçevin isyanı da bunlardan daha az yaygın ve daha az güçlü ol- mamıştır. Ne var ki Pugaçev de, köylülerin belleğinde, rus milletinin geçirdiği öteki, siyasi (tecrübelerin bıraktığından fazla bir iz bırakmış değildir. Bütün bunları anlatırken, tarih- çinin "Karışıklıklar" devresi için Lev Tolstoyun ölüm yıldönümünde rus halkı. Bolot nikofu, Riyazini, Pugaçevi hafızasında tutamıyan bu halk, sanata, sanat ve fikir adamlarına saygıda kusur etmemiştir. Bu, rus halkının bir özelliği olsa gerektir Zaten, bu halkı en iyi tanıyanlardan biri olan Maksim Gorki de, Lenin gibi liderlerin ancak böyle bir halkın içinden çıkabileceğini söylemektedir ki, hakvermemeğe imkân yoktur. 2 Eylül 1967 33